Merkez sağda işbirliği konusunda dün önemli bir adım atıldı.
DYP lideri Mehmet Ağar ile Anavatan lideri Erkan Mumcu, iki partinin işbirliği ve bütünleşmesi konusunda, "aracısız, doğrudan görüşme" kararı aldı.
Böylece, Anavatan Grup Başkanvekili Ömer Abuşoğlu'nun vefatı üzerine Ağar'ın taziye ziyareti ile başlayan yakınlaşma dün yeni bir boyut kazandı.
İki lider de dünkü sohbetimizde doğrudan görüşme kararlarını açıktan dile getirdi...
Önce Mumcu'dan başlarsak; Anavatan liderinin, bu konuda kararlı olduğu görülüyor.

Milli demokratik çözüm
Kendisi de kararlılığının toplumsal baskıdan kaynaklandığını gizlemedi:
"Ayağımda kot pantolonla sokaktayım; insanlar bu talebi her adımda iletiyor..."
Mumcu, şöyle devam etti:
"Önemli olan böyle bir şeyi kurmaktan öte yaşamasını sağlamaktır. Toplum, ne ittifak, ne iltihak ne de birleşme diyor. İktidar alternatifi yaratmak için milli demokratik çözüm istiyor. Ülke bütünlüğünü koruyacak bir iktidarın, demokratik yolla gerçekleşmesini istiyor..."
Mumcu, kimsenin bu talebi geri çeviremeyeceğini belirtti...
"Partilerin mevcut güç algılarının ötesine geçip, baraj sorunu kaygılarını da bir kenara bırakarak" görüşmeye başlamaları gerektiğini vurguladı.

"Bu bir çağrıdır..."
Mumcu görüşmenin "kapalı kapılar ardında değil, kamuoyunun önünde pişirilmesi" gerektiğini de söyledi...
"Bu muhataplarıma çağrıdır" deyip ekledi:
"Görüşmelerimiz, doğrudan olmalı.Çünkü araya girenlerin iyi niyetleri kadar, kişisel beklentileri de olabiliyor. Bu da iyi niyetle başlayan tabloyu başka bir yöne götürebiliyor. Muhataplarım da böyle düşünüyorsa doğrudan konuşmaya açığım. Bu sözümle angajmana giriyorum. Biz millete çatı kuruyoruz. Her şey açık olmalı..."

Doğrudan görüşme
Ardından Ağar'a ulaştık.
Mumcu ile bir ilke kararına varıp varmadıklarını sorduğumda yanıtı net oldu:
"Bu işler kardeş bağının kurulması ile olur. Biz kardeş olan iki partiyiz. Ticari bir iş değil, ülke geleceği ile ilgili bir olguyu konuşuyoruz. Onun için aracısız, doğrudan görüşmeliyiz. Ben de bu düşüncemi ilettim. İçtenlikle yapılacak değerlendirmeyle sonuca da ulaşırız..."
Doğrudan görüşmelerin ne zaman başlayacağı konusunda her iki lider de bir tarih vermedi.
Her ikisi de "yakında" demekle yetindi.
Daha önce kurmayların yaptığı görüşmelerde temel ilkelerin belirlenip belirlenmediği konusuna da girmedi.
Ancak, her iki partinin kurmaylarının belirttiğine göre yöntem şöyle işleyecek:
1-İki lider kamuoyu önünde, "Milli demokratik çözüm protokolüne" imza koyacak.
2-Protokolde, seçimden sonra iki partinin kongrelerinin ortak toplantısıyla birleşmenin yönteminin belirleneceği vurgulanacak.
3-Seçime DYP çatısı altında girilecek. Ancak, bunun bir partinin diğerinden üstün olması anlamına gelmediği, siyasi şartların zorlamasından kaynaklandığı belirtilecek.
4-Milletvekili adaylarının hangi yöntemle belirleneceğine iki partinin liderleri karar verecek.
Kurmayların beklentisi, iki liderin doğrudan görüşmelere gelecek hafta başlayacağı yönünde.
Hatta, DYP'nin 28 Şubat'taki Bursa mitingi de birlikte gerçekleştirilirse şaşmamak gerek...