|
|
New York'lu olmak ya da olmamak
Karışıklığı, trafiği, müzikalleri, galerileri ve restoranlarıyla dünyadaki herkesi kendine çeken bir şehir New York. Ve bu kenti yaşamak, kendinize, "Gerçek mi, yoksa hayal miydi?" sorusunu sormaya mecbur kılıyor.
Her gidişimde heyecanlandığım, dönerken de hüzünlendiğim tek şehir New York... Uçağın iniş için alçalmasından itibaren kalp atışlarımın arttığı, kısa süreliğine olsa da gitmekten çok keyif aldığım New York... İndiğim andan itibaren New York'lu oluyorum. Filmlerde gördüğümüz sarı taksileri, yerdeki mazgallardan çıkan dumanları, sürekli kulağınıza gelen siren sesleriyle New York, kendinizi bir filmin ortasında hissettiriyor. 'New York' derken New York eyaletinden değil, Manhattan'dan söz ediyoruz aslında. Manhattan, köprü ve tünellerle bir taraftan New Jersey'e, bir taraftan Queens ve Brooklyn'e bağlanan bir ada. Kaybolmak imkânsız. Paralel giden caddeler ve bulvarlar, numaralarla arttığı için gitmek istediğiniz adresi kolaylıkla bulabiliyorsunuz.
HARİTAYLA DOLAŞIN Tavsiyem, otelinize girer girmez şehrin bir haritasını alıp, yönünüzü belirleyip keşfe çıkmanız. Batı-doğu olarak ayrılan adada birçok gökdelen yükseliyor. Kimisi için bu gökdelen manzarası boğucu gelse de, Manhattan'ın Soho, Greenwich, Uptown ve meşhur Central Park'ta nefes alacak birçok yer var. Zaten şehrin içine dağılan parklar, tam bir cennet... Manhattan'da uyandığınızda insanları ellerinde kahveleri, takım elbiselerinin altına giydikleri spor ayakkabıları ve kulaklarında iPod'larıyla yürüdüklerini görüyorsunuz. Burada yaşayıp da arabası olan neredeyse hiç yok, çünkü Manhattan'da garajların aylık üyeliği neredeyse ev kirası kadar! Bir saat için 20 dolardan başlayan otopark ücretleri, sizi saatlerce parkomatlı yer aramaya itiyor. O yüzden, Manhattan'da kalacağınız zaman araba kiralamamanızı öneririm. Sarı taksileri her saat bulabilirsiniz. Ayrıca caddelerdeki siyah Lincoln arabalar da yine taksi hizmeti veriyor, ama binmeden pazarlık yapmanızda fayda var! Çeşitli bölgelere ayrılmış olan adada; galerileri, restoranları, butikleriyle Soho daha genç ve New York'lu. Buradan yürüyerek gidebileceğiniz Meat Packing bölgesinde çok hoş butikler, hip oteller ve trendy restoranlarla karşılaşabilirsiniz. Soho'nun doğusuna düşen Nolita'da genç tasarımcıları keşfedebileceğiniz minik butikleri gezebilirsiniz. Downtown olarak adlandırılan bölge, adanın en güney noktası. Wall Street'in bulunduğu ve bankalarla dolu bu bölgede, 'New York Stock Exchange' (borsa binası) var. Wall Street'in hemen yakınında 11 Eylül 2001'deki saldırıda yerle bir olan Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kuleleri bulunuyordu. Bu bölgeye Ground Zero (sıfır noktası) deniliyor. Şehrin ortası olarak adlandırılan Midtown'dan kuzeye doğru yürüdüğünüzde, meşhur 5. Cadde'ye çıkıyorsunuz. Avrupa markalarının yer aldığı bu büyük caddede alışveriş yapan New York'luları ve mağaza çıkışlarında onları bekleyen şoförlerini görebilirsiniz.
ESRA ÇORUH
|