|
|
|
|
|
Sahte şehide anıt mezar
|
|
Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünde tarihi skandal: İGDAŞ sponsor oldu. Sahte şehide anıt mezar yapıldı.
İGDAŞ'ın yaptırdığı ve geçen hafta büyük bir törenle açılan İstanbul Kasımpaşa'daki "Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey" anıt mezarı sahte çıktı. İşte Çanakkale Zaferi'nin 92'nci yıldönümünde ortaya çıkan skandalın öyküsü:
KAHRAMAN YARATTILAR! Bir aile 1935'te ölen dedeleri "Armatör İsmail Hakkı"nın, Nusrat mayın gemisinin süvarisi olduğunu iddia etti. Yetkililer inandı, İGDAŞ milyarları bastırdı ve anıt mezar kameralar önünde Çanakkale destanlarıyla açıldı!
TAŞLARA SAHTE TARİH KOYDULAR Oysa, Nusrat'ın komutanının gerçek adı İsmail değil İbrahim Hakkı'ydı. 1915'te ölmüştü ve mezarı da kayıptı. Düzmece anıt mezar yapılırken eski mezar taşlarının üzerindeki tarihler bile değiştirildi!
İŞTE TAŞTAKİ TAHRİFATIN KANITI Eski mezar taşında "Armatör İsmail Hakkı Bey"in 1875'te doğup 1933'te öldüğü görülüyor. Anıt mezarda İsmail Hakkı Bey, Nusrat'ın komutanı oluveriyor ve 1876- 1915 arası yaşadığına dikkat çekiliyor.
Çanakkale şehidlerine bundan daha büyük saygısızlık yapılamazdı
Bugün 92. yıldönümünü kutladığımız Çanakkale Zaferi'nin efsane isimlerinden olan Nusrat mayın gemisinin süvarisi Yüzbaşı Tophaneli İbrahim Hakkı Bey'in hatırası üzerinde, tarihte eşine rastlanmamış çok çirkin bir oyun oynandı. Kasımpaşa Mezarlığı'nda yatan ama Nusrat gemisi ile alâkası bulunmayan "Armatör İsmail Hakkı" isimli bir kişinin torunları, dedelerinin Yüzbaşı İbrahim Hakkı Bey olduğunu iddia ettiler ve İGDAŞ, bu kişinin mezarını milyarlar harcayarak anıt-mezar haline getirdi. Düzmece mezarın inşası sırasında birçok tarihî sahtekârlık da yapıldı ve eski mezartaşlarındaki tarihler bile değiştirildi.
Bunca senelik gazeteciyim, meslek hayatım boyunca sahte belgenin, yalan beyanın ve intihal denen bilimsel hırsızlığın envai çeşidini gördüm ama mezarın sahtesini hiç görmemiştim. Sahte mezarla, hafta başında karşılaştım. Bir aile, bundan 74 sene önce ölen ve sıradan bir vatandaş olan dedelerinin askerlik tarihimizin en önemli isimlerinden biri olduğunu iddia etmiş, bu iddiaya bazı resmi kurumları da inandırmış ve İstanbul'un göbeğinde hayalbir şehitlik yaratılmıştı. Dünya kadar para harcanıp törenlerle açılan mezarın, Çanakkale Savaşları'nın unutulmaz isimlerinden olan Nusrat mayın gemisinin süvarisi Yüzbaşı Tophaneli İbrahim Hakkı Bey'e ait olduğu iddia ediliyordu. Nusrat, Çanakkale'de en kanlı mücadelelerin yaşandığı 1915 yılının 7 Mart'ı 8 Mart'a bağlayan gecesinde mayınlarını Boğaz'ın Akyarlar mevkiine bırakmıştı. Müttefiklerin, on gün sonra başlattıkları büyük saldırının bozgunla bitmesinde Nusrat'ın döşediği mayınların büyük rolü vardı. İngiliz ve Fransız zırhlıların mayınlara çarpıp peşpeşe batınca, müttefikler harekâta son verediler. Ama,Nusrat'ın süvarisi Yüzbaşı Tophaneli İbrahim Hakkı Bey'in mezarı maalesef kayıptı. Mezar seneler boyunca kahramanın mezarını aranmış ama bulunamamıştı. Derken, "Karamürsel" soyadlı bir aile, geçen yıl Deniz Kuvvetleri'nin ilgili makamlarına başvurup Yüzbaşı Hakkı Bey'in torunları olduklarını ve dedelerinin mezarının Kasımpaşa'da bulunduğunu söyledi ve buranın bir anıt-mezar haline getirilmesini istedi. Ama, ailenin verdiği bilgilerle Yüzbaşı Hakkı Bey'in kayıtları birbirini tutmuyordu. Meselâ, dedeleri olduğunu söyledikleri kişinin adı İsmail Hakkı idi ve 1933 yılında ölmüştü ama Nusrat mayın gemisinin süvarisinin adı "Hakkı bin İbrahim", yani diğer söyleyiş biçimiyle "İbrahim Hakkı" idi ve 1 Eylül 1915'te eceliyle vefat etmişti.
