Başbakan Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin, cumhurbaşkanlığı birinci tur oylamasını iptal eden kararını "demokrasiye sıkılmış kurşun" diye niteledi.
Erdoğan, AKP grup toplantısında yaptığı konuşmada, Anayasa Mahkemesi'nin, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde TBMM toplantı yeter sayısını 367 olarak belirlemiş olmasının da, cumhurbaşkanlarının Meclis'te seçilmelerinin önünü kapattığını savundu.
* Başbakan'dan erken seçim kararı VİDEOSUNU izlemek için tıklayınız Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik kararını eleştirdi ve "Nerede Yargı bağımsızlığı. Nerede kaldı hukukun üstünlüğü" dedi. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde CHP'nin izlediği yolu sert sözlerle eleştiren Erdoğan, "CHP Adalet terazisine bir kez daha taş koydu. Kendi talepleri doğrultusunda Anayasa Mahkemesi'nin kararını etkilemeye çalıştı. Millet bunu hakkını verecek" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. CHP'nin bu süreçte izlediği yolu sert ifadelerle eleştiren Erdoğan, milletin bunun hesabını sandıklarda vereceğini söyledi. Erdoğan, seçim kararına ilişkin yapılacak değişikliklere de değindi.
SEÇİM EN İSABETLİ YOL
Erdoğan, konuşmasının başında, AKP'nin izlediği ve parti anlayışlarını bir kez daha dile getirdi. Erdoğan, şöyle dedi:
"Bugün yürüttüğümüz, bu siyasetin temel vurgusu demokratik istikrarını korumak olmuştur. Türkiye umut kıtasını AKP iktidarında bu demokrasi istikrarıyla yürütmüştür. Bu berrak tablonun lekelenmesine izin vermeden, bütün tartışmalara meydan vermeden bir karara vardık. Seçim sandığı kurulacak aziz milletimiz gelecek tercihini ortaya koyacak. En kısa zaman da 24 Haziran veya 1 Temmuz tarihini seçim tarihi olarak açıklamış bulunuyoruz. Erken seçim demiyorum. Sadece seçim tarihinin erkene alınması bunu altını çiziyorum. Yasama çalışmaları zaten Haziran ayı sonu itibariyle bitiyor. Bu Meclis yasama çalışmalarını 5 yıllık süre içinde tamamlayarak tarihe geçecektir. Seçimi en isabetli yol olarak görüyoruz. Milletimiz olup biteni izleyecek ve karar verecek."
25 YAŞ"Gençlerimiz önümüzdeki seçimlerde seçilme hakkını mutlaka kullansın diyoruz. 25 yaş düzenlemesini muhalefet partisi mensubu milletvekilleriyle anlaşarak, Meclis'ten geçmesi için arkadaşlarımız çalışıyor" diyen Erdoğan, "Meclis, cumhurbaşkanını seçebilecek çoğunluğu bulamazsa bizim tercihimiz iki sandığı birden milletimizin önüne koymak olacak" diye konuştu.
GENEL SEÇİMLER 4 YILSeçim kararının ardından, Meclis'e 5 maddelik Anayasa paketini de getireceklerini anımsatan Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi ile ilgili her iki teklife de açığız. Milletvekili seçimlerinin 4 yılda bir, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise 5+5 formülüne açığız hiç bir tereddüt yok. Milletvekilleri seçimlerinin 4 yıl, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ise 5+5 formülü yeni alınmış bir karar değil. Bu çok uzun zaman önce alınmış bir karardır. Yeter ki adımlar samimi atılsın" şeklinde dile getirdi.
HODRİ MEYDAN"Bu seçimden kaçanları da gelenleri de göreceğiz. Hani millet hani meydan diyoruz ya hodri meydan dedik. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dedik öyle yapacağız" diyerek muhalefet partilerine "hodri meydan diyen" Başbakan Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Bütün icraatlarımızı yaptıklarımızı, yapamadıklarımızı, 73 milyon vatan evlatlarına anlatma imkanı bulacağız. Tüm örgütümüzle birlikte. Dağ taş demeden bugüne kadar nasıl koştuysak şimdi daha fazla koşacağız. Türkiye Cumhuriyeti gelecek vizyonunu, demokrasi adına siyaset adına hukuk adına ne yaptıysak Türkiye için yaptık. Yürüdüğümüz yol Türkiye'nin yoludur. Başarılarımız milletin başarısı olacak. Milletimizin onurunu ekmeğini aşını büyüttük."
