|
|
Suçlu yetiştirmenin basit kuralları!
Hepinize olduğu gibi, bana da elektronik postalar geliyor. Bunların bir kısmı şahsi ya da resmi yazışmalar; bir kısmı anlamsız ve saçma, posta kutumu işgal eden postalar; bir kısmı sık sık gündeme gelen uydurma, sömürüye, korkutmaya açık yazılar. Tabii sizlerden gelen sorular ve üye olduğum bazı posta gruplarından gelenler var. Onlar hem ilgilendiğim konular hakkında bilgilenmeme hem de sorunlardan haberdar olmama olanak sağlıyor. Bu gruplardan biri de Dikkat Eksikliği Hiperaktivite ve Özel Öğrenme Güçlüğü Derneği'nin e-posta grubu. Geçenlerde oradan bir posta aldım. Bu tercüme edilmiş bir metindi. Umarım kaynağı doğrudur. Ama kaynağı doğru olmasa da, içeriği son derece doğru. Benim her zaman yazılarla, televizyonda sizlere çocuklara yapılmaması gereken her şeyi, biraz mizahi bir şeklide özetlemiş. Öncelikle sizlerle bu posta iletisini paylaşmak istiyorum.
* Daha küçükken çocuğa istediği her şeyi vermeye başlayın! Bu şekilde o, herkesin onun geçimini sağlamak zorunda olduğuna inanacaktır.
* Kötü sözler söylediği zaman gülün! Böylece o kendisinin akıllı olduğuna inanacaktır.
* Ona düşünmeyi ve beynini kullanmayı hiç öğretmeyin! 21 yaşına gelince kendi kararlarını, kendisi versin, diye bekleyin!
* Yerde bıraktığı her şeyi kaldırın; kitaplarını, ayakkabılarını, kıyafetlerini, onun için her şeyi siz yapın ki; o bütün sorumluluklarını başkalarına yüklemeye alışsın!
* Onun gözünün önünde sık sık kavga edin ki; bu sayede aile bir gün parçalanırsa çok fazla üzülmesin.
* Ona istediği kadar harçlık verin ki; hiçbir zaman kendi parasını kazanmanın ne olduğunu öğrenmesin.
* Yiyecek, giyecek ve konforla ilgili bütün arzularını yerine getirin ki; istediklerine ulaşmak için çalışmak gerektiğini öğrenmesin.
* Komşulara, öğretmenlere, polislere karşı daima onun tarafını tutun ki; onların hepsine karşı peşin hükümleri oluşsun.
* Bütün bunları ve benzerlerini yaparak yetiştirdiğiniz çocuğunuz, bir gün suç işlerse, kendisinden özür dileyin! Ama onu felaket dolu bir hayata hazırladığınız için kendinize teşekkür etmeyi ihmal etmeyin! (Bu belge ABD Houston Polis Müdürlüğü tarafından hazırlanmış ve kentteki tüm evlere ve okullara dağıtılmıştır.)
KENDİNİZE BİR BAKIN Eminim okuduğunuzda, yaptığınız ama bunun çocuğunuzu olumsuz etkileyeceğinizi düşünmediğiniz davranışlar görmüşsünüzdür. Onun isteklerini yerine getirirken belki bunun göreviniz olduğunu, sevdiğiniz için kıyamadığınızı düşünüyorsunuz. Ama bunun, ileride herkesten aynı şeyi bekleyen, bulamadığında hayal kırıklığına uğrayan, öfkelenen, sorumluluklarını alamayan bir erişkin olmasına neden olacağını aklınıza bile getirmiyorsunuz. Oysa bu bir gerçek. Anne babaların umut ettiği gibi, çocuklar 'olgunlaşınca' her şeyin doğrusunu birden bire anlayamıyor. Sizin istemeden de olsa öğrettiğiniz yanlışın peşine takılıp, yanlışlar içinde kaybolabiliyorlar. Değerini bilmesi için paranın çok ya da az olmasından ziyade, uygun miktarı kullanmayı öğrenmesi önemli. Onların yanında kavga ederken neler öğrendiklerini hiç düşünüyor muyuz? Şiddeti öğrendiklerini, bizi kaybetme korkusunu öğrendiklerini, bizlere öfkeyi öğrendiklerini, sevgiye güvensizliği öğrendiklerini gözden kaçırıyoruz. Oysa, yazıda, kinayeli bir şekilde söylenen "Siz ayrılınca fazla üzülmesinler," sözü bu durumda öğretemediğimiz tek şeydir. Ve onun tarafını tutmak... Bazı aileler hep kendi çocuğunu suçlar. Ne olursa olsun, çocuğunu dinlemeden niçin yaptığını sorarlar. Bu ne denli yanlışsa, daima çocuğun tarafını tutmak, haksızlığa uğradığını söylemek de aynı oranda yanlıştır.
|