Hani derler ya "Baki kalan şu kubbede hoş bir seda imiş" diye. İşte aynen öyle. Karmaşa ile geçen bir yaşam. İnsan hayatının mücadelerle dolu süreci! Ve sonuçta tükenen ömür, ardından da göç.
Ne olduğunu anlamaksızın, tat almadan ve göz açıp kapayıncaya kadar çarçabuk biten ömürlerde yarın hatırlanacak tek şey ise kulüp duvarlarına asılı kalacak
Aziz Yıldırım'ın gözyaşlarını kravatı ile sildiği bir resim olacak. Ve insanlar bilecek ki, takımları şampiyon yapan o iki damla gözyaşının akmasına neden olan ruhtur.
İnanmıyorsanız test ediniz. En duygusal anlarda bile hüzünlenmiyorsanız, toplumsal başarılarda tüyleriniz diken diken olmuyorsa, birlikte sevinip birlikte üzülme şuuruna erişmemişseniz başkanı bulunduğunuz spor kulübünde başarılı olma şansınız zayıftır.
Bu bir kehanet mi? Tabi ki değil. Bir şampiyonluğu istemek onu tüm damarlarında hissetmekle kolaylaşır. Hayat da bu değil midir? İşte Fenerbahçeli futbolcu Tuncay; hırsla gözlerinden süzülen gözyaşları, susanmış bir başarının ve bilenmiş bir ruhun en bariz belirtisi! Başarıya ulaşmanın en net yolu. Ve bunu Fenerbahçe seyircisi asla unutmayacak.
Diğer yanda; işte Aziz Yıldırım'ın fotoğraf karelerine takılan bu hali, aynı hırs ve isteğin tezahürüdür. HEYECAN GEREKLİ Adam her zorluğa direnmiş
"Kayalarla güreşircesine" federasyona tavır koymuş, ceza alıp bedel ödemiş ve bu sert tavrı yanına
"İki damla gözyaşını" da eklemeyi ihmal etmemiş. Uydu mu? Neden olmasın? Bunu bir zaafiyet olarak niteleyen mi var? Varsa bilmeli ki, bu bir yufka yüreklilik ifadesi hiç değildir. Çünkü o da bilir
"Yufka yüreklilerle çetin yolların aşılamayacağını." Ama başarmak için de bu heyecana sahip olunması gerektiğini...
Bugünkü Tüm Yazıları
Ağlayarak şampiyon olmak!
Yayın tarihi: 18 Mayıs 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/18//bayram.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.