Hep baklava, hep baklava! Aynı tariften bıkanlar için bugün 'G.Saray usulü kabak kallavi' var sırada. Tarif çok kolay: Amaçsız iki takım alınır. Bunlardan sarılı kırmızılı olanın sağ kanadına iyice Hasan Şaş katılır. Iliç'iniz kalmadıysa yerine iki ön libero kullanılır. Bunlardan Cihan yerinde kalıp herkese 'dur' derken, Inamoto güzelce Iliç rolüne soyundurulur. Oyun 24 dakika kendi haline bırakıldıktan sonra, Necati'nin düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı Karan kullanıp, atar. 31'de Ayhan'ın kornerini Tomas aşırır, Necati'nin farkı ikiye çıkarır ve ev sahibi suyunu iyice koyverir. 45 dakikada artık kallavice kabak tadı veren oyunun ilk evresi hazırdır. İkinci evrede 'ne de olsa yemek pişti, pişmiş aşa su katılmaz' kabilinden sos hazırlanır. Bunun için bol Şaş, Cihan ve Inamoto, az Karan, Sabri ve Ayhan kullanılır. 52'de Şaş ortalar Sabri harcar. 67'de Şaş yine ortalar Karan harcamaz. Konsantrasyon düşünce 77'de Isaac rahatça golünü atar. Ardından Emre-Mondi'nin acemi anlaşmazlığı yüzünden gelen serbest vuruşta az daha dibi tutacak gibi olan tarif kalan dakikalarda dinlendirilir. Süre dolunca evini yalnız bırakan G.Birliği taraftarlarına itinayla yedirilir. Stadın dolu tarafına sahip 'konuk'lar ise hazırlanışı son zamanlarda olmadığı kadar özenli ve galibiyetin hazzı eşsiz olsa da, bütün kabakseverleri tenzih ederek söylüyorum ki, sonuçta yemeğin adı 'kabak' olup da arkasından tatlı olmadığında en fazla 'kabak tadı' alacaktır.