|
|
Haydarpaşa Garı hep uzakları anımsatır
Haydarpaşa Garı'ndaki sergiyi gördünüz mü? Onlar "Güncel sanat deneyimi," diyor, ben sergi. Geçenlerde yolum düştü. Uzun uzun yürüdüm peronlarda. Herkesin bir anısı vardır burada. Benim için, annemle kızkardeşimi Ankara'dan bana getiren tren demektir örneğin. İçim içime sığmazdı... Bazen de ben onları görmeye giderdim. Babam "İlla seni Bostancı'dan bindireceğim," diye tuttururdu. Bizim eve daha yakınmış... Sevmezdim Bostancı durağını. Kimseyle rahatça vedalaşamazsınız, öylesine çabuk kalkıverir. Kendi vagonunuza da binemezsiniz. Önünüzde hangisi durursa atıverirsiniz kendinizi. Sonra içerde bir yolculuk başlar. Elinizde kocaman valiz, "Pardon, affedersiniz," diye sürer gider yolculuk, koltuğunuzu buluncaya kadar.. O sırada tren yol almıştır, İstanbul'un keyfini süremezsiniz. Haydarpaşa'dan trene bindiğimde en çok Şaşkınbakkal'dan geçerken heyecanlanırdım. İşte benim evim değil mi o aradan gözüken? İyi de biraz önce çıkmadın mı oradan zaten... Yine de içimi bir sevinç kaplardı. Büyükbabam ve babaannemin ne yaptığını düşünür, gülümserdim. İkisi de kendi köşelerinde bir şeyler okuyordur... Bu hislerle gezdim garı. Haydarpaşa Garı'nın her tarafı sanatla dolmuş. Üstelik serginin yapımcısı da bizim Döne, Döne Otyam. Fikret Otyam'ın kızı. Enfes fotoğraflar var, üç boyutlu eserler var, video gösterileri de mevcut. Serginin ismini 'Buradan Çok Uzakta' koymuşlar. Ne güzel bir isim değil mi? Haydarpaşa Garı hep uzakları anımsatır. Kavuşmayı, ayrılmayı... En güzeli de hayatında hiç sergi gezmemiş bazı yolcuların, eserler hakkında yorumlarını dinlemek oldu. Eğlenceliydi. Sergi önümüzdeki cumartesiye kadar devam edecek. Gidin, siz de bir Haydarpaşa nostaljisi yaşayın. Bir simit yiyin denize karşı. Bir daha fırsatınız olmayabilir!
|