|
|
|
Yolsuzluk endişe verici boyutlarda
İstanbul Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO), "Kamusal Bir Kötülük Olarak Yolsuzluğun Ekonomik Analizi" isimli raporunda, 1996'dan itibaren geçen dönemde Türkiye'deki yolsuzluğun önceki yıllara kıyasla arttığı kaydedildi. Raporda, Türkiye'de yolsuzluğun en fazla olduğu yılın ise 2003 olduğu kaydedildi.
İSMMMO, Yrd.Doç.Dr. Mustafa Çelen'in hazırladığı "Yolsuzluk Ekonomisi Raporu"nu açıklandı. Yolsuzluk düzeyinin ölçülmesinde Uluslararası Şeffaflık Örgütü ve Uluslararası İş Dünyası Örgütü verilerinden yararlanılan rapora göre, Türkiye'deki yolsuzluk düzeyinin artması hem genel bütçe gelirleri hem de vergi gelirleri üzerinde azaltıcı etki meydana getiriyor.
YOLSUZLUK DÜŞERSE YILLIK 10.2 MİLYAR YTL ARTAR
Rapora göre, yolsuzluklardaki 1 puanlık artış kamu gelirlerinde yüzde 1'lik bir azalışa neden oluyor. Türkiye'nin yolsuzluk endeksinin Danimarka düzeyine (0.5) çekebilmesi durumunda kamu gelirinde yaklaşık yüzde 6'lık bir artış mümkün olabilecek.
Bu saptamaya göre, 2006'da 171 milyar YTL'nin üzerinde bütçe geliri olan Türkiye, yolsuzluğu azaltarak her yıl kamu gelirini 10.2 milyar YTL'nin üzerinde arttırabilir.
1996 ve sonrası dönemde Türkiye'deki yolsuzlukların arttığı vurgulanan raporda, bu sürecin 1999-2001 yılları arasında biraz düzelme göstermesine karşın 2002-2004 döneminde tekrar kötüleştiği, hatta 2003 yılında yüksek yolsuzluk düzeyine ulaştığı kaydedildi.
Yolsuzluk düzeyinin 2005'ten itibaren ise tekrar düzelmeye başladığı anlatılan raporda, 1996'dan bu yana ortalama yolsuzluk düzeyinin 3.6 olduğu kaydedildi. Raporda, sağlıklı veriler elde edilen süreç dikkate alındığında da ortalama endeks değerinin 3.4'e düştüğü belirtildi.
YOLSUZLUK ARTIYOR
Raporda, bu değerle Türkiye'nin, endekse dahil ülkeler arasında orta alt kademede yer aldığı ifade edildi.
Rapora göre, söz konusu dönemde yolsuzluk endeks değeri dalgalı seyir gösterse de genelde azalmasının, Türkiye'de yolsuzlukla mücadele konusunda yeterince mesafe alınmadığını hatta gerilemelerin söz konusu olduğunu gösterdiği vurgulandı.
Yolsuzluk Algılamaları Endeksine göre Türkiye'deki Yolsuzluk düzeyinin gelişimi (1980-2006) Yıllar Yolsuzluk Düzeyi 2006 3,8 2005 3,5 2004 3,2 2003 3,1 2002 3,2 2001 3,6 2000 3,8 1999 3,6 1998 3,4 1997 3,2 1996 3,5 1995 4,1 1988-1992 4,1 1980-1992 4,9
Kaynak: Transparency International, Corruption Perception Index (Endeks değerinin '0' olması ülkenin tamamen yolsuzluk içerisinde olduğunu '10' olması yolsuzluğa rastlanmadığını göstermektedir.)
YOLSUZLUK ENDİŞE VERİCİ BOYUTLARA ULAŞTI
Yolsuzluklardan etkilenme düzeyi 1-5 arasında tanımlanan raporda, Türkiye'de kurumlar ve sektörlerde yolsuzluk endişe verici boyutlara ulaştı. Rapora göre, yolsuzluklardan etkilenme düzeyi siyasi partiler ve gümrüklerde 4'üncü düzeyde bulunuyor.
