|
|
Viagra toplumunda sessizlik mi başladı?
Bütün dünya çıldırdı artık. Hepimiz sallama çaylar gibiyiz. Kimse demli çayın peşinde değil. Kolay olsun, çabuk olsun, aynı tadı versin hesabındayız ama vermiyor işte
Her şey Stephen Hawking'in eşini boşadığı haberini duymamla başladı. İyi de bu adam zaten ilk karısını ve çocuğunu, şu anda evli olduğu kadın için terk etmemiş miydi? Oysa ben, Leonard Mlodinow ile birlikte yazdığı Zamanın Daha Kısa Tarihi kitabını okuyordum. Newton'un Evreni bölümünde Marilyn Monroe ile Hawking'in çizim halleri, bu haberden önce gözüme sevimli bile gelmişti. Şimdi ise oturduğu iskemleden, boynundan aşağı tutmamasına rağmen çapkınlıklar yapan farklı bir bilim adamı var gözümün önünde. Bu üçüncü diyorum size. Hem de Stephen Hawking mevzu bahis. Bilgisayar yardımıyla konuşan birinden bahsediyoruz. Hadi ilk eşi ve çocuklar rahatsızlanmadan önceydi (bu arada çocuk sayısı dört). Sonraki eşini hastalık aşamasında buldu. Kadın bütün acılı dönemine yardım etti, hastalığını hafifletti, falan filan... Ya üçüncüsü? Nasıl tanıştı, nasıl buldu, nasıl âşık oldu? Daha iyi soru, kadını kendine nasıl âşık etti?
* Ortaköy'de çok güzel bir İtalyan restoranı açılmış. İsmi Meditrina. Harika ev yapımı makarnaları, sıcak dana carpaccio'su var. Kalabalık bir grup arkadaş kendi sohbetimize dalmışken, arka masadaki çift ilgimi çekti. Adam en az 60 yaşında kız ise 20'lerin başlarındaydı. Bütün akşamı tek kelime konuşmadan geçirdiler. Sadece bir ara birbirlerinin yemeklerini tattılar, o kadar. Aynı duruma birkaç gece önce tanık olmuştum. Gülümsedim. Bilmem kaç yıllık evlilerde rastlamaz mıydık? Yoksa Viagra toplumunda da sessizlik mi başladı? Seks ilişkinin tamamını kaplarsa, çiftlere suskun yemekler mi kalıyor? Bu mudur Viagra'nın yan etkisi?
* Stephen Hawking'in yardımcısı "Boşanmalarının arkasındaki sebep seks olamaz," demiş. Hayretle okumaya devam ettim. "Seks olamaz çünkü karısını ve onu çıplak şekilde sevişirken bir kez gördüm." "Zaten çıplak sevişilir," diye bir geyiğe girmek mümkün ama... Zaten gözümün önünde canlandıramadığım bir manzara için yorulmaya değmez. Uzun lafın kısası, bilim adamı ikinci eşini seks için boşamamış. Üçüncünün tipini görmeden bir şey diyemem.
* Bütün dünya çıldırdı artık. Hepimiz sallama çaylar gibiyiz işte. Kimse demli çayın peşinde değil. Kolay olsun, çabuk olsun, aynı tadı versin hesabındayız. Ama vermiyor işte. Bir süre sonra kabak tadı veriyor. Üstüne üstlük öylesine çirkin gözüküyor ki... Oturup bir restoranda gerçekte hiç tanımadığınızı düşündüğünüz küçücük bir kıza, överken buluyorsunuz kendinizi. Anlattıkça anlatıyorsunuz. O da dinliyor ne yapsın? Şaşkın bakışlar bir süre sonra "Ben bu hikayeyi biliyordum," dudak hareketlerine dönüşüyor. Zamanla onun bile sizden sıkıldığını hissedebiliyorsunuz. Bütün paranıza rağmen... Hadi yenisine geçiyorsunuz. Bir, iki, nereye kadar... Koskoca bir sessizlik kaplıyor içinizi.
|