SMS: AY yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder
Tarımda paradigma değişimi
Haftasonu İstanbul'da yapılan "EtveSütSektöründeKüreselVizyon" konulu uluslararası konferansta TarımveKöyişleriBakanıMehdiEker ile konuşma fırsatı buldum. Bakış açılarındaki farklılığı "tarımda paradigma değişimi" diye adlandırdı. Bakan paradigma değişimini savunurken bunu henüz hayata geçirebilmiş değil. Hem bakanlıktaki reorganizasyonu hem de tarımdaki yeniden yapılanmayı gerçekleştirebilmiş ve yeni yapıları kurabilmiş değil. Ancak medyaya da yansıdığı gibi, konferansı bakanlıkla birlikte düzenleyen Setbir'in Başkanı ErdalBahçivan"Bakanlığınadındanköyişleriismiçıksın" diye önerdi. Eğer altı doldurulacaksa bu bir şey ifade edebilir. Tarım ve Köyişleri Bakanı MehdiEker'in yaklaşımı da benzer nitelikte.
- Tarımdakentboyutu - Tarım Eker, paradigma değişimi için öncelikle tarım sektörüne kentlilerin de ilgi göstermesinin gerekliliğini vurguluyor ve şöyle diyor: "Çünkübuişsadeceçiftçiningeçimolayıdeğil.Aynızamandatarladansofralarauzananbirzincir.Çiftçibuzincirinilkhalkası.Aradabuişinticaretivesonhalkadatüketicilerivar.Tüketicinintalebivegıdagüvenliğiartıkönplanda.Paradigmadeğişimindeasılbuvar." Yani, Tarım Bakanlığı çiftçiyi ilgilendirdiği kadar, hatta ondan daha fazla kentliyi ilgilendiriyor. Doğrudan yaşamına giriyor. Bakan Mehdi Eker paradigma değişimi için tarım ile kırsal kesimin geçiminin birbirinden ayrılması, tarımın ekonomik bir sektör olarak ele alınıp değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Eker bu nedenle Kırsal Kalkınma Başkanlığı'nın kurulduğunu söyledi.
- Nasılbirdeğişim? - Eğer Bakan'ın söylediği bu değişim başarılırsa, tarıma bir ekonomik sektör gözüyle bakılırsa, kırsal kesimin geçinmesi ve barınmasına feda edilmezse, o zaman Türkiye tarımsal ürünlerde yeniden rekabetçi konuma gelebilir. Daha açıkçası son yıllarda tarımsal ürün dış satımı ile ithalatı birbirine çok yaklaştı. - Türkiye yeniden kayda değer büyüklükte net tarımsal ürün ihracatı yapabilir. Tarımda rekabet gücü kazanma zorunluluğu yanında üretimde standardizasyonun sağlanması da önemli. Süpermarketlerin yaygınlaşması böyle bir yapının kurulmasını zorluyor ve teşvik ediyor. Ama konunun hızlandırılması ve yaygınlaştırılması gereği de ortada. İşe çiftçiden başlamak gerekiyor. Bu da olaya bakanlık düzeyinde yaklaşımı gerekli kılıyor. - Bölgeye ve ürüne göre teşvik sistemine geçmek aynı zamanda ürün planlamasını da beraberinde getiriyor. Tarımda paradigma değişimi için bunun da olması gerekiyor. Yoksa rekabet gücü olan ve olmayan her ürünü yetiştirmekle bir yere varılamıyor. - Türkiye küçük ve büyükbaş hayvan sorunu yaşıyor. Bu et ve sütte miktar azlığı ve kalite düşüklüğü olarak şehirlinin yaşamına yansıyor. Yem bitkilerinde, yağda, buğdayda, arpada ihtiyaç yerli üretimle karşılanamıyor. Bu yolla Türkiye milyarlarca dolar tutarında ithalat yapmak durumunda kalıyor. - Ürün ihtiyacını yerli üretimle karşılayamayan Türkiye aynı zamanda kırsal kesimdeki nüfusunu da tutamıyor. Bir yılda tarım kesiminden kentlere gelen istihdam artışının bir milyona yaklaştığını görüyoruz. Bu da istihdamda yapı değişikliğini gündeme getirirken işsizliğin azalmasını önlüyor. - Tarımdaki paradigma değişimi ve rekabet gücünün artması için, arazi toplulaştırması da zorunlu. Bu konuda da bakanlık henüz bir adım atabilmiş değil. - Küresel ısınma suyun önemini ortaya koydu. Su en çok enerji üretiminde ve tarımsal faaliyetlerde kullanılıyor. Böylece Tarım Bakanlığı'nın bir misyonu daha ortaya çıkıyor: Su kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı için, yanlış ve israfçı kullanımının önlenmesi.
- Tarımdareform - Tarımda yapacak iş çok. Ama her seçim öncesinde olduğu gibi bu seçim öncesinde de galiba tarımın bir ekonomik sektörden ziyade oy deposu olarak alınması gündemde. Seçim sonrasında ekonomik programın ve AB'ye uyumun bir parçası olarak, tarımsal reformun bütüncül bir yaklaşımla ele alınması, bu alanda da yeniden yapılanmaya gidilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor.
- Sonuç - "Değişmekiçinterketmeklazımdır"PeterDucker