Başbakan Erdoğan, dalgalı kur rejiminde devalüasyondan bahsetmenin en hafif tabiriyle ''cehalet'' olduğunu söyledi. Bakan Babacan, "Dalgalanmalara hazırız" dedi.TCMB Başkanı Yılmaz, piyasalarda yaşanan dalgalanmaların 'geçici' olduğunu belirtti.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dalgalı kur rejiminde hareketliliklerin, inişler, çıkışların, gelgitlerin doğal olduğunu belirterek, ''Dalgalı kur rejiminde devalüasyondan bahsetmek, en hafif tabiriyle cehalettir.Yok eğer cehaletten kaynaklanmıyorsa, o zaman bulanık suda balık avlama hesabında olanlar var'' dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, ekonomide son günlerde yaşanan gelişmelere değindi. Geçen hafta başından beri piyasalarda bir hareketlilik yaşandığını, döviz kuru ve faizlerde kısmı artış, borsa endeksinde bir miktar düşüş olduğuna dikkati çeken Erdoğan, başta Merkez Bankası ve Hazine olmak üzere, ilgili tüm kurumlarla bu hareketliliği çok yakından ve büyük bir soğukkanlılıkla izlediklerini söyledi.
'''Gereken yerde ve gereken zamanda da gereken adımlarını atıyorlar, atacaklardır'' diyen Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
''Piyasalardaki bu kısmi hareketlilik, açıkça, akla karayı da çok net görmemizi sağlıyor. Bunu artık herkesin bilmesi, görmesi, anlaması gerekir. Türkiye'de dalgalı kur rejimi hakimdir. Sabit kur artık geride kaldı. Dalgalı kur rejiminde de bu tür hareketlilikler, inişler, çıkışlar, gelgitler tamamen doğaldır. Biz bunu 3.5 yıldır, her fırsatta vurguluyoruz. Vurguluyoruz ama bunu anlamak istemeyenler maalesef var.
Kurla ilgili hiçbir hedefimizin olmadığını, kurun tamamen serbest piyasada belirlendiğini, bizim aşırı oynamalar dışında kura müdahalemizin söz konusu olmayacağını, üstüne basa basa söylüyoruz. Dalgalı kur rejiminde devalüasyondan bahsetmek, kusura bakmayın en hafif tabiriyle cehalettir. Yok eğer, bu cehaletten kaynaklanmıyorsa, o zaman bulanık suda balık avlama hesabında olanlar var demektir. Bunu böyle bilin. 'Benim servetim artsın da Türkiye, nereye giderse gitsin', 'Benim oylarım artsın da bunun millete faturası ne olursa olsun' anlayışıdır.''
BABACAN: DALGALANMALARA HAZIRIZ
Devlet Bakanı Ali Babacan da, "Dalgalı kurda devalüasyon olmaz, YTL değer kazanır ya da kaybeder" dedi. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) yönetim kurulu üyeleriyle düzenlenen toplantı sonrası Babacan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Babacan, "Piyasalardaki hareketlerin kaynağı ağırlıklı olarak dış faktörler, bu dalgalanmalara hazırız" açıklamasını yaptı.
Seçimler gelirken enflasyon ve bütçe disiplininden fedakarlık olmayacağını söyleyen Babacan, "Cari açık tahminlerinde de resmi bir revizyon yok" diye konuştu.
Devlet Bakanı Ali Babacan, ekonomideson günlerde yaşanan gelişmelere ilişkin olarak, dış faktörlerin Türkiye'ye etkisinin olabileceğini belirterek, ''Artık Türkiye'de kurdaki aşağı ya da yukarı hareketleri bir problem kaynağı olarak algılamak ya da sunmanın da son derece yanlış olduğunu düşünüyorum. Serbest kur rejiminde kur aşağı da iner, yukarı da çıkar'' dedi.
Toplam etkide dış faktörlerin olduğu kefenin daha ağır bastığını aktaran Babacan, iç faktörlerin de önem taşıdığını ancak toplamda dış faktörler kadar ağırlıklı olmadığını söyledi.
Dış faktörlerle ilgili olarak dalgalanmaya kamu kesimi, özel kesim, bankacılık sektörü olarak hazır olunduğunu belirten Babacan, bankacılık sektöründe açık pozisyonların yok denecek kadar az olduğunu, kur iniş, çıkışlarının artık bilançoları etkilemediğini söyledi.
''KURUN SEVİYESİNİ HEP BEĞENMEYENLER OLACAKTIR''
Bakan Ali Babacan, şunları söyledi:''İlerde de böyle şeyler olabilir. Bugün oldu, ondan sonra durur, ilerde tekrar olur. Bugünkü piyasalarda hareket bu yöne doğru olur, bakarsınız bir başka zaman gelir hareketler tam tersi yöne olabilir.
Çünkü artık sermaye hareketlerine açığız. Türkiye'de serbest kur rejimi var. Dolayısıyla dışarıdaki gelişmelerden mutlaka etkileneceğiz ama bu gelişmelerin ekonomimizin bütünü üzerindeki etkisi mutlaka sınırlı olacaktır.
Türkiye bu makro ekonomik programla, şu anda uyguladığımız bu güçlü programla 2003 yılında Irak savaşını yaşamıştır. 2003 yılının sonbaharında çok ciddi bir sermaye çıkışı yaşanmıştır. 2004'te sermaye çıkışı yaşanmıştır, 2005'te sermaye çıkışı yaşanmıştır. Yani bu ilk defa olan bir şey de değil. Dolayısıyla bu her zaman, her an olabilecek bir hareket. ABD, Avrupa Merkez Bankası ve Japon Merkez Bankası'nın arka arkaya kararları, açıklamaları var. Bakıyorsunuz petrol fiyatları, altın fiyatları, emtia fiyatları rekor seviyelerde dolaşıyor. Altın, 26 senenin rekorunu kırıyor. Böylesine bir ortamda bizim hiç etkilenmememizi düşünmek zaten çok saflık olur açıkçası.
