Rekabet Derneği, Rekabet Kurumu'nun 10 yılını değerlendirmek için bir mini panel düzenledi.
Rekabet Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Erdal Türkkan'ın moderatörlüğünde benim de içinde yer aldığım Kurum'da başkanlık yapan üç konuşmacı olacaktı. Ben söz verdiğim gibi hazır bulundum. Eski Başkanlardan
Prof. Dr. Tamer Müftüoğlu, daha önceden Bursa'da planlanmış bir programı olduğu için katılamadı.Şimdiki Kurum Başkanı da yurtdışında olduğunu gerekçe göstererek katılmadı ve yerine bir yetkili de göndermedi.
Dernek Genel Başkanı
Prof. Dr. Türkkan'ın daveti üzerine konuşmacı koltuğuna ben ve iki dönem kurul üyeliği yapan
Kubilay Atasayar oturduk. İlk konuşmayı ben yaptım. 5 Mart 2007 tarihinde 10 kurul üyesi arkadaşımla yola koyulduğumuzda ne kimsenin rekabetten haberi vardı, ne de bizim çalışacağımız bir mekân.
Dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in katkılarıyla Tandoğan'da bulunan MKE Kurumu'nun binasında bize verilen, Bakan Erez'in iki odalık makam katında bugünkü Rekabet Kurumu'nun ilk temelleri atıldığını söylediğimde karşımda oturan eski çalışma arkadaşlarım
Sadık Kutlu, İsmet Cantürk, Nejdet Karacehennem ve Aydın Emre'nin o günleri hatırlayan mutluluklarını gözlerinden okudum.
Çünkü
kurucu kurul, 3 ay içinde binasını satın almış, tefrişini yapmış ve ikinci üç aylık dönem sonunda da ikincil mevzuatlarını tamamlamış ve 5 Kasım 2007'de ilk tebliğini yayınlamış ve mesleki çalışmalarına başlamıştı bile. Rekabet Kurumu gibi kurumların teşkilatlanması ve çalışmalara başlaması yıllar alıyor. 10 yaşını kutlayan Rekabet Kurumu'nun bugünkü ikincil mevzuatların yüzde 80'i ilk iki yılda yapılmıştır.
Kurumun asıl sahipleri olan bugünkü uzmanların alınması aşamasındaki güçlükleri ve buna rağmen ne kadar yetenekli meslek elemanı alındığını bugüne baktığımızda görmek mümkün.
Ancak ne acıdır ki
bugün kurul üyeleri arasında bulunması gereken bu değerli uzmanların bu hakları elinden alınmış ve üvey evlat muamelesi görmektedirler. Sonuçta iki yıl başkanlığını yaptığım kurumun bir yıl içinde Türkiye'nin en etkin ve tercih edilen kurumu haline gelmesinde ilk kurucu kurulun büyük katkısı olduğunu vurguladım. O dönemde hiçbir
siyasi müdahaleye ve dönemin Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in yasal olmayan uygulamalarına boyun eğilmedi ve mali-idari özerklikten taviz verilmedi. Bugüne baktığımızda ne mali, ne de idari özerklikten bahsetmek mümkün değil.
Diğer konuşmacı
Kubilay Atasayar da kurumun 10 yıllık mesleki çalışmalarını değerlendirdi ve
"Kurum bugün iyi bir konumda ise, ilk iki yılda görev yapan kurulun büyük katkıları olduğunu söylemek gerekir" dedi.
Rekabet Kurumu, en etkin kurumlar arasında olması gerekir. Kurum uzmanları son derece yetenekli ve başarılıdır. Bu meslek elemanlarının mali ve sosyal hakları mutlaka gözden geçirilmeli. Kuruluş yıllarında tüm kurumlardan daha iyi olan mali hakları bugün için BDDK, SPK, İMKB ve TMSF'deki eşdeğer kurumlara göre kan kaybına uğramış ve kendileri ile ilgilenmeyen bir yönetim anlayışı sergilenmektedir. Bu durum kurumu ileri değil, geri götürür.
Bugünkü Tüm Yazıları
Rekabet Derneği, kurumun 10 yılını değerlendirdi
Yayın tarihi: 19 Nisan 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/19//ayaydin.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.