Bir itişmedir gidiyor. Ankara bir anda çirkinleşti. Susuz bir yaz başlangıcında, bir türlü gelmeyen yağmurlar nedeniyle kir pas ortada kalacak, temiz günler hiç gelmeyecekmiş gibi sanki.
En az altı ayı bu itiş kakış içinde geçirecek, biz de medya olarak okurları bezdiren, izleyicileri adeta memleketten soğutan
"Şu bunu dedi; bu ona şu cevabı yapıştırdı" haberlerini yapmaya mecbur kalacağız.
Yalnız seçimden söz etmiyorum. Seçimden seçime mağaralarından çıkan
gerilim tellalları,
siyaset simsarları, bir anda kıyıda köşede belirmeye başladı.
Kan kokusu almış kurtlar gibi birbirinin gözüne bakan, hır çıkarmak dışında hiçbir konuda gözleri parlamayan
koskoca bir nesil var karşımızda.
Ne kadar çalışsak, süpüremiyoruz....Siyaset kavgası yeni başladı ama ortadaki manzaraya bakıp yılmamak elde değil. Yıllardır
elini taşın altına sokmamış, ömürleri boyunca bir şey üretmeden, yalnız
laf eveleyip geveleyen adamlar, bir anda yeniden meydanları dolduruyor. Kahvede, lokantada, televizyonda bol bol konuşuyorlar.
Ankara girdabı dönmeye başladı. Gün üretip faydalı olma değil; boş konuşup bol kavga etme, hatta kavgalara doyamama günü... Mecliste fuzuli oyunlar; yalnız ve yalnız karşı tarafı zora düşürmek için
girişilen samimiyetsiz manevralar. Yalandan ittifaklar. Gittikçe düşen bir üslup; fikri tartışmayla başlayıp bel altı saldırılarla biten
itişmeler. Kısacası gün insanları bıktırma, yaz sıcağı bastırdığında
"Yaa şu siyasilerden hâlâ kurtulamadık!" deme günü.
Bu ortamda yapılan gazetecilik de, ister istemez bu
bilek güreşinin kirli oyunlarını bir bir ortaya koymayı, yani üst başın kirlendiğine bakmadan etraftaki o sahte gülücükler, yalan ittifaklar ve sığ kavgaları görüntülemeyi gerektiriyor. Ne güzel bir yaz bekliyor hepimizi!
Peki kime yarar?
Eski siyaset üslubunun bir anda hortlaması kime yarar? Ankara'da bu konuda iki teori var:
"Son bir hafta yaşananlar AK Parti'yi yıprattı" diyenler ve
"Seçime mağduriyet ortamında giren AK Parti patlama yapacak" diyenler.
Bana sorarsanız, bir anda
"eski siyaset" atmosferine rücu etmiş olmak, kavgalar ve krizler, herkesten fazla
AK Parti'ye yarayacak. Mağduriyet edebiyatından dolayı değil. Ak Parti Türkiye'yi son dört yıldır nispeten gürültü patırtıdan uzak, ekonominin iyi kötü düze çıktığı bir istikrar ortamında yönettiğini iddia edecek. AB yolunda ilerleyip kritik reformları, özleştirmeleri, uluslararası temasları yapabildiklerini gösteren ciddi bir karne ortaya koyabilecekleri için.
AK Parti'nin seçim kampanyasını hangi tema üzerine kuracağını bilmiyorum. Ama tahmin etmek gerekirse, herhalde
"Tamam mı devam mı?" olacaktır. AK Parti'ye ideolojik bir yakınlık hissetmese de, yeniden koalisyonlar girdabına sürüklenmek istemeyen vatandaş için kritik bir soru.
Peki cevap ne olur?
Yayın tarihi: 4 Mayıs 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/04//aydintasbas.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.