|
|
Kenan varmış gibi yaşıyoruz
Geçtiğimiz temmuzda kaybettiğimiz spor programcısı Kenan Onuk'un 32 yaşındaki acılı eşi Handan Onuk, 4 buçuk yaşındaki kızı Deniz'le hayata tutunmaya çalışıyor. Handan Onuk eşini kaybettikten sonra ilk kez Pazar SABAH'a konuştu.
Kenancım'dan sonra diye bir hayat yok
Geçtiğimiz temmuzda hayatını kaybeden gazeteci Kenan Onuk'un eşi Handan Onuk, kızı Deniz'le birlikte hayatına devam ediyor. Ama Kenan Onuk sanki hep yanlarında. Yemekler hala onun sevdiği gibi pişiyor, ropdöşambırı aynı yerde asılı duruyor.
Atletizm ve buz pateni denince akla gelen ilk isimlerden biriydi. 90 Dakika adlı programıyla yıllarca futbolseverleri ekran başına kilitledi. Son yıllarda NTV Spor Yayınları Koordinatörü olarak başarılarına yenilerini ekliyordu. Ama sadece sporla değil müzikle de yakından ilgileniyordu. 11 Temmuz 2005'te 51 yaşındayken hayatını kaybettiğinde arkasında gözyaşlarına boğulan yüzlerce insan bıraktı. Zamanla çoğunun gözyaşı dindi, bir kişinin hariç; eşi Handan Onuk. 32 yaşındaki genç kadın, 5 yıl önce evlendiği eşinin evlendikten birkaç ay sonra kanser olduğunu öğrendi. Kolon kanseri olarak başlayan, son olarak beynine sıçrayan kanserle savaşında eşinin en büyük desteği oldu. Bugün 4,5 yaşındaki kızları Deniz'le birlikte hayatına devam ediyor. Ama "Kenancım" dediği eşini hiç aklından çıkarmadan. Deniz ise sık sık en sevdiği şarkı olan "Dady" (Babam) ve en sevdiği bölümü olan "My heart belongs to dady" (Kalbim babama ait) şarkısını mırıldanıyor. Aylardır Handan Onuk ile röportaj yapmak istiyordum. Ama kendisi acısını başkalarına da yüklemek istemediğini söyleyerek kabul etmiyordu. Sonunda kendisini ikna etmeyi başardığımda gerçekten de geçen 6 aya rağmen acısının hiç dinmediğini gördüm. Handan Onuk söyleşi boyunca sorduğum her soruya gözlerinden yaşlar boşanarak cevap verdi. Kendisine ilk olarak "Kenancım benim için çok başkaydı" dediği Kenan Onuk'un eş ve baba olarak nasıl biri olduğunu sordum. Handan Onuk cevabına "İnanılmazdı" diyerek başladı; "Kenan çocuk istiyordu ama arkadaşları önceden 'Kenan asla bir çocukla iletişim kuramaz' diyorlardı. Ama Deniz doğduktan sonra Kenan'ın baba olmak için yaratıldığını gördüler. Geceleri benim uyumamı ister, kendisi Deniz'i alıp göğsünün üstüne yatırır, pışpışlayarak uyuturdu. Deniz'le Kenan arasındaki iletişim çok farklıydı. Deniz'in konusu geçince zaten Kenan'ın gözlerinin içi gülerdi."
SANKİ SEYAHATE ÇIKTI... Handan Onuk, eşini kaybettikten sonra arkadaşları hep "Handan sen şu anda bunu değerlendirebilecek noktada değilsin, her şey çok taze ve sen göremiyorsun ama bir ömür tüketmelerine rağmen bu kadar yoğun bir aşk, sevgi yaşamamış o kadar çok insan var ki, sen çok şanslısın" demişler. Handan Onuk işte bu düşünceyle teselli bulduğunu söylüyor. Kenan Onuk ekranlardan izlediğimiz kadarıyla çok efendi, sakin bir yapıya sahipti, tartışmalı spor programlarında bile hiç sesini yükselttiğini görmedik. Eşinden evde de hiç farklı olmadığını öğrendik. "İnsana o kadar olumlu elektrik veriyordu ki, sanki etrafında hareyle dolaşırdı. Kenan varken sinirlenmek, aşırı tepki vermek mümkün değildi. Tamam ben aşkımı kaybettim, eşimi kaybettim, kızımın babasını kaybettim ama huzurumu da kaybettim" diyor genç kadın. Onuklar'ın evinin her yerinde Kenan Bey'in fotoğrafları dikkat çekiyor. Handan Onuk her şeyi aynen korumalarının nedenini şöyle anlatıyor: "Bizim için Kenancımdan sonra diye bir şey yok, bunu kabul etmiyorum. Evde hala onun düzeni devam ediyor, kıyafetleri aynı yerinde duruyor, ropdöşambırı aynı yerinde asılı, banyomuz aynı. Yemekler onun sevdiği gibi pişiyor. Yani o varmış gibi yaşıyoruz. Sanki seyahate çıkmış, bir gün dönecek kapıyı çalacakmış gibi"
BABAN BİZİ GÖRÜYOR 4,5 yaşındaki Deniz tüm olan bitenlerin farkında. Babasının öldüğünü annesinin söylemesine gerek kalmamış. Kendisi "Benim babam öldü mü anne?" diyerek gerçeklerin farkında olduğunu göstermiş. Annesi ise onu "Baba fiziksel olarak bizim yanımızda değil artık ama her zaman senin yanında olacak, biz onu her zaman hissedeceğiz, o bizi görüyor" diyerek yanıtlamış. Tabii küçük Deniz'in babasını sorduğu, "Çok özledim" dediği de oluyor. Annesi orada da devreye giriyor ve "Üzüleceğiz, ağlayacağız kızım ama babamız bizi görüyor, biz bunu sürekli yaparsak baba da üzülür, onu üzmememiz lazım" diyerek rahatlatmaya çalışıyor. Handan Onuk kızının karşısında güçlü durmaya çalışıyor ve kendi deyimiyle her şeyi "mış" gibi yaşıyor.
Eylem BİLGİÇ
|