Dün İstanbul'da tarihi bir film çevrildi.
Filmde İstanbul Valisi Muammer Güler, son Bizans İmparatoru 11. Konstantin'i, İstanbul halkı da şehri almaya gelen yeniçerileri canlandırdı. Abarttığımı sanmayın, film işi latife ama İstanbul'un 1453'ten beri böyle bir savunma görmediği gerçek.
Dün İstanbul'da yaşayan birinin işe gitmesi, 557 yıl önce yeniçerilerin şehre girmesinden daha zor oldu. Yaşananların sebebi ne? DİSK 37 kişinin öldüğü katliamın 30. yılında Taksim'e yürümek istedi. Eylem izinsiz. Buna kimsenin itirazı yok.
İtiraz, İstanbul Valisi'nin yasadışı eyleme katılanları değil tüm halkı cezalandıran uygulamaları. Bostancı'dan İkitelli'ye gidecek ya da Kavacık'tan Maslak'a gidecek adamı köprünün ortasında aramanın ne mantığı var?
Vapuru, metroyu, otobüsü, motoru iptal edince şehir kurtuldu mu?
Bir an için bütün bunların gerekli olduğunu kabul edelim, iptalleri halka zamanında duyarmamanın vebalini kim ödeyecek? Hoş benim sorum da saçma, halk vebali ödedi zaten.
Kimse provokasyon ve yasadışı gruplar bahanesine sarılmasın.
Önlem eylemin merkezi ve toplanma yerinde alınır, şehrin tüm yollarında değil.
Önlem olay çıkarması muhtemel gruplara önceden operasyon yapılarak alınır tüm şehir esir alınarak değil...İçimden bas bas bağırmak geliyor,
"Hepimiz Ulubatlı'yız"
Yayın tarihi: 2 Mayıs 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/02//sendir.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.