Yeni doğacak çocuğa isim bulmak için bile istihâreye yatılırdı

Arapça'nın hayr kökünden gelen istihâre sözü hayırlı olanı istemek mânâsına gelir ve kılınan bir namazdan sonra okunan özel bir dua vasıtasıyla, kendisi için hayırlı olanı Allah'tan talep etmek demektir. İnsanoğlu, önemli bir işe başlamadan önce bu işin nasıl bir netice getireceğini öğrenmek maksadıyla binlerce seneden buyana bazı çabalarda bulunmuştu ve bu çabaların uç noktalarından biri de fal idi. Araplar, İslamiyet öncesindeki Cahiliye devrinde yapacakları işin iyi netice verip vermeyeceğini öğrenmek maksadıyla ezlâm denen ve üzerinde evet ve hayır yazılı fal okları kullanmışlar ama Kur'an bu falı yasaklamıştı. Yasağın gelmesinden sonra Hazreti Muhammed'in gösterdiği şekilde istihâreler yapılır oldu ve İslam dünyasında asırlar boyunca uygulandı. Devlet adamları verecekleri önemli bir karar öncesinde, kumandanlar da savaşa girmeden istihâreye yattılar; hattâ doğacak çocuğun adının belirlenmesi maksadıyla bile istihâreden medet umuldu.

KALBE GELEN DUYGU
Hazreti Muhammed'e atfedilen hadislere göre, istihâre öncesinde iki rekât nâfile namazı kılınır. Sonra yine Peygamber'in tavsiye ettiği istihâre duası okunur, yapılmak istenen iş söylenir ve mümkünse hiç konuşmadan uykuya yatılır. İşin yapılıp yapılmaması gerektiğine, uyku sırasında kalbe ilk gelen duyguya göre karar verilir. İstihâreye yatanın içini ferahlığın sarması hâlinde o işin yapılması uygundur ama sıkıntı ve huzursuzluk basarsa, işin yapılmaması gerekir.