|
|
|
|
|
Türkiye'nin 5 sorunu: Milliyetçilik, Dincilik Kürtçülük, Laiklik, Türban
|
|
İşiniz dolayısıyla yurtdışıyla sürekli irtibat halindesiniz. Yabancılar sizce Türkiye'ye nasıl bakıyor. Gerçekten de olumlu bir hava var mı? -Türkiye'ye biraz dikkatli bakan yabancı yatırımcılar hep burayı "Fırsatlar ülkesi" olarak gördü. Ancak yüksek enflasyon ve istikrarsızlık yüzünden yatırıma girmek istemediler. 150 yıl önce İngiltere Başbakanı Disraeli tarafından söylenen küçültücü bir söz vardır. "Türkiye yarınların ülkesidir ve hep öyle kalacaktır."
Yarın hâlâ olmadı mı yani? -Yoğunlaşan
ilgi ve artan yabancı sermaye yatırımları iyiye işaret ama kuşku var. Yıllarca 100 kilo görmeye alıştığınız dostunuzu bir gün 70 kilo görürseniz ne düşünürsünüz? Rejim mi yaptı yoksa yaşam tarzını mı değiştirdi? Her rejimin sonu bellidir.
Eyvah, kadınları kızdıracaksınız, boşu boşuna mı rejim yapıyoruz? -Maalesef öyle. Her rejimin sonu geriye dönüştür. Yaşam tarzını değiştirmek ise istikrarlı sürdürülebilir büyümedir.
Yabancıların Türkiye hakkında en merak ettikleri istikrar mı? -Kesinlikle. Toplumsal fay hatlarımızdaki gerginliğin sürmesi en büyük endişe.
Yani? -Milliyetçilik, Kürtçülük, dincilik, laiklik, türban tartışmaları. Bu dört mesele Türkiye'ye kan kaybettiriyor. Enerjimizi alıyor. İş yaptığımız yabancıların en sık sorduğu sorular bunlar. Bu dört sorunu Türkiye'nin acilen çözmesi gerekiyor. İmaj sorunumuz ise kendi kimliğimizi kabul etmememizden kaynaklanıyor.
Ya ekonomi? -Deyim yerindeyse ekonominin lokomotifini yenileyemedik. İhracata yönelik sanayileşme lazım. İhracatı ve sanayi üretimini teşvik etmeyen bir ortam var. Ayrıca ithalattan ve inşaattan beslenen bir büyüme ortaya çıktı. Bu da cari açığı beraberinde getirdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|