Demek ki; herkes yenilebilirmiş...
Demek ki;
hakemler önemli değilmiş... Demek ki;
hediyecilerin gücü de bir yere kadarmış... Demek ki; sahada Fenerbahçe gibi oynayınca, rakibin de önemi kalmazmış...
Fenerbahçe dün sadece Beşiktaş'ı yenmedi. Lig boyunca peşinde dolaşan çelmecileri de geride bıraktı, iyi kimdir tartışmalarını da... Ne ilk yarıydı o! Tuncay'ın takımı sahada sağlı sollu Beşiktaş'ı sıkıştırıyor, Kezman topları göğsünde yumuşatıyor, Beşiktaş sahada topu arıyor, İnönü'nün gürültülü tribünlerindeki desibel gittikçe azalıyordu.
Beşiktaş'ın en güçlü kozu ofsayt tuzağına, Kezman bir kez takılmadan kurtuldu ve belki de ligin şampiyonunu ilan eden golü attı. İkincisi de gelebilirdi ama Fenerbahçe'nin birinci lokomotifi (Tuncay), Aydınus'un faul olarak bile değerlendirmediği pozisyonda omzunu düştüğü yerde bıraktı. Sonra durdu, kaldı.
İkinci yarı 60. dakikaya kadar da bu kez siyahbeyaz fırtına esmeye başladı. Fenerbahçe skorun güvenini taşıma yanlışlığına düşerek rakibine tüm sahayı bıraktı. Peş peşe kornerler ile ceza alanındaki mücadele sürdü. Birileri topu ileri vuruyor, Beşiktaş ısrarla aynı yere getiriyordu.
Zico sağ kanadı maç boyunca üç kere değiştirmek zorunda kaldı.
Tuncay ile başladı, sonra
Appiah, ardından
Serkan'ı görevlendirdi. Sakatlıklar üst üste geldi.
İbrahim Toraman'ın yanından geçen Serkan'a vurduğu darbe ile oyun dışı kalmasıyla, kozlar Fenerbahçe'nin eline geçmeliydi. Bu dakikalarda
Tümer'in oyunu kontrol etme çabaları vardı ama kötü günündeydi. Ayağındaki topu üç metreye veremiyor, Fenerbahçe oyunu eline geçiremiyordu.
Tuncay'ın eksikliğinde Tümer ve Alex'in varlıksızlıkları İnönü'deki olası tarihi farkı engelleyen faktörlerdi.
MAZBATAYI ALDILAR Bu maçın atmosferini kaldırmak iki takım adına da kolay değildi. Fenerbahçeliler hakemlerden şikayetçiydi ama Beşiktaş'ın saygı duyulacak inatçılığı vardı. "Yıkılmaz" denilen İnönü kalesinin bayrağı düşerken, Fenerbahçe 100. yılının şampiyonluk kutlamalarını artık resmen başlattı.
Sezonun en önemli maçında, büyük takım olma gururunu, şampiyonluk kupasının sapını da yakalayarak yaşadı Fenerbahçeliler. 100. yılın mazbatasını ellerine aldılar. Zorluklarla geçtikleri bu yolun, en önemli galibiyetini aldılar.
Şampiyonluk için, 17. zafer için sadece dört puan gerekiyor.
İki hafta sonra Ali Sami Yen'de "Şampiyon için saygı duruşu" var.
Yayın tarihi: 6 Mayıs 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/06//bilgic.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.