Sevgili Emre Aköz zaman zaman yıllarca Mustafa Kemal'in himayesinde çalışan sonra da "Atatürk'ün uşağı idim" kitabını yazan Cemal Granda'dan alıntılar yapıyor.
Kitap sadece Emre'nin alıntı yaptığı gibi Atatürk'ün sofrasındakilerin nahoş durumları ile Köşk'teki atış talimi hikâyesiyle sınırlı değil.
İsterseniz Mustafa Kemal'in sofrasında en sık konuk olan isimlerden biri Sinop Milletvekili Recep Zühtü'nün hikâyesiyle başlayalım.
Recep Zühtü kendini gayrimüslim bir gençle aldatan metresine sinirlenir ve Çengelköy'deki evinde silahını çekip kadını vurur.
Kadın bacaklarından yaralanır ve sonra kangrenden ölür.
Haber Dolmabahçe'de bulunan Mustafa Kemal'e iletilir.
Olayı dinleyen Atatürk sofra arkadaşına hiçbir iltimas gösterilmeden kanuni takibatın yapılmasını emreder. Zühtü'nün dokunulmazlığı kaldırılır, hâkim karşısına çıkarılır. Deli raporu aldığı için bir süre hastanede yatıp çıkar ama bir daha Mustafa Kemal'in yakınından bile geçemez...
En son hangi suçtan dolayı bir vekil dokunulmazlığı kaldırıldı, hatırlayan var mı?
Evlatlığı Nebile Hanım'ın Çankaya'daki makam araçlarından biriyle yakınlardaki bir arkadaşına gittiğini gören Mustafa Kemal aracın durdurulmasını emreder. Atatürk arabadan indirilen Nebile Hanım'a millete ait araçları böyle kullanamayacağını söyler.
Biliyoruz ki günümüzde makam araçlarıyla çarşıpazar alışverişleri de yapılmakta...
Kitaptaki bir başka hikâye de Mustafa Kemal'in kızkardeşi Makbule Hanım ile evli olan Mustafa Mecdi'ye aittir.
Mecdi'nin iş hayatında adını kullandığını düşünen Mustafa Kemal, Maliye Bakanı'ndan gerekirse vergi koyarak eniştesinin üzerine gitmesini ister. Sonuçta Mecdi fabrikasını kapatıp Bulgaristan'a kaçmak zorunda kalır..
Günümüzde bu tavrı sergileyebilecek kaç siyasetçi tanıyorsunuz?
Mustafa Kemal'in az bilinen özelliklerinden birisi de Dolmabahçe'den kimseye haber vermeden kaçtığı zamanlardır.
Birinde Kireçburnu'nda bir sabahçı kahvesinde diğerinde Çubuklu'da gece talimi yapan askeri lise öğrencileriyle sohbet ederken yakalanır.
Günümüzde siyasetçiler halkın arasına bırakın cismen, makam araçlarıyla bile ne sıklıkta karışıyorlar?
Cemal Granda'nın kitabından ilginç bir alıntı daha... Mustafa Kemal'in 1927'deki İstanbul seyahati haricinde her zaman masraflarını kendi cebinden ödemesi sizi şaşırtmalı.
Bu ülke işadamlarının yatlarında, otellerinde bedava tatil yapan ne çok siyasetçi gördü değil mi?
Tüm hikâyeler aynı şeyi söylüyor: Mustafa Kemal insanüstü değil insan yanı üstün bir liderdi...
Yayın tarihi: 11 Nisan 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/11//haber,E76FE2D6471A4A308320AF2E0269EF36.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.