Ebubekir Büyükmesçi'nin işi "beyaz eşya, bisiklet, motosiklet üzerine."
- Yavuz bey, elhamdülillah, bugüne de şükür... Doyuyoruz... Fazlasına gerek yok.
- Siyaset.
- Çarşıda siyaset değil ama Çankaya konuşuluyor... Tayyip bey madem ki istiyor, çıksın.
Kemal Özçetin "mefruşat, perde ev tekstili" ticaretiyle uğraşıyor.
"Sezonun açılışını" bekliyor.
İstiyor ki "köylünün mahsulü para etsin."
Köylü de çarşıya "alışverişe gelsin."
- Kemal bey, siyaset?
- Siyasetten hiç anlamam... Fakat TV' de Tayyip beyin karısını görüyorum, kendi karım aklıma geliyor... Benim eşimin de başı öyle... Tayyip bey Başbakanlığa yakıştı, Köşk' e niye yakışmasın?
Halil Çopur 1981'den bu yana "çocuk giyimi" işiyle meşgul.
"İşsizlik" diye başlıyor:
- Köylüde para yok... Köylü çok önemli.
- Memur kredi kartı borcu ödemekten buraya gelmiyor ki.
- Kimi parayı otomobile bağlamış, kimi TOKİ' ye.
- Toplum olarak lükse çok alıştık.
Derken söz "Kuzey Irak' tan... Şehit cenazelerinden... Dış politikadan... Güneydoğu' dan" açılıyor.
Halk heyecanlı. Biri diyor ki:
- Arkasında İsrail ile Amerika var.
Diğeri:
- Artık herkes her şeyi biliyor... Dönen dolapların farkındayız.
Öteki:
- Tezgah aynı tezgah... Oyun aynı oyun... Türkiye biraz toparlansa, belimize vuruyorlar.
Sokaktaki öğrenci de, çarşıdaki esnaf da, pazar yerindeki köylü de "Amerika' ya kızgın."
AB'ye "küskün."
Yayın tarihi: 17 Nisan 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/17//haber,CE0C5F367398490CA80A824F236EAFB4.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.