Nisan hayırlı bir ay olmadı. Bir süre önce Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan enflasyonla ilgili bir soruya yanıt verirken
"Endişe etmeyin, nisan çok hayırlı bir ay olacaktır" demişti. Ama bu sözün cumhurbaşkanlığı seçimini de ima ettiği yorumu yapılmıştı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde alınan sonuç ortada. Dün de yüzde 1.21 açıklanan nisan ayı enflasyonu beklenen yüzde 0.81'den yüzde 50 daha yüksek çıktı. Yıllık enflasyon 10.72'e indi. Yılsonu enflasyon hedefi yüzde 4 iken 4 aydaki gerçekleşme yüzde 3.60'a vardı. Nisan ayı enflasyon artışında giyim ve ayakkabı grubunda yüzde 11.31'lik artışın meydana gelmesi etkili oldu.
-
Beklenen gerçekleşmedi- Nisan ayındaki bu gerçekleşmeyle enflasyonda beklenen hızlı düşüş başlamadı. Bu anlamda Başbakan'ın umduğu pek çıkmadı. Merkez Bankası yılın ikinci çeyreğinde enflasyondaki düşüşün belirginleşeceği tahmininde bulunmuştu. Enflasyonda geçen yılın yüksek olan rakamlarının endeksten çıkması ve yerine daha düşük rakamların gelmesiyle nisan ayından itibaren yıllık enflasyonda hızlı bir gerileme fırsatı vardı. Enflasyon geçen yılın nisan ayında yüzde 1.34, mayıs ayında yüzde 1.88, haziran ayında yüzde 0.34, temmuz ayında yüzde 0.85'ti. En azından hızlı düşüş, ilk ayda beklendiği gibi gerçekleşmemiş oldu.
-
Faizi oynatır mı?- Seçim süreci ve bu sürecin getireceği bazı harcama artışları da dikkate alındığında enflasyonun bu yıl sonunda yüzde 4 yerine çift haneli rakamlara yaklaşabileceği ihtimali kuvvetlendi. Enflasyondaki bu gelişmenin faizler üzerinde belirgin bir etkisi olmayabilir. Çünkü hazine faizleri yılsonu beklenen enflasyonun iki katı düzeyinde. Bu tür sapmaları fazlasıyla tolere edebilecek yükseklikte. Ancak piyasalar için olumsuz gelişmelere bir ekleme daha yapılacağı söylenebilir.
Nisan ayındaki yüksek enflasyon rakamları yukarıdaki tabloda görülebileceği gibi çoğu yatırım aracının getirisini negatife çevirdi. Ancak dört aylık bazda durum daha iyi. Sadece döviz ve altın zarar ettirirken faiz, yatırım fonu ve borsa reel bazda kazandırmış.
-
Savunmacı pozisyon- Yerli yatırımcılar cumhurbaşkanlığı ve genel seçim öncesinde faizli yatırımlarının vadesini kısaltarak, borsa ve bonodan kaçınarak, dövize yönelerek savunmacı bir tavır almışlardı. Bu tutumun en azından döviz tarafında kazanç yerine zarar var. Ancak
ne cumhurbaşkanlığı seçimini ne de genel seçimi aşmış değiliz. Üstelik tarihi rekor düzeylerinde seyreden küresel piyasalarda düzeltme ihtimali de artıyor. Yani aldıkları defansif pozisyon şimdiye kadar iyi bir kazanç sağlamasa da, en azından böyle bir ortam için hazırlık yapıldığı bir gerçek.
Bütün bu nedenlerle yerli tasarruf sahiplerinin önceden aldıkları savunmacı pozisyonu korumalarında, en azından yurtiçi iki büyük siyasi belirsizlik aşılana kadar yarar olabilir. İçine girilen seçim süreci finansal yatırımcı açısından belirsizliklerin bitmesini bekleme dönemi olabilir.
- Sonuç- "Her yemi kurcalayan balık, sonunda zokayı yutar" İngiliz Atasözü
Yayın tarihi: 4 Mayıs 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/04//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.