| |
|
|
Türban seçim sinyalidir
Süleyman Demirel'in AKP'lileri "sinirlendiren" "Türban takmak isteyenler Arabistan'a gitsin" sözleri acaba bir "tavır" mı, yoksa bir "durum tespiti" mi? 40 yılına damga vurduğu siyasette, "Dini ağırlıklı partiler" serpildiğine göre, Demirel'in tavır aldığını söylemek kabil değil. Bence Demirel'inki tespit ama Başbakan Erdoğan esip, yağıp gürledi. Peki Demirel'in sözleri "yalan mı?" Türbandan yana veya karşı olmak bir yana, Demirel'in dediği gibi Türkiye'de "türban" takanların üniversiteye gidebilmek için Suudi Arabistan'a değilse de, Türkiye dışında bir yerlere gitmesi gerekiyor. Bu konuyu çözebilme vaadiyle iktidara gelen AKP'nin çözemediği konuların başında da bu geliyor. Başta Başbakan ve Genel Başkan Erdoğan olmak üzere AKP de bunun farkında. Gerilim yaratmamak, rejimle çatışıyor izlenimi vermemek için bu konuya dokunmayan AKP, bu tavrıyla kendi "yumuşak karnını" yarattı. Dokundun mu acıtıyor. Acıyınca bağırıyorlar. Acıtan da haklı, bağıran da... Türbanı gündeme getirip, kendi meşrebince çözmeye kalksa "Ekonomi rayında gidiyor. Gerilim yaratmayalım" diyeceğiz. Gündeme getirmeyip top çevirse, "Hani çözecektin. Ne oldu, yemedi mi" diye soracağız. AKP kendi değneğini pislik çukuruna batırdı. Şimdi neresinden tutacağını bilemiyor. Ama Demirel'in sözlerinde kızacak bir şey yok. Mevcut durum beğensek de, beğenmesek de bu. Ve şimdi türban tartışması yeniden alevleniyor. Doğrusunu isterseniz ben türban meselesini yeniden alevlendiren tarafın AKP olacağını düşünüyordum. Seçim ortamına girilir girilmez, AKP bu konuyu gündeme taşıyacaktı. Ancak görülen o ki, zamanlama AKP'ye bırakılmadı. Belli ki, birileri "erken seçim" beklentisi içinde. Erken seçim olur mu? Tayyip Erdoğan'ı biraz tanıyabildiysem, bu konudaki sözünden dönmez. Ama bunun adı siyaset. Yine Demirel'in dediği gibi "Keser döner sap döner..."
|