Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun açıklaması

05.02.2007 tarihinde Sabah Gazetesinin 1. ve 15. sayfalarında "Yurt bahçesinde 2 tecavüz oldu" başlığı ile yayınlanan sayın Sonat BAHAR imzalı haberde asılsız ve kamuoyunu yanıltıcı nitelikte iddialara yer verilmiş olup, bu durum basının doğru haber verme ilkesine aykırı niteliktedir. Şöyle ki: Öncelikle açık ve kabul edilebilir bir belge ve bilgiye dayanmayan henüz başlatılan araştırma ve inceleme sonuçlanmadan doğru imiş gibi yapılan yayın sonucu kuruluştan hizmet alan, korunma ve bakım altında bulunan çocuklarımızın ve kurumumuzun güven ve itibarı sarsılmaktadır. Balıkesir Milletvekili Sayın Turhan ÇÖMEZ'in, İstanbul Atatürk Kız Yetiştirme Yurdunu ziyaretleri sırasında edinmiş olduğu kimi izlenimlerini 30.12.2006 tarihli "Araştırılması Gereken İddialar" şeklinde düzenleyerek Cumhurbaşkanlığı Makamının dikkatlerine sunduğu ve konunun Devlet Denetleme Kurlunca denetlenmesi isteminde bulunduğu belirtilerek, söz konusu iddialarla ilgili yapılan değerlendirme sonucunun bildirilmesi Genel Müdürlüğümüzden istenilmiştir. Sayın Vekilimizin iddialarıyla ilgili olarak derhal üç müfettiş görevlendirilmiş söz konusu kuruluşumuz Genel Teftişe tabi tutularak iddialar tek tek soruşturulmakta ve soruşturma devam etmektedir. Öncelikle Bahçelievler Atatürk Kız Yetiştirme Yurdu, İstanbul'da tek Kız Yetiştirme Yurdu olarak 1994 yılından bu yana hizmet vermekte, bugüne kadar 1000'den fazla çocuğun sağlıklı gelişimini hedeflemeye yönelik kurumsal hizmetler sunmuş olan bir kuruluştur. Bu çocuklarımızdan 350'den fazlası devlet memuru olup, 300'den fazlası evlenmiştir. Çoğunluğu zaman zaman yurda gelerek devletimize şükran ve minnet duygularını ifade etmektedirler. Yurtta halen 260 kayıtlı çocuğumuz olup, 100 genç İlköğretim, 75'i Lise ve 12'si Üniversite öğrenimlerine devam etmekte olup, 10 genç Lise mezunu, 15 genç İlköğretim mezunu durumundadır. Basının haber verme hakkı, bu hakkın sınırları içerisinde kalındığı sürece hukuka uygun sayılır. Haber verme hakkı, a) Gerçeklik b) Güncellik c) Kamu yararı ve toplumsal ilgi ile sınırlıdır. Bunun dışında basın meslek ilkelerini hatırlatmakta yarar görmekteyiz. - "Bir kamu müessesesi olan gazetecilik, mesleğe aykırı, özel amaç ve çıkarlara alet edilemez." - "Kişileri ve Kuruluşları eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez." - "Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz." - "Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse suçlu ilan edilemez." - "Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça kimseye atfedilemez." - "Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar." Bilindiği gibi çocukların savunmasız konumları nedeniyle özel bir duyarlılığa ve korunmaya muhtaç olduklarından hareketle bunu teyid etmek, çocuğa ilk elde bakım ve koruma sağlamak, çocuğun yasal açıdan özel olarak korunması ve çocuğun haklarının güvenceye alınmasında uluslararası işbirliğinin sağlanması amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi 27 Ocak 1995 tarih ve 22184 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak iç hukuk kuralına dönüşmüş, sözleşmenin ulusal düzeyde izlenmesi ve gerekli eşgüdüm çalışmalarının yürütülmesine ilişkin görevler Başbakanlığın 2000/14 sayılı genelgesi gereği Genel Müdürlüğümüze verilmiştir. Çocuk Hakları Sözleşmesinin 1. maddesinde; "Bu sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır." Sözleşmenin 3. maddesinde: "Çocukla ilgili bütün girişimlerde çocuğun yüksek yararının öncelikli olarak gözetileceği, ana babaların ya da sorumluluk taşıyan diğer kişilerin bu sorumluluğu yerine getiremedikleri takdirde, Devletin, çocuğa yeterli dikkat ve desteği göstereceği", sözleşmesinin 4. maddesinde, "Taraf devletlerin bu sözleşmede tanınan hakların uygulanması amacıyla gereken her türlü yasal, idari ve diğer önlemleri alacağı" ifade edilerek, devletin sözleşmede yer alan hakların uygulanması için bütün imkanlarını kullanması gereği belirtilmiştir. Yine sözleşmenin 16. maddesinde; 1. Hiçbir çocuğun özel yaşantısına, aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale yapılamayacağı gibi, onur ve itibarına da haksız olarak saldırılamaz. 2. Çocuğun bu tür müdahale ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır." denilmektedir. Bu nedenle sözleşmenin ilgili maddelerine aykırı yayın yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Genel Müdürlüğümüz yurt sathında korunmaya ve bakıma muhtaç aile, çocuk, genç, özürlü ve yaşlılara uluslararası ve ulusal mevzuat doğrultusunda sosyal hizmet vermekle yükümlü tek kuruluştur. Kurum bu hizmetlerini yurt genelinde yaygın teşkilatında görev yapan personelin yanında gönüllü kişi ve kuruluşların katılımı ile gerçekleştirmektedir. Bu boyutu ile kurum, hizmetlerini halkın katkısına ve denetimine açık bir biçimde sürdürmektedir. Kamuoyunun bilgi edinme amacını aşan bu tarz yayınların zor koşullar altında hizmet veren bu kuruluşlara toplum katkısının kesilmesi ve hizmet verilen müracaatçı gruplarının örselenmesine neden olmaktadır. Bu durum Kurumumuzdan hizmet almakta olan binlerce çocuk ve genç yanında, bugüne kadar kuruluşlarımızdan hizmet almış, aile düzenlerini kurmuş, çoğunluğu çeşitli kurumlarda ve özel kuruluşlarda saygın konumlarda görev yapmakta olan 150.000 kişilik bir grubu üzmekle birlikte, bu kuruluşlara fiilen destek veren ve yönetimine katılan binlerce gönüllüyü ve tüm kurum personelini zan altında bırakmaktadır.
Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Vekili Bilal Yılmaz Hukuk Müşaviri