İttifaklar ve siyasi tablo

Bugün tanıklık ettiğimiz "birleşme" veya "ittifak" çabaları demokratik gelişim açısından olumludur.
12 Eylül darbesi sonucu yolları Doğru Yol ve Anavatan olarak ayrılan iki parti dün itibariyle bir araya gelme kararı almıştır.
Bu parti enflasyonunu azaltma ve seçimde oy kaybını en aza indirme bakımından yararlı bir gelişmedir.
Aynı şekilde solda ve sağın farklı renklerinde de benzer çalışmalar sürüyor.
Bunda yüzde 10 barajının payı büyük.
Yüzde 10 barajını aşmak isteyen birçok parti "yol arkadaşlığı" ittifakı yapıyor.
DYP ile Anavatan'ın ortaklığından farklı olarak bu birlikteliklerin seçimden sonra devam etmesi söz konusu değil.
Bunlar bir çeşit baraj koalisyonu.
Bütün bu çabaların ortak bir noktası olduğunu kabul etmemiz gerekir; o da AK Parti dışında herkesin kendisine bir ittifak ortağı bulma çabası içinde olduğudur.
Aslında CHP ve MHP'ye de haksızlık etmemek gerekir.
Çünkü orada da CHP'nin değil ama CHP dışı partilerin ittifak teklifleri vardır ama taraflar bu ortaklığın koşullarında anlaşamamaktadır.
MHP ise bu tip görüşmelerin içinde bile yer almamaktadır.
Bunun Türkçesi şudur:
Bu seçime üç parti baraj endişesi olmadan girmektedir.
Elbette sandıktan ne çıkacağını kimse bilemez, bu ülkede halk sürprizleri sever.
Ancak bugünkü tablo üç partinin kendinden emin biçimde yola devam ettiğini gösteriyor.
Bu tablonun gerçekliğini ve başarısını en çok AK Parti'nin aday listeleri ile Demokrat Parti'nin performansı belirleyecektir.
Eğer AK Parti, gerçekten merkez sağı kucaklayan bir tablo ile halkın karşısına çıkarsa, Türkiye'nin önündeki döneme ilişkin siyasi tablosu da netlik kazanacaktır.
12 Eylül darbesinin parçalayıcı ve olumsuz etkisini 27 Nisan sürecinin gidermesi sürpriz olmamalı.