Cumhurbaşkanı seçimi yaklaşıyor, ortalık toz duman. Oysa Anayasa ve İçtüzükte Cumhurbaşkanı adaylarında aranılan nitelikler ve seçim şekli belli. Peki bu tartışmalar niye? Üç dönem öncesine kadar Cumhurbaşkanları ya ihtilal sonrası askerlerden, ya da en son Genelkurmay Başkanı'ndan seçilirdi. Turgut Özal, bu sistemi değiştirdi ve ilk kez sivil Cumhurbaşkanı seçildi. Arkasından Süleyman Demirel
ve geçen dönem de Ahmet Necdet Sezer . Her üç seçimde de askerler ne alındı, ne de tepki gösterdi. Çünkü TSK mensupları demokrasiyi herkesten çok özümsemiş bir kurum.
Ancak nedense toplum olarak henüz demokrasiyi tam anlamıyla özümsemiş değiliz. Cumhurbaşkanı seçimine bir yıldan fazla bir zaman kala başladı, kim aday olacak tartışması. "Bu olmaz, şu olsun" sesleri yükselmeye başladı. Oysa demokrasiyi gerçek anlamda özümsemiş olan ülkelerde, bunun takvimi başlar ve anaya salarında öngörülen biçimde sonuçlanır. Sonra seçilen kişi herkesi kucaklar. Bizde ise, bir yıl öncesinden başlayan kavga, son gün son saate kadar devam eder. Cumhurbaşkanı adaylarının belirlenmesine dört gün kaldı . 25 Nisan saat 24.00, aday belirleme için son gün ve saat. Recep Tayyip Erdoğan aday olmak isterse olur ve tartışmasız en geç üçüncü turda Cumhurbaşkanı seçilir . Erdoğan aday olmaz ve bir başkasını aday yaparsa, o kişi tartışmasız seçilir. Durum böyle olunca da ister istemez gözler Başbakan Erdoğan'da. Aday olacak mı, olmayacak mı? Bence Başbakan Erdoğan'ın da kafasında hâlâ soru işaretleri var. Aday olup olmayacağının kararını kendisi bile verebilmiş değil.