|
|
Ne dediler?
HINCAL ULUÇ (SABAH): "84 desibel eğlence gürültüsü dünyanın hiçbir yerinde suç değildir. 84 desibel, sokaktan geçen arabaların gürültüsüne, yere düşen bir tabağın eklediği gürültüdür, fazlası değil."
ORAY EĞİN (Akşam): "Gece hayatını yönetenlerin bu gürültü işinin çığırından çıktığını kabullenmeleri gerekiyor. Bu iş serbest pisayayla açıklanamaz. Ve onlar yeraltına, kapalı mekanlara gömülmedikleri sürece her türlü baskın da mübah. Bir şehrin yaşanılır olması, oranın eğlenilir olmasından daha önemli çünkü."
CENGİZ SEMERCİOĞLU (Hürriyet): "Boğaz'daki gece kulüplerinin sesi, İstanbul'da hayatın 24 saat aktığının resmidir. Biraz Anadolu sakinleri sayfiyede yaşamadıklarını kabullenecekler, biraz da gece kulüpleri sesi makul seviyeye çekecekler."
MURAT KELKİTLİOĞLU (Star): "Hollanda'da kilometrelerce uzunluktaki otobanlar vatandaşı rahatsız etmesin diye, otoban kenarlarına ses duvarları yapılırken, bizdeki bu sorumsuzluğu anlamak mümkün değil."
İSMET BERKAN (Radikal):"Açık havadaki mekânlarda müzik yayını mutlaka yasal sınırları içinde yapılmalı, kapalı mekânlarda ise insan sağlığıyla ilgili sınırlamalara uyulmalı, yaratılan gürültünün miktarı oradaki DJ'in insafına bırakılmamalı."
|