İGDAŞ'I İNANDIRDILAR Askerler, Karamürsel ailesine Kasımpaşa'daki mezarda yatan kişinin Nusrat'ın süvarisi olmadığını izah ettiler ama aile ısrarından vazgeçmedi. Mezarın bir anıt-mezar haline getirilmesi için başka yerlerle temasa geçti ve neticede Çanakkale Şehitleri Araştırma ve Tanıtma Derneği ile İGDAŞ, mezarın yeniden yaptırılmasınakarar verdi. Gereken para İGDAŞ'tan çıktı ve armatör İsmail Hakkı'nın Kasımpaşa'daki mezarı milyarlar harcanarak bir anıt-mezar haline getirildi. Mezarların gerisine üzerinde eski harflerle "Nusrat" yazan mermerden koskoca bir taş dikildi, bir diğer tarafa Mehmed Âkif'in meşhur "Çanakkale Şehidleri" şiirinden mısralar kazındı. İsmail Hakkı Bey için yine mermerden koskoca bir mezartaşı yaptırıldı, mezarların hemen yanına dikilen koskoca bir direğe de bayrak çekildi. İş bu kadarla da kalmadı. Mezarlığın girişindeki duvara, üzerinde "Çanakkale Harbi'nde harbin kaderini değiştiren Nusret Mayın Sefinesi süvarisi dümen başında şehinden vefat eden Yüzbaşı Tophaneli İsmail Hakkı Bey yukarıda medfundur" yazısının bulunduğu bir plaket yerleştirildi. Plaketteki berbat Türkçe'nin kime ait olduğunu ve "şehinden" sözünün ne mânâya geldiğini bilmiyorum. Belki "şehiden" yani "şehid olarak" demek istemişler ama yazmayı becerememişlerdir, kimbilir? Ve, bu sahte mezar, geçen hafta perşembe günü dualarla ve nutuklarla açıldı!
ASKERLER KATILMADI Törendekimler yoktu ki! Yüzbaşı Hakkı Bey'in ailesi olduğunu iddia eden kişiler, Çanakkale Şehitleri Derneği'nin mensupları, milletvekilleri, İGDAŞ'ın yöneticileri, belediye yetkilileri, vesaire... Ama, açılışta çok önemli başka kişilerin bulunmaması hayli ilginçti: Askerler, törene katılmamışlardı, zira mezarın düzmece olduğunu biliyorlardı. Dernek başkanı, açılışta hamâsbir konuşma yaptı, Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş de bu anıtın Çanakkale'de şehit düşen onbinlerce kişinin hatırasını canlandıracağını söyledi, Yüzbaşı Hakkı Bey'in torun çocuğu olduğu iddiasındaki Nedim Karamürsel, "büyük dedesi"ne "Bizler sizi unutmadık" diye seslendi. Sonra, hep beraber İGDAŞ'a, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ileTBMM Başkanı'nateşekkürler edildi ve Çanakkale'de savaşan askerlere dağıtılan bulgur çorbasından içildi. Gösteri, tamamlanmıştı! Haber, 9 Mart günü Sabah hariç, birçok gazetede boy boy resimlerle yeraldı. Biz, işte bir gariplik bulunduğunu farkettik, ve işin aslı ortaya çıkana kadar haberi kullanmamaya karar verdik! Kasımpaşa'daki yanlış mezarın yaratıcıları, işin başından itibaren askerlere danışıp askerkayıtlardanistifade etmemişler, mezarlık kayıtlarına bile bakmamışlardı. Bunları yapmak, yanlış mezara milyarlar gömen İGDAŞ yetkililerinin de hatırına gelmemişti ve en azından askerlere danışmış olsalardı dünya kadar parayı alâkasız bir mezara yatıracaklarını görür ve işe kalkışmazlardı. Bu sahte ve yanlış mezar, hatanın önüne geçilmediği takdirde gelecekte Çanakkale Savaşları'nın sembollerinden biri olacak gibi görünüyor ve siz bu yazıyı okuduğunuz sırada, 18 Mart münasebetiyle orada büyük ihtimalle bir anma töreni yapılıyor olacak. Ama şu kadarını bilin: Kasımpaşa'daki anıt-mezar olduğu iddia edilen mekânın Çanakkale Savaşı'nın kaderini değiştiren birkaç kahramandan biri olan Yüzbaşı İbrahim Hakkı Bey ile hiçbir alâkası yoktur. İGDAŞ'ın yaptırdığı mezar yalandır, sahtedir, düzmecedir ve tam bir başıbozukluk ve utanmazlık eseridir. Yüzbaşı İbrahim Hakkı Bey'in kemikleri şu anda meçhul mezarında çatırdayıp durmaktadır ve aklıbaşında birileri cehalet ve kasıt eseri olan bu işe son vermediği müddetçe de, çatırdamaya devam edecektir!
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|