CHP ADALET TERAZİSİNE TAŞ KOYDUUzlaşma ve diyalog zeminini Türkiye ve Dünyada takip etmeğe çalıştıklarını anlatan Erdoğan, Türkiye'de modern hayatın değerlerini AKP iktidarının güçlendirdiğine dikkat çekti. Halkın vicdanını sesini duymaya ve ona göre karar vermeye özen gösterdiklerini sözlerine ekleyen Erdoğan, "Biz millete tepeden bakmadık. Muhaliflerimizin hasım gibi kışkırtıcı beyanları karşısında halkın sesini duymaya çalıştık. Adalet terazisine konan taşları ayıklaya ayıklaya geldik" dedi.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik eleştirilerini şu şekilde sürdürdü:
"CHP adalet terazisine bir kez daha taş koydu. Başka türlü varlık bulamadığı için o görülmemiş bir yola baş vurdu. CHP Anayasa Mahkemesi'nin kararını kendi arzusu yönünde etkilemeye çalıştı. Bu sözler siyasi tarihimize geçecek bir sorumsuzluk örneğidir Baykal, Anayasa Mahkemesi'nin kararını, kendi beklentileri doğrultusunda etkilemeye çalıştı. Ama benim milletim bunların ne anlama geldiğini çok iyi biliyor ve bunun hesabını soracaktır. Kimsenin yüzüne bakamayacak hala gelirisiniz dedik."
BUGÜN O GÜNDÜRErdoğan, Anayasa Mahkemesi'nden çıkan kararı, "Nerede kaldı yargı bağımsızlığı nerede kaldı hukuka saygı" şeklinde değerlendirerek, "Baykal, Anayasa Mahkemesi'nden de kendi arzusu yönünde karar beklemek, Türkiye için demokrasi için çok çirkin bir yaklaşım. Baykal her zaman ki gibi felaket tellallığın, ağır tahrik yolunu seçti. Zaten en önemli yanı ve en güçlü yanı da bu. Ya benim dediğim gibi olacak ya da her şey kötü olacak anlayışını devam ettirdi. Bütün ipleri koparan bir anlayışla. Baykal, ne yazık ki, bunu da yaptı. Türkiye'de huzur iklimini baltalayacak hiçbir çaba benim milletimden destek görmeyecek. Biz baldıran zehri içtik. Son bir ayda11. Cumhurbaşkanı seçiminde kim ne söylediyse milletimin vicdanı buna göre karar verecektir. Kimsenin yüzüne bakamayacak hala gelirsiniz dedik. İşte bugün o gündür" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü :"Bazı şeyleri merak edenler var. Bu süreçle ilgilenenler niçin, AKP adayını daha önce açıklamadı. Bakın hiç aday açıklamadığımız halde şahsım aday olmadığı halde nasıl hakarette bulunduklarını başta CHP olmak üzere izlediniz. Ana muhalefet partisinin lideri akşam başka sabah başka şeyler söyledi. Benim aday olmamam halinde ne dedi. Aday olmayacağımı açıkladığım halde ağzı durdu mu? Abdullah Gül'ün adaylığının açıklandığından sonra duymadığımız şeyler söylenmedi mi? Hakaretlere devam edildi. Millet bunların hesabını verecek."
İDEOLOJİLERİ MİLLİ DEĞİL Bir gazetenin Abdullah Gül hakkındaki iddiaları da gündeme getirin Başbakan konuşmasını şu şekilde sürdürdü : "Malum gazete Gül'ün, söylemediği ifadeyi bant olarak başlığını attı. Cumhuriyet ve laiklik karşıtı göstererek. Aynı gazete geçmişte aynı şeyi yaptı. Belli bir ideolojinin kalıntıları. Bu ideoloji milli değil gayri millidir. Bu ideolojinin 'iftira at tutmasa da iz bırakır' anlayışıdır. Bunların mantığı budur."
Anayasa Mahkemesi'nin kararını saygıyla karşıladıklarını söyleyen Erdoğan, şunları söyledi : "Önümüzdeki günlerde bu kararın hukuki boyutu tartışılacak. Cumhurbaşkanlığının Meclis'teki seçiminin önünü bloke edilmiştir. Artık Cumhurbaşkanlığının Meclis'te seçilmesi imkansız hale geldi. Bu demokrasiye sıkılmış bir kurşundur. Herkes hakkını bulacak. Bu bir blokajdır. Bu blokajı aşmak için referanduma gideceğiz. CHP'nin millete saygısı yok. Cumhurbaşkanını halka seçtirmeyecek ondan da kaçacak. Göreceksiniz. Milletin adresi olan bu yüce Meclis çatısı altında, siyaset çözüm üretmektir. Asabiyet değildir. Siyaset akıldır vicdandır. Şimdi siyaset zamanıdır. Millet iradesinin tecellisini bekleme zamanıdır diyoruz Bunun seçim, bunun için sandık diyoruz."
