kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Mayıs 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Bir siyaset ya da şehir efsanesi

Siyasi iktidar ile asker arasında daha önce ufak tefek "sorunlar" yaşanmıştı. Askerin, iktidara karşı "kurumsal hassasiyeti" bilinmeyen şey değildi. Hassasiyet "güvensizlik boyutuna" tırmanmıştı. Ve son olarak askerin "geceyarısı söylemi" gündeme geldi.
Şimdi "bazı çevreler" diyor ki:
- Bu durum AK Parti'yi "mağdur" konumuna getirir... Seçimde oyu sıçrar.
Ve "gerekçesini" de söylüyorlar:
- Halk mağduru sever... Seçmen mağdurun yanındadır... Geçmişte de böyle oldu.
"Geçmişte de böyle oldu" söylemi bir "siyaset ya da şehir efsanesidir."
"İşin aslı" şudur:
1. Halk, siyasete müdahale eden askere hoş bakmaz... Onun işaret ettiği partinin peşine takılmaz.
2. Aynı halk askerle didişen, askerin uyarısına muhatap olan partiye de aferin demez, prim vermez.
Adalet Partisi'nin 1969 seçimlerindeki oyu yüzde 46.5.
1973'teki oyu ise yüzde 29.8.
Düşüş 16.7 puan.
1969'la 1973 arasında ne oldu:
1. 12 Mart muhtırası verildi.
2. AP doğum yaptı... Demokratik Parti kuruldu.

Sonuç: Seçmen AP'ye "mağdur muamelesi" yapmadı.


1995 seçim sonuçları:
Refah Partisi: Yüzde 21.38.
DYP: Yüzde 19.18.
ANAP: Yüzde 19.65.
Ve 1999... Kapatılan Refah'ın yerine kurulan Fazilet Partisi'nin aldığı oy yüzde 15.41. (Düşüş 5.97 puan)
DYP yüzde 12.01. (Düşüş 7.17 puan)
ANAP yüzde 13.22. (Düşüş 6.43 puan)
1995 ile 1999 arasında "28 Şubat" var. Seçmen "askerle sürtüştü" diye baktıklarını "mağdur sınıfına" koymadı.
"Askerle işbirliği yaptı" diye baktığına da "iltifat etmedi."
"Topuna birden" ceza verdi.
"Seçmen mağdurun yanında" bu doğru. Ama "hangi mağdurun?"