Gelelim Nilüfer meselesine... Kayahan ile Nilüfer bir süredir dargın. Biliyorsunuz şarkılar yüzünden. Kayahan, bu konuda da konuşmak istemiyor. Sadece "Neme lazım," diyor, "Yine reklam derler, oysa bu mesele konuşulması gereken ciddi bir durum. İnsanlar niye hep albüm yaptığımda ortaya çıkıp konuştuğumu soruyorlar. İyi de ne zaman konuşacağım? İş yapınca tabii." Nilüfer de Kayahan da çok önem verdiğim iki değerli isim. Onların arasındaki dargınlık, bütün Türkiye gibi beni de üzüyor. Ama anladığım kadarıyla Kayahan artık "Şarkılarımı söyleyemezsin," falan demiyor, tam aksine "İstediğini söyle, zaten söylüyorsun, sadece izin al," diyor. İzin meselesinde bence haklı. Kolay mı çıktı o şarkılar? Örneğin Geceler için tam iki yıl uğraşmış. Ne ev kirasını ödeyebiliyormuş ne de bakkalın önünden başını eğmeden geçebiliyormuş o dönem. Öyle sancılar içinde çıkmış Geceler. Ama sonra ne çıkış! Nilüfer de ne güzel söyler o şarkıyı. Kayahan ile sohbet ederken Nilüfer hakkında çok güzel bir cümle sarfetti. "Allah korusun, ona bugün bir şey olsa kızı kızımdır." Ancak bir dost böyle bir laf sarf eder. Ben kendi adıma artık aralarındaki soğukluğun bitmesini, hatta bu ikiliyi tekrar sahnelerde dinlemeyi özlüyorum. Haksız mıyım? Ama sanırım artık Nilüfer'in "İnadına şarkıları söylerim," demek yerine daha barışçı bir adım atması gerekiyor.