Biz nerede yanlış yapıyoruz?
Birkaç hafta önce tatil sırasında yaptığım gözlemleri yazmıştım. Lokanta ve havuz kenarında kendi kendine yemek yiyen, oyalanan, ağlamayan çocukları. Bu yazıya ilişkin o kadar çok soru ve tepki geldi ki konuyu yeniden anımsamakta yarar gördüm. Benim abarttığımı, tüm çocukların ağladığını söyleyenler, bunu bir türlü başaramadıkları için tatilleri zehir olup yakınanlar, ama en çok nerede yanlış yaptıklarını soranlar vardı. Hatta çocuklarının uslu ama sevgisiz olduğunu, kendi davranışlarının sevgi nedeniyle olduğunu söyleyenler oldu. Sadece o yazıyla ilgili değil, sık sık soru geliyor: "Nasıl doğru çocuk yetiştirebilirim?" Mail'e yazılmış bir cümle sorunun yanıtını, yine mail'le bir kaç cümlede bulmak istiyor aileler.
OLUMSUZ ÖRNEK MİYİZ? Öncelikle sevgili okurlar yazının bir kısmına dikkat etmemişlerdi. Yazıda sadece çocukların davranışları değil, erişkinlerin davranış örnekleri de vardı. Erişkinlerin davranışları çocukların düzenlerini yönetiyordu. Hani çocuğa zorla yemek yedirmeye çalışmayan, kendi yemeklerini bırakıp, ellerinde çatalla çocuğu peşinde dolanmayan, bu nedenle kendi yemeğini yiyemediği için söylenmeyen anne babalar. Havuz kenarında devamlı düşeceksin, boğulursun, yapamazsın demeyen aileler. Yasak yazısına tartışmasız uyanlar, kuyrukta kaçamak yapmaya çalışmayanlar, bir birleriyle uzaktan bağıra bağıra konuşmayanlar ve çocuklarına böylece önecelikle örnek olanlar da yazının dikkate alınmayan bölümlerindeydi. Ayrıca iki yıldır bu köşede hemen hemen yazdığım her yazıda, mail'lerinizi yollamak için mail adresi aldığınız www.bengisemerci. com isimli web sitemde bulunan yazılarda olan bilgilerin hepsi bu çocukları nasıl yetiştireceğiz sorusunun yanıtını taşıyor. Öncelikle çocuklarımızın çalışkan, araştırıcı olmalarını isterken, biz siteden sadece adresi alıyor ve sitede tüm ayrıntıları yazan soruyu soruyoruz. Örneğin "Çocuğumda dikkat eksikliği var, nedir, nasıl tedavi edilir?" gibi. Birkaç yazı konusu olabilecek sorunun yanıtını, benim tek bir kişi için uzun bir zaman ayırarak ve okunacak kısalıkta yazmam isteniyor. Oysa sitede konu tümüyle yazılmış duruyor. Yanıt olarak bunu okumanızı söylediğimde çok kızan, bilimsel olmayan yanıt vermekle suçlayan okurlar çıkıyor. Sadece bu iki davranış bile çocuklarımız için olumsuz örnek olduğumuzun göstergesidir. a) Emek sarf etmek yerine arzularımızın, isteklerimizin başkaları tarafından itirazsız ve tam olarak karşılanmasını istemek, b) Beklentimizin bizim istediğimiz şekilde karşılanmaması durumunda ters tepki vermek.
DÖRT ALTIN KURAL Oysa çocuklarımız kendi oyuncaklarını toplamıyorlar, sularını almıyorlar, ödevlerini yapmıyorlar diye kızıyoruz. Bunları yapmalarını istediğimiz zaman ağlamalarına, bağırmalarına öfkeleniyoruz. Demek ki yaptığımız yanlışlardan birincisi onlardan beklentilerimizi kendimizin yapmıyor olması yani doğru örnekler olamamamız. Çocuk yetiştirmek kolay değildir. Doğru çocuk yetiştirmek daha zordur. Ama en zoru örnek olmadan, dingin olmadan, gücümüzü gereksiz harcayarak sonra çaresiz hissederek, kararlı ve hep aynı davranamayarak çocuk yetiştirmektir. Bu denli önemli ve zor bir iş için bir kez uygulanarak, sorunu çözecek reçeteler ve haplar yoktur. Her yaşa, her döneme, her olaya ilişkin bilgilenmek, bilgileri özümsenmek ve kararlı bir şekilde uygulamak gerekir. Ben yine de temel bazı şeylerin reçetesini yazmaya çalışayım. Reçetede yazılanlar her gün, her an ve evdeki tüm büyükler tarafından uygulanmalıdır.
1- Çocuklarımıza örnek olmalıyız.
2-Davranışlarımızda kararlı ve tutarlı olmalıyız.
3- Onlara yaşlarına uygun davranmalı, becerilerinden fazlasını ya da azını istememeliyiz.
4- Onları korumalı ve sevmeli, ancak aşırı koruyucu, kendi yaşantımızdan vazgeçip,onlar adına her şeyi yapan, sonra da "Kendi kendilerine yetmiyorlar," diye kızan anne babalar olmamalıyız.
|