|
|
Stat yolu yapılsın, tamam da...
DÜN gazetelere yazı yazanların neredeyse yarısı, Olimpiyat Stadı'na gidiş gelişte yaşanan trafik rezaletini kaleme almışlardı. İçlerinde stadın temelinden dinamitlenmesini önerenler bile vardı. Haklıydılar... Stadın yol rezaleti bir anda ülkenin en önemli gündem maddesi haline geldi. Doğaldı. Çünkü ülkenin en önemli gazetecileri o stat yolunda saatlerini harcamışlardı. Yani rezaleti yerinde görmüş, yaşamışlardı. Aklıma, geçen yaz gazetelere üç sütun yansıyan haber geldi. Hakkari'nin bir köyüne 40 yıl sonra yol yapılmıştı. Çocuklar, kaymakamın arabasının etrafında toplanmışlardı. Çünkü hayatlarında ilk kez otomobil görüyorlardı. Yıl, 2006'ıydı ve ülkemizin çocukları bir Tofaş'a uzay mekiği muamelesi yapıyorlardı... Her yıl istatistikler yayınlanır. Yolu kardan kapanan köylerde kaç hastanın öldüğüne dair... Köyün yolu olmadığı için insanlar katırla çekilen sedyelerde can verir. Kimse iki satır yazmaz. Çünkü orada değillerdir. Hakkari, İstanbul'a pek uzaktır. Oysa aklın da, insanlığın da 'yolu' birdir!..
|