|
|
|
|
|
|
Dünyanın en güzel yalanı: Las Vegas
Her şey para üzerine kurulu, her şey taklit ama yine de ölmeden önce bir kez Las Vegas'ı görmek gerek! Vegas'ın keyfini çıkarmak için zengin olmanıza da gerek yok, orada her keseye uygun eğlence var!.
Seyahat etmeyi sevenler için Las Vegas, mutlaka birkaç çağrışımda birden bulunacaktır: Bir anda evlenilen küçük kiliseler, tabii ki kumar, dünyanın en renkli sahne gösterileri ve Nevada çölünde akıp duran bir ışık seli...Vegas'a Türkiye'den uçmanın en mantıklı yolu Chicago üzerinden gitmek. Ancak ben bir iş seyahati dolayısıyla gittiğim için takvimin uymaması nedeniyle New York üzerinden uçtum. Ve tam bir kabus yaşadım. 11 saatlik New York uçuşunun ardından beş saat havaalanında bekledim ve sonra, Vegas'a altı saat süren bir yolculukta kendimden geçtim. Otele indiğimde hayatımın en korkunç uçuşlarından birini gerçekleştirmiştim. İlk gece Vegas'ın bu sıralar en iyi beş otelinden biri sayılan Wynn'de konakladım. Otelde birçok oda tipi var. Benim kaldığım oda Tower Suits'di. Eğer mart ayında bu odalarda konaklamak isterseniz, geceliği 400 doları gözden çıkarmanız gerek. Otelin lobisine girdiğiniz anda daha önce yaşadığınızı sanmadığım tuhaf bir lüks rüzgârı sarıyor etrafınızı. Dört bir yanınız Gucci, Prada, Armani gibi tasarımcıların her üründen bir adet sattığı dev butiklerle dolu. Vegas'taki tüm oteller gibi Wynn de kumarhane üzerine kurulmuş. Vegas'ın en yüksek limitli masa ve slot makineleri de burada bulunuyor. Bir kez slot kolu döndürmek 10 bin dolara, bir el 21 oynamak 15 bin dolara mal olabiliyor. Ancak otelde 25 cent ile çalışan makineler de var. Odalar, dünyada ilk kez 5 yıldız elmas ödülüne layık görülmüş. Odada biri tuvalette, biri banyoda ve biri yatak odasında olmak üzere üç plazma bulunuyor. Tabii ki en matrağı tuvaletteki... Kristal kadehler, saten örtüler havalarda uçuyor. Ancak odadaki her cihazın bir fiyatı var ve isterseniz satın alabiliyorsunuz. Yani öylece kadehleri alıp tüymek mümkün değil! Vegas'ta ikinci gün ise yeni bir oluşum olan yapay Las Vegas gölü kenarındaki Ritz Carlton'da konakladım. Oranın geceliği 300 dolar. Bu otel, Amerikalıların Avrupalı olmaya ve görünmeye olan hasretlerinin bir simgesi adeta. Otelde Fransız mutfağı, İtalyan mobilyaları ve İngiliz TV kanalları mevcut. Şehirden 40 dakika uzaklıktaki bu otelin, bizlere hitap etmesi çok zor. Üçüncü gün ise ucuz bir oteldeydim. Geceliği 40 dolara Excalibur Hotel'de kaldım. Gayet büyük bir oda, temiz bir banyo ve kocaman televizyonla çok keyif aldım diyebilirim. Üstelik Strip denilen Vegas'ın ana caddesinin çok renkli bir yerinde olması keyfi daha da artırıyor. Daha küçük bütçeler için ise geceliği 25 dolar olan The Stratosphere Hotel'i önerebilirim. Ancak Strip'in çok uzağında olan otel, size ekstra taksi masrafı yaratacaktır. Lakin Vegas'ta toplu taşıma yok gibi bir şey. Oteller arası çalışan bir tren sistemi var, ancak gittiği adresler çok sınırlı ve her biniş 5 dolar.
Rahşan GÜLŞAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|