Raporda, 2004'le karşılaştırıldığında sağlık hizmetleri, kamusal kolaylıklar ve orduda yolsuzluk algılama düzeyinde çarpıcı bir artış kaydedilirken, özel sektörde, medyada ve tapu, lisans hizmetlerinde azalma görüldüğü vurgulandı.
Çeşitli ülkelerdeki hane halkı başına yıllık ödenen rüşvetin ortalama değerinin, kişi başına GSYİH'ye oranıyla ilgili olarak raporda, Kamerun, Gana ve Nijerya'da rüşvet yükünün kişi başına gelir miktarının beşte birinden fazla olduğu kaydedildi.
Raporda, rüşvet yükünün kişi başına oranı yüzde 10 ile 20'si arasında değişen ülkelerin ise Hindistan, Kenya, Moldova, Togo ve Ukrayna olduğu belirtildi.
SİYASİ PARTİLER İLK SIRADA
Raporda, küresel düzeyde yolsuzluktan en çok etkilenen sektörler ve kurumlara bakıldığında 69 ülkenin 45'inde siyasi partilerin ön sırada geldiği vurgulandı.
Yolsuzluğun, gelişmekte olan ülkelerde, mal ve hizmet üretiminde ya da satış sürecinde önemli bir maliyet unsuru olduğuna işaret edilen raporda, bu durumun ister istemez belli ölçülerde fiyatlara yansıdığı ve tüketici refahını olumsuz yönde etkilediği hatırlatıldı.
Yolsuzluğun ayrıca, yatırımcı ve şirketler için ekonomik, siyasi ve sosyal belirsizlik ortamı meydana getiren önemli bir unsur olduğuna dikkat çekilen raporda, "Özellikle yatırıma yönelik firma faaliyetlerinde birçok bürokratik ön koşulların varlığı, dağınık yetki ve izin süreçleri yolsuzluğun ekonomiye etkisini artırmaktadır. Özel yatırım maliyetlerinin artması ülkedeki, ülkedeki üretim kapasitesi ve milli gelirdeki büyümeyi kısıtlamaktadır" denildi.
Yolsuzluk düzeyiyle kayıt dışı ekonomi arasında doğru orantılı ilişki olduğu belirtilen raporda, bir ülkede kayıt dışılığın artmasının, yolsuzluk düzeyini yükseltebildiği ifade edildi.
TÜRKİYE'DE ETKİ SEVİYESİ DÜNYA ORTALAMASININ ÜSTÜNDE
Türkiye'de yolsuzluktan etkilenme seviyesinin 1-4 arasında ölçüldüğü raporda, siyasal yaşam ve iş hayatı üzerine etkisinin dünya ortalamasının üzerinde olduğu vurgulanarak, etki düzeyinin 3.3 olduğu kaydedildi.
Raporda, 2005 yılındaki dünya ortalamasının siyasal yaşamda 3.1, iş hayatında ise 3 olduğuna işaret edildi. Aynı durumun yolsuzların kişisel ve aile hayatı üzerindeki etkisinde daha belirgin gerçekleştiği anlatılan raporda, bu alanda dünya ortalamasının 2.2 iken Türkiye'de 2005 yılında 3.1 düzeyinde olduğuna dikkat çekildi.
VERGİYE KARŞI DİRENÇ
TÜRMOB Genel Başkan Yardımcısı ve İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan konuyla ilgili olarak, geniş halk kitlelerinin yolsuzluk olgusunun yaygınlaşması nedeniyle devlete olan güvenin azaltarak vergiye karşı bir direnç yarattığını vurguladı.
Arıkan, "Ülkenin geleceğine ipotek koyan, vatandaşla devletin arasında güvensizlik yaratan, dürüst çalışmayı ve hak aramayı zorlaştıran bu durum düzelmedikçe ne ekonomik ne sosyal kalkınmanın sağlanması mümkün olacaktır. Halkın bin bir güçlükle ödediği, kalkınmaya ve halkın refahına kullanılması gereken vergiler, karanlık, karmaşık ilişkiler yumağında kaybolmaktadır" dedi.
(ANKA)
|