|
|
Misli Hanım vazgeçmek bilmedi
Misli vazgeçmek nedir bilmiyor ve evde tam iki yıl iki kadın, bir çocuk ve bir erkek yaralı halde yaşamaya çalışıyorlar, ama olmuyor ve Misli oğlunu alarak erik ağaçlı gecekondularına geri dönüyor. Buyrukçu, senenin en az üç ayını gene Misli'nin yanında, ama Misli'ye elini sürmeden, onun yanında çok ama çok çalışarak, yazarak ve okuyarak geçirmeye devam ediyor. Mualla Muzo'sundan ayrı geçirdiği günleri, onun kimin yanında olduğunu tahmin ederek, susmak zorunda kalarak geçirmeye mahkum oluyor. Muzaffer Buyrukçu İstanbul'daki evinde ağırladığı edebiyatçı arkadaşlarını Misli'nin tarhana çorbasıyla ve sohbetiyle doyurmayı beceriyor bir tek.
MUALLA KANSER OLDU Misli çok ama çok seviyor Muzaffer Buyrukçu'yu. Komşularına ayrıldıklarını hiçbir zaman söylemiyor, belli etmiyor ve onu çocuğu gibi koruyup, kollamaya devam ediyor. Banyosunu kendi yaptırıyor, onu kulakiçlerine kadar elleriyle kuruluyor, rahat etmesini sağlıyor ama Muzaffer Buyrukçu gene de kurtulmak istiyor Misli'den. Çünkü o, diğer kadınını seviyor ve o kadın bu duruma çok ama çok üzülüyor. Küçücük emekli maaşını eski karısı Misli'nin eline bırakıyor, kitaplarından elde ettiği telif ücretleriyle yaşamını sürdürüyor ve oğluna onu hiçbir zaman bırakmayacağını, hep arkasında olacağını söylüyor ama Mualla'nın emekli ikramiyesi çıkar çıkmaz, Misli'den gizli Beykoz'dan bir yer almayı planlıyor. Mualla ile İstanbul'da, fakat Misli'den kaçak bir yaşam sürmek süslüyor hayallerini. İşte tam o sırada, Mualla'nın kanser olduğu ortaya çıkıyor ve Mualla bir sene gibi kısa bir sürede ölüveriyor (2001). Muzaffer Buyrukçu yıkık bir halde İstanbul'a, Misli'nin erik ağaçlı gecekondudan yaptırdığı Buyrukçu Apartmanı'ndaki dairesine yerleşiyor. Misli 82 yaşında Alzheimer hastalığının pençesine düştüğü halde, 2002 yılında Muzaffer Buyrukçu'nun kolundan tuttuğu gibi, onu dosdoğru nikah dairesine götürüp nikahını geri alıyor. Yeniden nikahlandıklarında Misli 82, Muzaffer Buyrukçu 72 yaşında...
|