Dün akşam açıklanan Anayasa Mahkemesi kararı piyasaları ve olayın tüm taraflarını rahatlattı. Meclis'in cumhurbaşkanı seçebilmesi için 367 milletvekilinin şart koşulması ile erken seçimin yolu açıldı. Cumhurbaşkanı seçiminde ve siyasi krizin çözümünde söz artık seçmenin olacak. Ama aynı zamanda bu durum genel seçimlere bir de Cumhurbaşkanlığı seçimi anlamı ve önemi yükleyecek. Seçimin önemi daha da artacak. Bu da seçimin eksenini Cumhurbaşkanlığı'na doğru kaydıracak. Bloklaşmalar artacak. Meclis'e kaç partinin girebileceği tahmini zorlaşacak.
Anayasa Mahkemesi'nin kararını piyasalar sevinçle karşıladı, çünkü en negatif seçenek gündemden düştü. Hemen ardından da Hükümet'in erken seçim kararı açıklandı. Böylece piyasalar ve ekonomi açısından yeni bir süreç başladı. Bu sürece karşı piyasaların elbette negatif bir tepkisi olacak. Çünkü neresinden bakılırsa bakılsın, seçim, belirsizlikleriyle geliyor gündeme.
- Öncelikle seçim sürecinde iktidar partisinin davranışı ve yeniden yapılanıp yapılanmaması önemli. Yeniden işbaşına geldiğinde kadrolarının ve yapısının yeni bir krize yol açıp açmayacağını, Cumhurbaşkanlığı seçimini kilitleyip kilitlemeyeceğini piyasalar sorgulayacak ve fiyatlayacak.
- Belki en olumsuz seçenek, bu partinin bazı kadrolarının değişmeden yeniden tek başına iktidara gelmesi. Bunun sonucunda da Ankara'daki çatışma ortamının şiddetlenme olasılığı olacak.
- Piyasalar tarafından satın alınabilecek en olumlu seçenek ise bugünkü iktidar partisinin devletin yapısında çatışma yaratmayacak şekilde değişmesi halinde tek başına yeniden hükümeti kurması olabilir. Bu durumda ekonomi politikalarında ve ilişkilerde değişiklik, piyasaların yeni hükümete alışma riski gündeme gelmeyecek.
- Eğer bugünkü iktidar partisi yeniden işbaşına gelemeyecekse hangi partilerin nasıl gelecekleri, ekonomiye bakış açıları da yeni sürecin sorgulanacak ve fiyatlanacak konularından biri.
- Borsanın durumu- Böyle bir sürece en çok tepki verecek piyasaların başında da borsa geliyor.
- Çünkü döviz kuru artışından da, faizdeki artıştan da hisse senetleri rakip olarak olumsuz etkileniyor.
- Bu iki parametredeki artış aynı zamanda yurtiçi talebi olumsuz etkileyerek ekonomik büyümeyi, beklentileri ve şirket kârlarını kötüleştiriyor.
- Kur artışı döviz borcu olan şirketlerin kârını düşürebiliyor.
- Siyasi belirsizlik aynı zamanda yabancı doğrudan sermayeyi de olumsuz etkileyebilir. Bu anlamda şirket evlilikleri ve satın almalar yavaşlayabilir. Yabancı sermaye belli bir bekleme dönemine girebilir.
İşte bütün bu nedenlerle borsa önümüzdeki süreçten en olumsuz etkilenecek piyasa olmaya aday.
- Zirveyi denedi ama- Bu durumda borsa uzun vadeli düşüş trendi içinde hareket etmeye devam edebilir.
İMKB Endeksi seans içinde en yüksek değerine çıktığı 25 Nisan 2007'de 3.65 cent'e vardı. Bu da borsanın 2 Mart 2006'daki 3.69 cent'lik düzeyini test ettiğini ama geçemediğini ortaya koyuyor. Yani bu tarih İMKB'nin 6. büyük yükselişinin tepesi olarak kaldı. Aradan 14 ay geçti. Endeks bir kez daha aynı tepeyi zorlayarak ilk zirvede satış fırsatını kaçıranlara ikinci bir şans daha tanıdı. Bu anlamda İMKB'nin 6. büyük yükselişini 4.5 yıl devam ettirdiği ve 0.43 cent düzeyinden 3.69'a çıkarken dolar bazında yüzde 758 prim yaptırdığı, geniş bir çanak çizerek yönünü aşağı çevirdiği söylenebilir.
- Bu kez farklı- Borsanın bu düşüş eğiliminde inebileceği dip seviyeler geçmişteki düzeylerinden bir hayli yüksek kalabilir.
- Çünkü şirketlerin yapısı ve ölçeği değişti. Artık karşımızda çok daha yüksek oranda yabancı sermayeli, ölçek olarak daha büyük, daha verimli çalışan şirketler var.
- Yine bu şirketlerden bazılarının yurtdışı faaliyetleri, ciroları ve kârları geçmişe göre bir hayli yüksek. Yani Türkiyeli şirketler artık bölgesel ve küresel şirket olma yolunda ilerliyor.
- Üstelik bu şirketler AB ile müzakereleri yürüten bir ülkenin şirketleri.
- Bir de küresel likidite bol ve risk alma iştahı yüksek. Dünyada bütün varlık fiyatları yükselmiş durumda.
- Son olarak borsanın yatırımcı bazının artık değiştiğini ve ağırlıklı biçimde yabancılardan oluştuğunu vurgulamak gerekiyor. Bu anlamda ölçek artık dünya fiyatları.
Dolayısıyla borsa uzun vadeli bu düşüşünü sürdürmesine sürdürecek ama bu düşüşün, yukarıda sıralanan nedenlerden dolayı geçmiştekilerden bir hayli farklı ve tabanının da daha yüksek bir yerde oluşacağını tahmin ediyorum.
- Sonuç- "Her yeni durum yeni bir mimari gerektirir" Jean Nouvel.
Yayın tarihi: 2 Mayıs 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/02//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.