Çok değil, bundan 10 yıl öncesine kadar Antalya Havalimanı gibi yatırımlar, bugünkü gibi Yap İşlet Devret (YİD) sistemi yerine, bütçe imkânları ile davetiye ve yeterlilik usulü ile yapılan ihalelerde sembolik kırımlarla iş alınırdı. Şimdiki gibi böyle büyük işler iki-üç yıl yerine 1020 yıl arasında ancak biterdi. Üstelik bu şekilde rantabl da işletilmezdi.
Atatürk Havalimanı'nı ilk kez bu sistemle alan Akfen-Tepe grubu, bu işin kamu açısından ne kadar gelir getirici olduğunu ortaya koydu . Akfen-Tepe ortak girişimin Ankara ve İzmir havalimanlarını da bu yöntemle yapması, diğer müteahhit firmaların iştahını kabarttı. Bu yöntemle hem iş yapan kazanıyor, hem de devlet kazanıyordu.
Antalya Havalimanı ihalesinde iki grup kıyasıya mücadele etti . Bunlardan biri İstanbul, Ankara ve İzmir havalimanını işleten TAV,
diğeri de başarılı işadamı İbrahim Çeçen'in IC Holding Alman Fraport ortak girişim grubu. Sonuçta ipi göğüsleyen İbrahim Çeçen oldu. Anlaşılan sektörde kıyasıya rekabet sürecek.
Geçmişte devletin büyük zararlarla yaptırdığı bu tür inşaatlara bugün tek kuruş harcamadan, YİD sistemi ile bu tür yatırımları kazandırması önemli bir gelişmedir. Desteklenmelidir.