|
|
|
|
|
Tatlıses Söyleşi Notları
|
|
İbrahim Tatlıses televizyonda "Evlenmeyi düşünüyorum" diye bir açıklama yapınca "Tamam" dedim. "Evlilik konuşuruz. Müstakbel gelinle de bir çekim yaparız, şık olur." Tabii bu benim hayalimdi. İşin gerçeği öyle değilmiş. Evlenme işi palavra. Tatlıses'in şu sıralar bir sevgilisi var mı ondan bile emin değilim. Yalnızlığını konuştuk. Eski aşklarını. Unutmaya çalıştıklarını... Önce hüzünlendi, ağladı. İnsan ne yapacağını şaşırıyor inanın, röportaj yaptığınız kişi ağlayınca. Üstelik bu kişi İbrahim Tatlıses olunca iş daha da zor. Nasıl teselli edilebilir ki? "Herşeyim var" diyor adam. "Uçağım, param, pulum, sağlığım. İstediğim anda beraber olmak için birini bulabilirim ama yalnız uyuyorum. Çünkü geçici ilişkiler peşinde değilim." Dağınık bir adam. Düşünceleri dağınık. Bir söze başlıyor yine başka bir taraftan çıkıyor. Öylesine renkli. Güldü mü içten gülüyor. Sık sık şarkı söylüyor röportajda. Bir de lahmacun yedik beraberce. Bol acılı. İçine közde patlıcan koyduk. İşin raconu buymuş. Urfa usulü. İbrahim Tatlıses yetinmedi, özel olarak getirdiği küçük kırmızı biberleri de kattı. Ne yalan söyleyeyim gözüm yemedi. Acıyı severim ama... Ne me lazım. Tek bir konuda şaşırttı beni. Asena hakkında konuşmaya çalıştığımda hiç beklemediğim bir tepkiyle karşılaştım. "Ablacım" dedi. "Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum." Sahi mi? Biz kimden konuştuk bütün röportaj boyunca. Hangi ilişki için "Bitti desen de aslında içinde bitmiyor" diye yorum yaptık? Kim için hüzünlendik beraberce? Ben mi yanlış anladım...
|
|
|
|
|
|
|
|
|