Baykal’ın açıklaması suç, Erdoğan hedef gösteriyor
Anayasa Mahkemesi, Deniz Baykal'ın, "Türkiye'nin tehlikeli bir çatışma ortamına sürükleneceği" sözlerinin Türk Ceza Yasası'na göre suç sayılacağının" bildirdi.
Mahkeme kararlarının açıklanmasının ardından Başbakan Erdoğan'ın bugün grup toplantısında "demokrasiye kurşun sıkıldığı" yönündeki açıklamasının da "amacını aşan ve kurumu hedef gösteren aynı sorumsuz davranışlar kapsamında" değerlendirildiğini kaydetti.
Bunun yanısıra, Başbakan Erdoğan akşam saatlerinde yaptığı açıklamada, "Karar demokrasiye sıkılmış bir kurşundur" sözlerinin Anayasa Mahkemesine yönelik olmadığını, Deniz Baykal'ın "Çatışma çıkar" açıklamalarına tepki olarak söylediğini belirtti. Erdoğan ayrıca, "Sözlerim Anayasa Mahkemesi'nin kararına yönelik olsaydı, kararın sonrasında Anayasa Mahkemesi'ne saygı duyuyoruz açıklaması yapar mıydık" dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı, cumhurbaşkanlığı seçim turlarında "367 şartı"na ilişkin yapılan başvurunun ardından Mahkeme'ye yönelik söylemlerle ilgili resmi internet sitesinde bir açıklama yayınladı.
Anayasa Mahkemesi'nin, kendisine yapılan başvurularda her türlü siyasi düşüncenin ve çekişmenin dışında kalarak, Anayasa'da ve diğer yasalarda belirtildiği şekilde hukukun üstünlüğüne dayalı, tam bir bağımsızlık ve tarafsızlık içinde vicdani kanaatine göre karar verdiği belirtilen Başkanlık, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yazılı ve görsel basında yer alan Mahkeme'ye yönelik söylemler nedeniyle açıklama "zorunlu görüldüğü" bildirdi.
VİCDANI KANAATİMİZLE KARAR VERDİK
Açıklamada, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "Anayasa Mahkemesi'nin 367 milletvekili bulunmadan cumhurbaşkanı seçilebileceği yönünde karar vermesi durumunda, Türkiye'nin tehlikeli bir çatışma ortamına sürükleneceği" şeklindeki sözleri anımsatılarak, Baykal'ın ifadeleri "tahrik edici" olarak değerlendirildi. "Çeşitli kişi ve kurumların" Mahkeme'nin verdiği kararları tartışmalı hale getirecek yayın ve ifadeler de kullandığı, bunların da "kabul edilemez sorumsuz davranışlar" olduğu vurgulanan açıklamada şöyle denildi:
"Anayasa Mahkememizin, Cumhurbaşkanı seçimine yönelik bir davanın önüne gelmesini arzu etmemesinin nedeni, Üyelerimizin bu konuda karar vermekten kaçınmaları değil böyle bir sorunun Meclis içinde çözümlenmesinin demokratik parlamenter sürece daha uygun olduğu yolundaki düşüncesinden kaynaklanmaktadır.
Her vesileyle ifade edildiği gibi, Anayasal örgütlenmenin temeli olan erkler ayrılığı konusuna Mahkememiz önem vermekte ve yargı görevini Anayasa ve Hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde yerine getirmeye özen göstermektedir. Üyelerimiz, devlet ciddiyeti anlayışı içinde bütün Cumhurbaşkanlarına gerekli saygıyı duymakla birlikte kendilerini seçen Cumhurbaşkanına bir diyet borcu olduğunu düşünmemektedir. Bu bakımdan hangi Cumhurbaşkanının kimi seçtiği gibi bir tespitle değerlendirmeye tabi tutulmaları saygıdan uzak, ciddiyetsiz bir tutum olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen Anayasa'nın 138. maddesindeki, 'Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.' şeklindeki açık hükme rağmen, yüklendikleri görev ve sorumluluk bilinciyle bağdaşmayan ve alışılmamış davranışlarının kabul edilmez etkisi ve olumsuzluğunun değerlendirilmesi kamu oyunun takdirine bırakılmaktadır."
BAYKAL'IN SÖZLERİ SUÇ
Açıklamada bu tür hukuka aykırı açıklama ve yayınların Anayasa'nın 138. maddesinin açık hükmüne ters düştüğü ve Türk Ceza Kanunu anlamında suç sayılacağının "izahtan vareste" olduğu belirtildi.
ERDOĞAN MAHKEME'Yİ HEDEF GÖSTERMİŞTİR
Açıklamada, Mahkeme'nin kararını vermesinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü grup toplantısındaki değerlendirmelerine de yanıt verildi.
Açıklamada, "Mahkeme kararını verdikten sonra yapılan 'hukukun katledildiği' 'demokrasiye kurşun sıkıldığı' gibi açıklamalar amacını aşan ve kurumu hedef gösteren aynı sorumsuz davranışlar kapsamında değerlendirilmektedir" denildi.
Anayasa Mahkemesi'nin, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da, tam bir bağımsızlık ve tarafsızlık içinde, Türk milleti adına karar veren ve yüksek yargı organına yakışır şekilde vicdani kanaatine göre davranacağı vurgulanan açıklamada "Anayasa ve Hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürmeye devam edecektir" denildi.
(ANKA)
Yayın tarihi: 2 Mayıs 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/02//haber,7530216B5D504F619F7593FEC1734B4E.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.