|
|
Son çıplak pozları müzede
Marilyn Monroe'nun bir otel odasında çekilen nü fotoğrafları şimdi Maillol Müzesi'nde.
Marilyn Monroe'nun çıplak çektirdiği son fotoğrafları...
1962 yılında fotoğrafçı Bern Stern, Marilyn Monroe'yu fotoğraf çekimi için ikna edebildi. Vogue dergisi için yapılan çekim bir otel odasında yapıldı. Şimdi bu fotoğraflar Paris'te Maillol Müzesi'nde sergileniyor..
Sene 1962. Bern Stern, en büyük yıldızların fotoğraflarını çekmeyi başaran parlak, genç bir bir fotoğrafçı. Bern, Kleopatra rolünü canlandıran Liz Taylor'la yaptığı çalışmadan memnun, New York uçağına binerken, kendisini nihayet 'O'nu fotoğraflamaya hazır hissediyor. O kim mi? O, kadın sözcüğünün tam karşılığı. Son yıllarda hiçbir fotoğrafçının teklifini kabul etmeyen, ettiğinde de hiçbir randevusuna sadık olmayan Marilyn Monroe. Bern Stern, uçakta kendi kendisine şöyle diyor: "Artık en iyilerden biriyim ve artık onunla boy ölçüşebilirim. Monroe'yu Vogue dergisi için fotoğraflamayı başaracağım, üstelik de onu çıplak istiyorum, makyajsız ve çırılçıplak!"
ŞAMPANYA VE TÜLLER Birkaç gün sonra Marilyn'in fotoğraf seansını kabul ettiği haberi geliyor. Genç fotoğrafçı, Hollywood stüdyolarına giderlerse onu asla soyamayacağını biliyor ve aklına bir otel odası fikri geliyor: Şehrin en sakin oteli Bel-Air'in en güzel süitini kiralıyor, şampanyaları hazırlattırıyor, yanına yüzlerce tül alıp odaya yerleşiyor ve beklemeye başlıyor. Zaman akıp gidiyor, akşam oluyor. Saat yedide, Bern tam umudu kesmek üzereyken telefon çalıyor. - Miss Monroe buradalar efendim. - İnanamıyorum, sadece beş saat rötarla geldi ha? Birkaç dakika sonra kapıdan bütün güzelliğiyle Marilyn Monroe giriyor, rujunu almak için çantasını açıyor. - Hiç makyaj yapmasanız? - Hiç mi? - İhtiyacınız yok ki. - Anladım. (Kahkahalar) 'Sanat fotoğrafı' çekmek istiyorsunuz. Bunlar ne? - Şey... Birkaç eşarp getirmiştim. - Yoksa... Çıplak mı istiyorsunuz? - Tam değil. Yani tüllerle örtünebilirsiniz. - Ama bunlar transparan. - Işığı ona göre ayarlarız. - Ya yara izim? Yeni ameliyat oldum da. - Sonradan rötuşlarız.
DOKUNMADAN SEVİŞMEK Ve inanılmaz olan gerçekleşiyor. Daha kapıdan gireli beş dakika olmadan Marilyn soyunmayı kabul ediyor. Ama yıldız, şampanyasını içtikçe kafası dağılıyor, bir türlü çekime konsantre olamıyor. En sonunda, güneş doğmak üzereyken, Bern, Marilyn'i soymayı başarıyor. O sırada ameliyat izini fark ediyor ve bu kadında, bir yaranın bile güzel durduğunu gözlemliyor. Ve... Bern Stern'in deyimiyle, o gün, o otel odasında, dünyanın en güzel kadınıyla fotoğraf makinesi aracılığıyla sevişiyor. O, dünyanın peşinden koştuğu bu kadına dokunmanın imkânsız olduğunu biliyor ve onu sadece objektifiyle okşuyor. Tutkuyla dolu enerjileri fotoğraflara geçiyor. Sabah olurken, Bern, son fotoğrafını çekmek için onun yanına, yatağa giriyor, Marilyn'in gözleri kapalı halini ölümsüzleştiriyor. Yataktan iniyor, saatler geçirdikleri odaya bakıyor. Yerlerde boş şampanya şişeleri, kadehler, elbiseler ve kumaşlar... Marilyn ise uyuyakalmış. Usulca dışarı çıkıyor. Bern Stern'in deyimiyle, objektiften bakma sanatını' iyi bilen bir adamla, kendisine baktırma sanatını en iyi bilen kadının buluşması' böylece bitiyor. Bern Stern, çantasında, o gece çektiği tam 2571 fotoğrafla otelden ayrılıyor. O'nu, öylece yatakta, sızmış bir şekilde bırakarak... Ama Marilyn onları hiçbir zaman göremiyor çünkü Vogue dergisinin çıktığı gün, ünlü yıldız yine yatağında, ama bu kez ne yazık ki ölü bulunuyor...
SEDEF ECER
|