TÜRBANA VURGU"Başı açık ya da kapalı" bu düşünceyle hiçbir ayrım yapmadıklarını ve bundan sonrada yapmayacaklarının savunan Erdoğan, "Her türlü ayrımcılıktan uzak, tek amacımız halkımıza hizmet götürmek. Bunu görmek istemeyen bizi farklı bir yere oturtma gayreti içerisinde olanlar var. Biz insanı yüceltik ki, devlet yücelsin anlayışıyla, onun huzurunu sağlayacak bu yola başımızı koyduk. Çünkü hedef insandır. Her şey araçtır. İnsanın mutluluğu araçtır. Bunu bilmek zorundasınız. Tüm sistemler araçtır dinler de araçtır. Kimse dini amaç haline getirme gayreti içerisine girmesin. Bu dönem kimse bizden ayrımcılık görmemiştir. İş dünyamız bunu in iyi görenler arasındadır. Hak ve özgürlükler hepimize lazım. Laiklik hepimize lazım. Kimse 'cumhuriyet bizimdir, laiklik bizimdir' demesin. Tüccar havasına girmesin. 73 milyon insanındır. Bizimdir. Tekilcilik bir anlayış la cumhuriyete saygısızlık yapmış olursunuz" diye ifade etti.
NEREDESİNİZ?Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Genel Kurul' a girmeyen muhalefet partisi mensubu milletvekillerine ise "kaçmakla" suçladı. Erdoğan, "Milletin vekili parlamento çatısı altında çalışmakla yükümlüdür. Ama onlar Meclis dışında çalışıyor. Tarih hep bundan kaybediyor. Madem ki parlamentodan böyle bir kararın çıkmasını istemiyorsanız hodri meydan halka gidiyoruz. Millet nerde diye soracak. Ve karanı verecek" dedi.
AKP 24 HAZİRAN İÇİN TBMM'YE BAŞVURDUAK Parti, genel seçimin 24 Haziran'da yapılmasını öngören yasa teklifini, TBMM Başkanlığına sundu.
Teklifle, 4 Kasım'da yapılması öngörülen seçimin tarihi öne alınıyor. AK Parti'nin teklifi, milletvekili genel seçiminin 24 Haziran'da yapılmasını içeriyor.
ANAYASA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİAKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, cumhurbaşkanının görev süresinin 5+5 yıl olarak belirlenmesi ve milletvekili seçimlerinin 5 yıl yerine 4 yılda bir yapılmasını öngören anayasa değişiklik tekliflerinin hazır olduğunu, yeterli imzaların tamamlandığını ve teklifin bugün TBMM Başkanlığına verileceğini söyledi.
TBMM DANIŞMA KURULU TOPLANAMADI
Öte yandan TBMM Danışma Kurulu, CHP'li üyelerin katılmaması nedeniyle toplanamadı. CHP, AKP'nin cumhurbaşkanlığı seçim takviminin yeniden belirlenmesi ve Meclis çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesi konusundaki önerisinin görüşüleceği Danışma Kurulu toplantısına katılmadı. Danışma Kurulu toplantılarında karar oybirliği ile alındığından, CHP katılmayınca bir karar oluşmadı.
YENİ OYLAMA TAKVİMİ GENEL KURUL'DA KABUL EDİLDİAKP'nin önerisi olarak genel kurula getirilen ve cumhurbaşkanı seçiminde yeni oylama takviminin 6 Mayıs'ta başlamasını öngören değişiklik, genel kurulda AKP'nin oylarıyla kabul edildi.
AKP'nin grup önerisine göre, cumhurbaşkanlığı seçim turlarının 6, 9, 12, 15 Mayıs tarihlerinde yapılması öngörülüyor.
TARİHİ KARARIN PERDE ARKASIBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin MKY toplantısında alınan karar öncesinde DYP ile ANAVATAN'ın nabzını , Türk-AB Karma İstişare Komitesi üyelerinin arabuluculuğu ile tuttu. Erdoğan, önce kendisini sonra da DYP lideri Mehmet Ağar ile ANAVATAN lideri Erkan Mumcu'yu ziyaret eden heyetten aldığı olumlu sinyal üzerine, erken seçim, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, 5 artı 5 formülü ve genel seçimlerin 4 yıla çekilmesi kararını açıkladı.
Erdoğan, bu pakete aldığı destekle birlikte, 1. tur oylamaya katılmayan ANAVATAN ve DYP'nin öne sürdükleri argümanları ortadan kaldırarak her iki partiyi köşeye sıkıştırmış oldu.
