Magnum Fotoğrafları ile Türkiye
İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi, dünyanın en saygın fotoğraf ajanslarından Magnum Photos'un 60. yılı çerçevesinde hazırlanan 'Magnum Fotoğrafları ile Türkiye' sergisine 17 Şubat - 20 Mayıs arasında kapılarını açıyor.
İspanya iç savaşından beri adı savaş fotoğrafıyla eş anlamlı kullanılan Robert Capa gibi dünya çapında efsane isimlerin seçilmiş eserlerini bir araya getiren bu serginin eş küratörlüğünü üstlenen isimler, Engin Özendes ve Magnum Genel Müdüresi Diane Dufour. Serginin ilk bölümü, İstanbul Modern'in Süreli Sergi Salonu'nun tamamını kapsıyor. Bu bölümde "Magnum Fotoğrafları ile Türkiye" başlığı doğrultusunda, Magnum'un 16 büyük fotoğrafçısının 1940'lardan günümüze uzanan geniş bir zaman dilimi içinde ve farklı dönemlerde çektikleri Türkiye fotoğrafları görülebilir. Sergide; Robert Capa, Erich Lessing, Constantine Manos, Ara Güler, Gilles Peress, Leonard Freed, Abbas, Alex Webb ve Nicos Economopoulos gibi isimlerin toplam 213 fotoğrafı yer alıyor. Serginin ikinci bölümü, İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi'nde yer alacak olan "Magnum Tarihi." Bu yıl, Magnum'un 60. kuruluş yılı olması dolayısıyla galeride, Magnum Koleksiyonu'nun 60 yıllık tarihinden özenle seçilmiş yapıtlar, ajansın tarihini de yansıtan metinlerle birlikte sergileniyor. Bu bölümde ayrıca, Magnum'un 80'in üzerinde özgün yayınına da yer veriliyor. 16 adet piyazmadan sanatçıların en önemli fotoğrafları izlenebilecek.
MAGNUM'UN TARİHÇESİ Üçüncü bölüm ise, müzenin alt katının fuayesinde "Magnum Fotoğrafları ile Türkiye" bölümünde yer alan fotoğrafçıların diğer çalışmalarını içeren belgesel niteliğindeki filmlerden oluşuyor. Magnum Photos, 1947 yılında 2. Dünya Savaşı'nın ardından savaştan çok yara almış dört önemli fotoğrafçı olan Robert Capa, Henri Cartier Bresson, George Rodger ve David Seymour tarafından kuruldu. Bu isimler savaştan sonra dünyanın ayakta kalmasıyla avunan ve geride ne kaldığını merak edenlerdi. Capa savaş yüzünden ülkesini terk etmek zorunda kalmış, Bresson savaşın büyük bölümünü Alman hapishanelerinde geçirmiş, Rodger Burma Japon'lardan kaçmak için 5 bin kilometre yürümüş, Seymour ise Yahudi olarak sürekli saklanmak zorunda kalmış ve Nazi kamplarında ailesini kaybetmiş. Magnum Photos'u kurarken fotoğrafçılar özgürlükçü doğalarını hem birey hem de fotoğrafçı olarak yansıtmak, muhabir ile sanatçının mizacının karışımı ile Magnum'u tanımlamak ve sadece bir şeyin nasıl göründüğünü değil, bireyin onu nasıl gördüğünü vurgulamak istemişlerdi. Amaçlarının başında, dünyayı sarsan olaylara tanıklık etmek ve genel toplumsal tutumu kışkırtmakta fotoğrafın büyük gücünü kanıtlamak düşüncesi ve isteği yer alıyor. Bir diğer amaç da, röportajların tercihi, süresi, fotoğrafların seçimi, negatiflerin özgülüğü, copyright'ın ustalığı ve dağıtımın kontrolü gibi fotoğrafçının üzerinde baskı oluşturduğunu düşündükleri birtakım kurallar, yaptırımlar, zorunluluklarla başa çıkabilmektir. Bu enerjiden ötürü baştan çıkan ve aynı etiği paylaşan başka fotoğrafçılar da onlara katılır. Tüm cephelere, tüm kıtalara yayılmış bakışları dönemin iz bırakan olaylarında karşımıza çıkar. Devrimler, isyanlar gibi olayların yanı sıra günlük hayattan ve sanat dünyasından kişilere dair görüntüler de vardır. Belleğimizde yer eden ve uluslararası basında genişçe yer alan ikonlar da yarattılar. Aynı anda hem tanık, hem de sanatçıdır onlar. Aykırılıkları ve basın dünyasına, modern sanata özgü kuralları aşarak bu çifte kimliği üstlerine alırlar. İstanbul Modern Tel: (0212) 334 73 00
Enif YAVUZ
|