|
|
|
|
|
'Bazı hakemler mal varlıklarını açıklamak zorunda'
|
|
Niye FB-Rize maçından sonra ceza almadım? Niye üst üste maç verildi? Anormal bir durum bu.
Siz ayrıldıktan sonra "Ali Aydın gitti karanlıklar kaldı" diye yazıldı. Ne demek bu?
İnsanlar ancak ölünce isimlerini sokaklara veriyorlar. Abarttım tabii sokağa ismim verilsin demiyorum ama değerim keşke hakemlik yaparken anlaşılsaydı. Ben niye istifa ettim? Gerçek düşünceniz ne?
G.Saray sizi gönderdi. Zaten sizi istemiyorlardı, Canaydın'ın konuşması tetik düşürdü. Siz dönüp o günlere baktığınız zaman her şey bir oyunmuş ve ben de içindeymişim diye bir hisse kapılmıyor musunuz?
Ne yalan söyleyeyim kapılıyorum. Eskiden "İyi ki istifa etmişim" diye düşünüyordum. Şimdi dönüp bakıyorum ve "Bırakmayabilirmişim" diyorum.
Niye bıraktınız o zaman?
Bakın ben Çaykur Rize-F.Bahçe maçında büyük hata yaptım. Öylesine büyük bir hata yaptım ki soyunma odasında gittiğimde ağladım. Aziz Yıldırım odaya geldi, ben yazdığım raporu okuttum. Beni teselli etti. "Sen bırakmayacaksın senin gibi dürüst hakemlere ihtiyaç var" dedi. Sonra Haluk Ulusoy çağırdı ve "İstifa etmeyeceksin" dedi. O zaman "FIFA kokartımı alın" diye yalvardım. Yani bunun bir cezası olmalı.
Ne ceza aldınız?
Hiçbir ceza almadım. Üstelik dinlendirilmedim bile. Yani bugün dönüp baktığımda anormal bir durum bu. İki hafta sonra maç vermişler bana. Hemen peşinden A.Gücü- F.Bahçe maçı vermişler. O zaman güvendiler verdiler diye düşünmüştüm ama normal bir durum değil.
Sonra tartışmalı Beşiktaş-G.Saray maçı geldi.
Evet. Çok kötü bir maç yönettim orası kesin. Ama öyle bir ruh halindeydim ki anlatamam. Niye bana tekrar böyle büyük maçlar verdiler? Niye dinlendirmediler, niye ilk hatalı maçta ceza almadım. Bütün bunları şimdi baktığımda daha net görebiliyorum. Rize- Fener maçında bütün ligin kaderini değiştirdim. Şampiyonu belirleyen maçlardan bir tanesiydi. Bunun bir cezası olmaz mı yani? Öyle bozuktu ki psikolojik durumum ne yapacağıma karar veremiyordum.
Canaydın çıktı hakkınızda çok ağır bir konuşma yaptı.
Şimdi ben ne yapayım siz söyleyin. Ne cevap verebilirim ki? Bir önceki maçta bana sahip çıkanlar pek ortada değildi. Kötü bir maç vardı ortada ama hata yapılır. Kimseden çıt çıkmıyordu. Öyle çok adam arıyordu ki sakın bu konuşmadan sonra bırakma diye. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Sonuçta onurlu bir adamım ben. Garip bir ruh haline sokuldum. Aslında bırakmamalıymışım. Üst üste maç vermişler. Yıpranmışım.
Peki bütün bunlar olurken MHK Başkanı Bülent Yavuz ne yapıyordu? Onun sizin istifanızı istediği doğru mu?
Bir gün Bülent Yavuz ile karşı karşıya gelirsem soracağım bir soru var. G.Saray Beşiktaş maçından ve Canaydın'ın konuşmasından sonra bir odada bir araya geldik. Ulusoy ben ve o. Niye o kadar ısrar etti ayrılmam için? Niye ağladı "Bu takımlar seni istemiyor" diye. Sadece bana değil Ulusoy'a da ağladı, "Ali Aydın hakemliği bıraksın" diye. Yarım saat sonra bir basın toplantısı yaptım ve istifa ettim.
Ya Ulusoy?
İyi polis kötü polisi mi oynadılar bilemem ama görünüşte Ulusoy benim yanımdaydı ve istifa etmemi istemiyordu. Ulusoy her zaman benim yanımda oldu. FIFA kokartımı verdim, onu bile almadı. Hep beni koruyan, kollayan olmuştur.
Hakem Sadık İlhan canlı yayında Bülent Yavuz'un kendisine bazı maçlardaki bazı takımları kollaması için telefon açtığını açıkladı. Yavuz size de böyle telefonlar açtı mı?
İyi kötü emeğim var bu camiada. Bana öyle telefonlar açılmaz. Hiçbir takımı ihya etmedim, hiç "şerefsiz hakem" dedirtmedim kendime. Ama ne oldu, telefon açılanlar kaldı ben gittim. Erman Toroğlu'nun güzel bir lafı vardır "Futbolda şikeyi sigara dumanı gibi görebilirsin ama tutamazsın" diye.
Maçta şike varsa hakem hisseder mi? Yani kendisi işin içinde değilse...
Edebilir de etmeyebilir de. Şimdi diyorlar ki hissederseniz maçı durdurun, şüpheleri söyleyin. Oldu. Hangi kurala göre şüphe bildirilir? Diyelim maçta şike var. Hangi kurala göre maçı durduracağım? Kim bu yetkiyi veriyor bana? Şüphelendiğiniz zaman oyuncudan doping testi isteyecekmişsiniz. O da oldu. Hangi hakem yapar bunu. Türkiye'de şike var. Bir takım etkilenmeler var ama bunu ortaya çıkarmanın yolu hakemler değil, inanın. Şöyle şehir efsaneleri var ama örneğin ne zaman A.Gücü'nün puana ihtiyacı olurmuş Bülent Uzun gidermiş, Bursaspor için iyi hakem Orhan Erdemir'miş. Mutlu Çelik her maça göre tavır değiştiren hakemmiş. Bunlar nedir peki?
Bunlar herkesin bildiği şeyler. Takımların istatistiklerine bakınca tabloyu ortaya çıkarmak mümkün. İlk 20 haftada yenilmiş, son zamanlarda 8-9 puan toplamış. Nasıl oluyor bu? Maçların hakemlerine bakınız. Bir de hakemlerin mal varlıklarına bakınız. Önce yöneticiler ardından hakemler mal varlıklarını açıklamak zorunda.
Meclis Araştırma Komisyonu'na futboldaki şike iddiaları için gidip ifade verdiniz. Çıkışta "Umutlu değilim" dediniz. Neden? Bana biraz Susurluk Komisyonu'nu anımsattı.
Gittim, sorular sordular, cevaplarını verdim, sonra ifademi. Ertesi günkü söylediklerimi gazetede okudum. Yani orada konuştuklarımın hiçbir gizliliği kalmamış.
balcicek@sabah.com.tr
|
|
|
|
|
|
|
|
|