kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Nisan 2007, Salı
Son Dakika
arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT
Yaşasın demokrasi
O zamanlar telefonlar "6 numaralıydı..." Bir öğle vaktiydi... "27 52 31" i çevirdik... Telefonu her zamanki gibi yine "evin sahibi" açtı.
"Beyefendi nasılsınız" diye söze girdik.
Sesimizden tanıdı:
- İyiyim, gözlerinden öperim.
"Bir şey var" dedik, soğuk bir sesle.
"Hayırdır" dedi, merak etmişçesine.
- Efendim sizinle ilgili olarak bir haber aldık... Çok gizli... Ama gerçek.
- Nedir?
- Sizi sürgüne gönderecekler.
- Anlamadım, bir daha söyler misin?
- Sürgün... Sizi evinizden alacaklar... Ankara dışına... Sürgüne gideceksiniz.
- Yurtdışına mı?
- Hayır yurtiçinde bir yere.
- Eh buna da şükür... Vatanımda kalacağım ya... Türkiye'den çıkmayacağım ya.
- Evet çıkmayacaksınız.
- Nereye göndereceklerini biliyor musun?
- Çanakkale taraftarlarında bir yere.
- Kaynağın sağlam mı?
- Olmasaydı size bu telefonu eder miydim?
- Şimdi neredesin?
- Gazetede.
- İşin çok değilse gelebilir misin?
- Hayhay.

Gazete ile Güniz Sokak-31'in arası otomobille "5 dakikaydı."
Oturduk, konuştuk.
Neler mi?
"Uzun hikaye."
Perşembe günü (12 Nisan) İstanbul'da Demirel'in de katılacağı "IV. Liderlik Zirvesi 2007" var.
"İlk oturumda" Demirel de olacak, biz de.
Belki orada anlatırız "gerisini."
"Sürgün" konusunda Süleyman beyin "ilk tepkisini."


Evet, Demirel "Zincirbozan sürgünü" haberini ilk bizden almıştı.
Yıllar geçti aradan.
Şimdi Zincirbozan "film oldu."
Hani bazı insanlar için "hayatı sinema" denir ya...
Demirel'in ki de "işte o hesap."


Bugün Ankara'da Zincirbozan filminin "galası" var.
Süleyman bey de gidecek, izleyecek.
- Sayın Demirel... 1960... 1971... 1980... Hamzakoy... Zincirbozan... Bugün geriye doğru bakınca ne görüyor ve ne diyorsunuz?
- Tarihi revize etmek mümkün değil... Olmasa iyi olurdu... Bugün bundan başka ne söyleyebilirim?.. Böyle şeylerin olmasının uzun vadede yararı yok.


Demirel "yıllar öncesine gitti."
"Olmasa iyi olurdu" dediği dönemler gözlerinin önünden geçti.
Ve sonra dedi ki:
- Demokrasi sürecinde kesinti yaşandı.
- Kavramlar altüst oldu.
- Üstün kitap (Anayasa), üstün irade, son sözün kime ait olduğu gibi temel ilkeler yara aldı.
- Halkın siyasete, siyasetçiye, siyasetin kurumlarına duyduğu güven zedelendi.
- Siyaset parçalandı.

Süleyman Demirel:
- Ama bütün bunlar artık geride kaldı... Türkiye'nin başı suyun üstünde... Peşpeşe 2 seçim yapıyor... Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim.

Uzun sözün kısası...
Dün dünde kaldı.
Dün artık "TV'de dizi, sinemada film."
"Bugüne" gelince...
Yaşasın demokrasi.
Yaşasın halk iradesi.