kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yuksel Aytug @ SABAH
SMS:
4122-YA MESAJ
 
Uzaktaki köyün çocukları
Kusura bakmayın, eleştireceğim!
Helal sana Wilco
Yılbaşı ekranının söylediği
Zap'tiye
Ne Demiş?
Gaf Kürsüsü

Uzaktaki köyün çocukları

BAYRAM süresince NTV ekranında her öğlen Bam Teli'nden seçmeler vardı. Bende büyük iz bırakan Edirneli çocukların röportajını tekrar izledim. Yüreğim kanayarak... Edirne'de hepsi birer darbuka virtüözü olan çocuklara mikrofon uzattı Tayfun Talipoğlu, "Büyüyünce ne olmak istersiniz?" diyerek... Bir tanesi "Ebru Gündeş'in arkasında darbuka çalmak isterim" dedi. Öyle zor şartlar altında yaşıyordu ki, umutları bile gölgeliydi çocuğun. Bir starın gölgesinde kalmıştı yani. Niye "Ben Burhan Öçal olmak, tek başıma konserler vermek istiyorum" değil de "Ebru Gündeş'in arkasında çalmak istiyorum..." Hep "arkalara iteklenmenin" ezikliğinden miydi yoksa?.. Talipoğlu mikrofonunu bir başka çocuğa uzattı, aynı soruyu yineleyerek: "Büyüyünce ne olacaksın?" Çocuk, kararlılıkla yanıt verdi: "Fabrikada işçi olacağım..." Tabii ki işçi olmak kötü değildi. Ama neden "Fabrikada patron olacağım, müdür olacağım" değil de, "şçi olacağım" ha? Belli ki çocuklarımızı büyütemediğimiz gibi, umutlarını da güdük, kavruk bırakmışız. Umut edemeyen çocukların ülkesini yaratmışız farkında olmadan ya da olarak... Kaçırdığım bir bölüme de rastladım Bam Teli'nin tekrarlarında. Talipoğlu, Şanlıurfa yolunda cipiyle ilerlerken gözü yol kenarında bekleşen 4 ilkokul üniformalı çocuğa ilişti. Neden 45 derecelik öğle sıcağında bekleştiklerini merak edip, yanlarına gitti: "Ne bekliyorsunuz burada çocuklar?" Hep birlikte yanıt verdiler: "Öğretmenimizi!.." Oralarda okul bulup, okula gitmek bir çile, öğretmen bulup, okumak başka çileydi. Meğer genç kadın öğretmen, asfalta iki kilometre mesafedeki köy okuluna gitmeye korkarmış. Yolda köpekler saldırıyormuş çünkü. Çocuklar da her öğlen, asfalta kadar gelip, öğretmenleri Hicret Uğurlu'yu karşılar, sonra hep birlikte yürüyerek okula gelirlermiş. Tabii akşam da öğretmenlerini yine asfalta götürüp, şehir merkezine giden minibüse bindirirlermiş... Köylerinin adı Kırkmağara idi çocukların. Bu isim bile pek çok şeyi anlatmaya yetiyordu. Mağara devrinin çocukları, cilalı öğretmen çağının keyfini sürüyorlardı!.. Bam Teli yine bam telime basmıştı işte... Gözlerimi yumdum, yumruklarımı sıktım, dudaklarımı ısırdım... Bayramdı, çocuklar sevinmeliydi ya, ondan...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Biz daha çoook töre dizisi izleriz!   / 05-01-2007
 Olay dizide 6 bebek kurban edilecek mi?   / 04-01-2007
 Hastane olayına Samanyolu'ndan misilleme   / 03-01-2007
 Yılbaşı ekranında Gaffur, Volkan'ı ezdi   / 02-01-2007
 Yılın unutulmaz gafları, lafları, safları   / 31-12-2006
 Rıfat Ilgaz'a mektup var mı?   / 30-12-2006
 Eurovision'a ne için gidiyoruz?   / 29-12-2006
 Her köprü betondan yapılmıyor ki   / 28-12-2006
 Deprem önceden tahmin edilir mi?   / 27-12-2006
 Diva'mız nasıl motorize oldu?   / 26-12-2006
YÜKSEL AYTUĞ
Uzaktaki köyün çocukları
BAYRAM süresince NTV ekranında...
Oyunculuklarıyla fark attılar
Oyunculuklarıyla fark attılar
Sinema endüstrisinin önde gelen dergilerinden Premiere, 2006 yılına...
Eskiden bacak açarak bir yere gelinmezdi
Eskiden bacak açarak bir yere gelinmezdi
Bir dönemin en ünlü assolisti Seçil Heper, 30 yıl aradan sonra yeni...
Önce Petro çıkacak sonra Zuhal Olcay!
Önce Petro çıkacak sonra Zuhal Olcay!
Söz yazarı Mehmet Teoman: Bu ay sonu piyasaya sıfır kilometre bir...
Jean delisi Bengü
Jean delisi Bengü
Geçtiğimiz yıl piyasaya çıkardığı 'Bağlasan Durmam' isimli albümüyle...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.