kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Nisan 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Muhtıra piyasalarda tozu dumana katar mı?

Geçen hafta Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına aday olmaması ve Abdullah Gül'ü aday göstermesi üzerine "Yerli kaybetti, yabancı kazandı mı?" diye sormuş ve yanıtını şöyle vermiştim: "Çifte seçim öncesinde yerli tasarruf sahipleri faiz ve borsadan kaçarak, dövize yönelerek kayıplı tarafta; yabancılar ise tersini yaparak kazançlı tarafta yer aldılar. En azından şimdilik. Çünkü finansal piyasalarda yatırım dinamik bir olaydır. Vadeye ve gelişmelere göre sonuç da değişebilir."
25 Nisan itibariyle dolar kuru 1.334'e, faiz yüzde 18.34, borsa 48.038'e çıkmıştı. Ancak dinamikler çok hızlı gelişti. Hükümet geçen yıl Merkez Bankası Başkanı atamasında yaptığı hataları cumhurbaşkanı seçiminde de tekrarladı. Cumhurbaşkanı adayını son ana kadar sakladı. Uzlaşmaya hiç yanaşmadı. Seçimin ilk turunun yapıldığı cuma günü tablo bir anda değişti. Seçimin Anayasa Mahkemesi'ne taşınması başlı başına bir olumsuzluktu. 367 şartının aranıp aranmayacağına karar verilecekti.

- Şans yerlilerden yana - Ama cuma gecesi buna Genelkurmay'ın muhtırası da eklendi. Hükümet ortaya çıkardığı adayla sonunda muhtırayı da gördü. Bu durum, siyasetten ekonomiye ve piyasalara kadar bütün hesapları baştan aşağı değiştirecek nitelikte. Çünkü
cumhurbaşkanlığı seçimini kördüğüm yaptığı, siyasi belirsizliği artırdığı gibi, erken seçimin de yolunu açtı. Hatta seçim sonuçlarını da değiştirebilecek bir gelişme bu. Onun için de Türkiye, ekonomi ve finansal piyasalar çok kritik bir haftaya giriyor. Aldıkları pozisyon itibariyle bu kritik döneme hazırlık yapan ve döviz tevdiat hesaplarını 22 milyar dolar artıran yerli yatırımcıların daha kazançlı veya daha az kayıplı çıkacakları bir süreç başlıyor olabilir.

- Altın formül - Bu muhtıranın geçmiştekilerden iki farklı yanı var. Biri hükümetin görevi bırakıp kaçma yerine yanıt verme yolunu seçmesi. Dolayısıyla bundan sonraki tutumu da bu krizin nasıl yönetileceği ve sonuçlanacağı bakımından önem taşıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin mahkemeye düşmesi cuma günü muhtıraya kadar büyük bir olumsuzluk gibi algılanırken, şimdi bir çözüm gibi yorumlanabiliyor. Sanki Anayasa Mahkemesi'nin 367 şartını araması iki tarafı da kurtaracak altın bir formülmüş gibi. Bu şart, hükümete geri adım atmadan adayını cumhurbaşkanı seçmeme fırsatı sunuyor. Nasıl olsa ilk turda 361'de kalmıştı. Ortaya çıkan yeni durumdan sonra bu sayının yukarıya çıkarılması zor .

- Son söz seçmenin - Böylece askerin istemediği biri seçilmemiş olacak ve zorunlu erken seçim gündeme gelecek. Son sözü seçmen sandıkta söyleyecek. Bu da muhtıranın ikinci farklı yönünü oluşturuyor.
Bütün bu nedenlerle ortaya çıkan krizde ve piyasaların genel gidişinde ilk kavşak noktasını Anayasa Mahkemesi'nin kararı oluşturacak gibi.
- Sonuç - "Ölçülü olmak felsefeden bile güçlüdür" Epicure