Tabii ki Türkiye'ye etkisi olacak ama makro ekonomik dengeler üzerindeki etkisi mutlaka sınırlı kalacaktır ve artık Türkiye'de kurdaki aşağı ya da yukarı hareketleri bir problem kaynağı olarak algılamak ya da sunmanın da son derece yanlış olduğunu düşünüyorum.
Serbest kur rejiminde kur aşağı da iner, yukarı da çıkar ama şu olacaktır, şu andaki kurun seviyesini hep beğenmeyenler olacaktır. Herkesin aklında farklı bir kur vardır. 'Bu kur çok indi, çok çıktı' diye yorumlar olacaktır. Bunlara artık hep beraber alışacağız. Çünkü her bir kurun memnun ettiği kesim var, mutsuz ettiği kesim var. Biz 'doğru kur piyasa tarafından belirlenir' diyoruz.
'Piyasanın oluşturduğu kur, doğru kurdur' diyoruz. Zaten Merkez Bankamız da bu konudaki gerekli açıklamaları gerekli olduğu zaman yapıyor. Kur rejimini beraber belirleriz ama kur rejiminin günlük uygulamasının sorumlusu tamamen Merkez Bankası'dır.''
MERKEZ BANKASI BAŞKANI: DALGALANMA GEÇİCİ
Öte yandan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, kurlarda aşağı ve yukarı yönlü hareketlerin her zaman olabileceğini belirterek, "Dalgalanma her zaman oldu. Ancak ekonomik hedeflerin üzerinde değişiklik olursa gereken yapılacaktır. Şu anda böyle bir durum yok. Merkez Bankası'nın volatiliteye yaklaşımı mekanik değil" dedi.
Ankara Sheraton Otel'de düzenlenen Koç Grubu'nun 80. kuruluş yıldönümü resepsiyonuna katılan Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, burada gazetecilerin sorularını cevapladı. Piyasalarda yaşanan hareketleri değerlendiren Yılmaz, uluslararası likidite hareketleri, cumhurbaşkanlığı ve genel seçim tartışmalarının piyasalardaki hareketlenmelerine neden olduğunu söyledi.
Kurlardaki aşağı ve yukarı yönlü hareketlerin her zaman olabileceğini kaydeden Yılmaz, "Dalgalanma her zaman oldu. Ancak ekonomik hedeflerin üzerinde değişiklik olursa gereken yapılacaktır. Şu anda böyle bir durum yok" diye konuştu.
Yılmaz, Merkez Bankası'nın döviz kuru ilgili örtülü veya açık bir öngürüsünün olmadığını vurgulayarak, "Volatilibilete hep olmuştur. Merkez Bankası'nın volatilibileteye yaklaşımı mekanik değil" dedi.
Yılmaz, piyasalardaki hareketlenmeler nedeniyle bankanın döviz alım ihalesine son verdiklerini, bundan sonrası içinde gelişmeleri takip edeceklerini söyledi.
"Kurlardaki dalgalanmayı gerilim noktası olarak görüyor musunuz?" sorusuna Yılmaz, "Gerilim noktası olarak görmüyorum. Uluslararası piyasalarda bir takım değişiklikler oldu. Likidite koşulları bugün itibariyle aynı değil. Bu sadece bizde olmuyor, diğer ülkelerde de oluyor ama bizde şiddeti biraz fazla oluyor. Bunun geçici olduğuna inanıyorum.
Geçici olup olmaması durumuna göre Merkez Bankası durumu yeniden değerlendirecektir. Ama şu an biz bunun geçici olduğunu düşünüyoruz. Bizim asıl hedefimiz enflasyon ile mücadele; fiyat istikrarını sağlamak. Bu eğer kalıcı olursa o zaman bizim elimizde bulunan imkanları süratli bir şekilde kullanacağımızı söylüyoruz" diye cevap verdi.
Nisan enflasyonun yüksek çıktığının hatırlatılması üzerine ise Yılmaz, "Nisan ayında sadece biz değil uluslararası kuruluşlarda yanıldı. Biz şu şeyde yanıldık zannedersem. Giyim, ayakkabı, KDV ve gıda maddelerinde yanıldık. Bu kez bunları yakın takip etmek zorundayız; takipte ediyoruz" diye konuştu.
Piyasalarda yaşanan gelişmelerin Merkez Bankası'nın kısa ve orta vade beklentilerinde değişiklik olup olmadığnın sorulması üzerine ise Yılmaz, kısa ve orta vadeli beklentilerde bir değişiklik olmadığını, enflasyona ilişkin tahminlerin enflasyon raporunda belirtilenlerin bugün için geçerli olduğunu söyledi.
Kısa vadede yeni bir durum ile karşı karşıya olduklarını belirten Yılmaz, "Bu gelişmeleri detaylı bir şekilde değerlendirme durumundayız. Orta vade ile ilgili durumumuzda bir değişiklik yok" şeklinde konuştu.
Yılmaz, bir başka soru üzerine, faiz kararı alırken tek bir faktöre bakmadıklarını, Merkez Bankası'nın tüm verilerine bakarak karar verildiğini söyledi.