'İki firma para kazanıyor diye bisküvi işine heves etmeyin!'
Geçtiğimiz aylarda aile şirketi olmaktan çıkarak yeniden yapılanan Eti'nin patronu Firuzhan Kanatlı çarpıcı mesajlar verdi Kanatlı, holdinglerin gıdaya ilgisini değerlendirirken "Gıda, moda gibidir, ruh taşır. Sanayicilikle ayırmak lazım" dedi Kanatlı, üretimi çeşitlendirmek konusunda da netti: Bazen satın almak üretmekten çok daha kârlıdır.
Eti'nin patronu Firuzhan Kanatlı'dan, 40 yıllık rakibi Ülker ve 3 yıl önce bisküvi sektörüne girip sonra da vazgeçen Sabancı Grubu'na mesaj var: Gıda işi moda gibidir, sanayici ruhuna uymaz. İki firma para kazanıyor diye bisküvi işine heves etmeyin. 45 yıldır aile şirketi olarak yönetilen Eti, geçtiğimiz aylarda yeniden yapılanma sürecine girerek kurumsallaşma yolunda önemli bir adım attı. Unilever Grubu'ndan Hazım Ellialtı'yı transfer ederek CEO'luğa getiren grup, ayrıca bir aile anayasası hazırlayarak üçüncü kuşağa koşullar getirdi. Eti Yönetim Kurulu Başkanı Firuzhan Kanatlı ve CEO Hazım Ellialtı ile yeniden yapılanma sürecinde Eti'yi konuştuk.
*
Bütün gıda şirketlerinde bir kurumsallaşma, aile şirketi yapısından kurtulma çabası var. Bir anda ne oldu Türkiye'deki gıda şirketlerine? Gıda şirketlerindeki kurucuların yaşları birbirine yakın. Şimdi onların çocukları büyüdü, torunları oldu. Aile genişleyince, bunların içinden işe girişmek isteyenler olabileceği için birtakım tedbirler almak gerekti. Herkesin şirkette icraatta bulunmasının bazı sakıncaları olabileceğini düşündük. Bugüne kadar fiili olarak üç kişi çalışıyordu. Kurucumuz Firuz Bey, ben ve bir ablam vardı icraatın içinde. Biz aile olarak hem kendi ana işimizi hem de ailenin diğer işlerini değerlendirmek için fırsat bulamıyorduk. Dedik ki bundan sonra sadece karar yönünde yönetim kurulunda bulunalım, icraati de profesyonellere bırakalım. Ve bu şekilde de vaktimizin büyük bir kısmını yeni oluşumlar, yeni yatırımlara harcayabileceğiz. Yeni yönetim kurulunda CEO olarak Hazım Ellialtı ile anlaştık. Aileden 4 kişi var yönetim kurulunda, 5 kişi de aile dışından. Bu yapılanma Eti'yi bir patron şirketi olma kimliğinden çıkarak daha objektif kararlar alınmasını sağlayacak.
* Türkiye'nin büyük sanayicilerinin gıdaya ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sabancı Grubu örneğin, bisküvi ve beyaz ete girdi. Sonra ikisinden de vazgeçti... Bir kere sanayicilikle tüccarlığı ayırmak lazım. Bizim işimiz özellikle moda işi gibi. Yani her yıl yeni kreasyonlar yapılması lazım, yenilikler katmak lazım. Dünyadaki modacılara baktığınız zaman onların bir ruhları vardır ve o ruhu tasarımlarına kattıkları zaman belirli bir yere gelirler. Biz bisküviciyiz, gıdacıyız ve bu işi ana işimiz olarak yapıyoruz. Birtakım kuruluşlar eğer gıdada değil de başka bir sanayi sektöründe daha iyi düşünen insanlarsa gıdada pek başarılı olamıyor. Çünkü bu işin bir ruhu var, o ruhu taşıyabilmek lazım. Bu da ya zamanla oluşan bir şey ya da şirketin doğuşundan ve zaman içindeki yapılanmayla varılan bir sonuç. Diğer firmaların gıdaya girmelerini eleştirmiyorum, böyle bir şey düşünmem de. Ama doğru olan, bildiğin işi yapmaktır. 'Türkiye'deki bir iki firma bir konuda çok iyi para kazanıyor, biz de bu işe girelim' diye düşünmek yanlış bir mantık. Çünkü o parayı kazanabilecek noktaya gelmek için yıllar geçiyor. O ruh yapılandırılmış oluyor. Hazım Ellialtı - Gıda ile başka bir sektörü aynı anda portföyünde barındıran dünyada da çok az şirket var. Unilever bu konudaki istisnalardan biri. Hem temizlik hem de gıda sektöründe üretimi var. Ama gıda şirketlerinin çoğu aile şirketi olarak kurulmuş, ya birleşmelerle ya da organik büyümüş, gıda içinde başka alanlara girmiş ama başka ilgisiz portföyleri bünyesine katmamış şirketler. Bakın Nestle sadece gıdadadır. Global şirketler ya gıdacı ya da başka bir şeycidir. Çünkü boğazdan geçeni bilmek çok başka bir şeydir ve ayrı bir sanattır.
* Kâr marjları bu kadar düşükken ve fiyat baskısı varken bu sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Türkiye'deki tüketicinin ihtiyaçlarına fazlasıyla cevap verebildiğiniz sürece yerli ya da yabancı hiçbir zaman yeni oyuncu katılmaz piyasaya. Şu anda pazarı büyütme görevi iki şirketin omzunda. Bu yük üç şirketin omzunda olursa biz de daha çok kazanabiliriz. Ama üçüncü şirket kazanabilir mi bilmiyorum.
* Sektörün parasal büyüklüğü nedir? Bisküvi, kek, çikolatanın toplam 1.5 milyar dolar civarında üretici cirosu var. 2.3 milyar dolar da perakende satış büyüklüğü.