Aslında yazının başlığı şuydu: "Beşiktaş yalıdan yönetilemez." Şunu anlatmaya çalışıyorum. Beşiktaş'taki tarihi kararlar hep Demirören'in yalısında alınıyor. Peki o zaman sormazlar mı, yönetim kurulu üyeleri nerede? Gelinen bu noktada soru şu;
"Peki Beşiktaş yalıdan yönetilirse ne olur? Cevap hazır: Sayın Demirören'de yalı başkanı olur. Tekrar konuya gelelim. Beşiktaş'ta başkanlık sistemi kendiliğinden oluştu.
Buna fazla itirazım yok. İtiraz şurada Beşiktaş'ı Çankaya'sı Demirören'in yalısı olmamalı. Olur derseniz ben de sorarım:
"Hani Beşiktaş, halkın takımı. Yükselen değerlerin takımıydı. Ne oldu?" Konuya biraz ciddiyet getireyim: Mösyö Tigana diyor ki: Başkanın babasına durumu ilettim. Durum bu noktada ciddileşiyor. Evlat Yıldırım'ı, baba Erdogan'a şikayet etmek Mösyö Jean'a kaldıysa, bunun adı terbiyesizlik, saygısızlıktır.
Başkan Yıldırım Demirören'i bir genel kurulun üyesi Erdoğan'a şikayet etmek bir antrenöre kaydıysa, Beşiktaş'ta başlar ayak, ayaklar baş oldu demektir. Bu daha dehşet verici noktadır.Bu noktaya niye gelindi derseniz lafımın altını çizerek yazarım; 1-Beşiktaş, Beşiktaş Kulübü'nden yönetilir, yalıdan değil.
2-Beşiktaş'taki tüm kararlar yönetim kurulu tarafından alınır. Yönetim kurulunda alınmayan hiç bir karar geçerli değildir.
MESAJ : Başkan Yıldırım Demirören'in Bursa'ya gitmemesini sevgili kardeşim Ömer Güvenç, Akşam'daki köşesinde korkaklık olarak yorumladı. Haklı olarakta şunu sordu: Komutan korkup gelmezse, asker ne yapar?
Yayın tarihi: 18 Mayıs 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/18//haber,678C81A619F0442B9961078FD7E92A5E.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.