Bu arada Erdoğan'ın reform niteliğindeki bu pakette açıklanmayan bir madde daha yer aldı. Açıklanmayan madde ise YÖK konusunda yapılması planlanan değişiklik oldu.
ANKA'nın edindiği bilgiye göre, Anayasa Mahkemesi'nin kararını açıklamasının ardından TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, TİSK Başkanı Tuğrul Kudatgobilik ve Hak-İş temsilcilerinden oluşan Türk-AB Karma İstişare Komitesi üyeleri ilk önce Başbakanlık Merkez Bina'da Başbakan Erdoğan'ı ziyaret ettiler. Türk-AB Karma Komitesi'nin AKP MYK toplantısı öncesinde gerçekleştirdikleri bu ziyaret, Erdoğan ile cumhurbaşkanlığı seçiminde kilit parti noktasına gelen ANAVATAN ile DYP arasında diyaloğa dönüştü. Diyaloğun mimarlığını TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yaptı.
Başbakan Erdoğan'ı ziyaretinden sonra heyet önce DYP lideri Mehmet Ağar ile görüştü, bu görüşmeyi ANAVATAN lideri Erkan Mumcu ile yapılan görüşme izledi. Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, 5 artı 5 formülü ile seçimlerin erkene alınması konusunda her iki lider de tam destek verdi. Türk-AB Karma İstişare Komitesi üyelerinden oluşan heyet bu desteği Başbakan Erdoğan'a bildirdi. Erdoğan bunun üzerine muhalefetin de desteğini alarak reform niteliğindeki bu paketi uygulama noktasında düğmeye bastı ve partisinin MYK toplantısı sonrasında kamuoyuna açıkladı.
Ancak bu paketin içinde kamuoyuna açıklanmayan bir başka madde daha yer aldı. Bu maddeye ilişkin öneri ANAVATAN lideri Erkan Mumcu'dan geldi. Erkan Mumcu, reform niteliğindeki bu pakette YÖK'ün değiştirilmesini de ön koşul olarak değilse bile daha çok demokrasi gerekçesiyle pakete alınmasını istedi. Ancak Erdoğan bu maddeye ilişkin herhangi bir yorum yapmadı.
CHP DEVRE DIŞITOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun mimarlığını yaptığı ve AKP, DYP ile ANAVATAN arasında gerçekleşen bu trafikle CHP'nin devre dışı bırakıldığı öne sürüldü. CHP dışındaki muhalefetin desteğini alan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararının ardından ileri bir adım atarak partisinin aldığı kararı kamuoyuna açıkladı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki heyetin aynı konuları CHP'ye iletip iletmedikleri ise öğrenilemedi.
Başbakan Erdoğan, MYK toplantısından sonra açıkladığı kararla, desteğini aldığı ANAVATAN ile DYP'yi de köşeye sıkıştırdı. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği birinci tur olmaya katılmayan ANAVATAN ve DYP'nin ileri sürdüğü, erken seçim, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi argümanları ortadan kalkmış oldu. Erdoğan, her iki partinin öne sürdüğü argümanların iki adım daha önüne geçerek, seçimlerin 4 yılda bir yapılması ve 5 artı 5 formülünü de gerçekleştireceğini açıkladı. Erdoğan'ın bu açıklamasından sonra, Cumhurbaşkanlığı seçim turlarının TBMM Danışma Kurulu'nun belirlediği çerçevede devam etmesi halinde ANAVATAN ve DYP'nin eski tutumunu hangi gerekçeyle sürdüreceği sorusu gündeme geldi.
PAKET ERDOĞAN MUMCU GÖRÜŞMESİNDE DE GÜNDEME GELDİ Bu arada, Başbakan Erdoğan, seçimlerin 4 yılda bir yapılmasına ilişkin ilk görüşünü 17 Nisan Salı günü ANAVATAN lideri Mumcu'yu partisinin genel merkezinde yaptığı ziyarette seslendirdi. Erdoğan, Mumcu'nun cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini önerisi üzerine söz konusu ziyarette, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, cumhurbaşkanın da halk tarafından seçilmesi, 5 artı 5 formülünün getirilmesi, ayrıca seçimlerin 4 yılda bir yapılmasını da gündeme alabileceklerini ilk kez seslendirdi. Bunun üzerine Mumcu, konuşmada reform paketine dönüşen bu öneriler zincirinde YÖK'ü de gündeme getirdi. Ancak bu öneriye ilişkin Erdoğan ve beraberindeki heyet herhangi bir yorum yapmadı.
AJANSLAR