Dış dopingle tasarruf sahipleri 2005'te altın bir yıl yaşadı
Nasıl ki reel kesim ve büyüme açısından 2004 altın bir yılsa, finansal kesimin altın yılı da 2005 oldu. Finansal yatırımcılar ve tasarruf sahipleri 2004'e göre 2005'i daha parlak bir bilançoyla kapatıyor. Daha stabil bir ekonomi ve siyaset otamında daha yüksek kazançlar elde ettiler. Bunda da, küresel likidite bolluğunun ve risk alma iştahının etkisiyle Türkiye'ye sermaye girişinin rekor düzeye yükselmesi etkili oldu. Yılın 10 aylık döneminde bu rakam 32 milyar dolara varmıştı. Yani 2005'in mali piyasalarda 2004'ten daha parlak bir bilançoyla sonuçlanmasında yabancı sermaye başrolü oynadı. Sonuçta da, 2001 krizi sonrasında mali piyasalarda ortaya çıkan yerli para cinsinden yatırım araçlarının reel getiri sağlamasına karşılık yabancı para üzerinden yapılan yatırımların kaybettirmesi geleneği 2005'te de bozulmadı. Üstelik 2005 dört yıl üst üste kendini tekrarlayan bu eğilimin doruk noktası olarak ortaya çıktı.
Tekkaybettirendöviz Yandaki tabloda bunun nominal ve dün açıklanan yıllık yüzde 7.72'lik tüketici enflasyonundan arındırılmış reel getirileri yer alıyor. Tek kaybettiren yatırım aracı döviz. Doların kaybı yüzde 6.8, euro'nun enflasyon da eklendiğinde reel kaybı yüzde 19.1 gibi yüksek bir düzeye çıkıyor. Bir dolar ve 0.77 Euro'dan oluşan döviz sepetinin kaybı ise yüzde 13.1 düzeyinde. Buna karşılık bir çeşit döviz yatırımı olarak da kabul edilebilecek olan eurobond yatırımcılarının reel kazancı yüzde 5.1 düzeyinde gerçekleşti. Hem eurobond'ların değer artışından hem de yıl içinde yüzde 7 düzeyindeki faiz ödemesinden kaynaklandı bu getiri.
Altınındönüşü Altının yurtdışında yüzde 17.8 değer artışı yurt içine reel olarak yüzde 8.3 yansıdı. Bunda, dolar üzerinden ithal edildiğinden kurun sabit kalmasının etkisi var. Altının uluslararası piyasalarda değerlenmesi geçmiş yıllarda zarar ettiren bu yatırım aracının getirisini 2005'te pozitife çevirdi.
Enyüksekgetiriborsadan Yılın en yüksek kazancı aynı zamanda en yüksek riski taşıyan yatırım aracı olan hisse senetlerinden. Ancak burada da Mali Endeks'e dahil hisse senetlerinin getirisi Sanayi Endeksi hisselerini neredeyse ikiye katladı.
Mevduatbonoylayarıştı Yılbaşında bonoda gösterge kağıda yatırım yapanların yılsonundaki reel getirisi yüzde 11.6. Bunun yanında 2005 yılının bir özelliği, mevduat faizlerinin uzun yıllardan sonra yeniden reel anlamda yüksek getirisi oldu. Hatta mevduat faizleri bono faizleriyle yarışır duruma geldi. Vadelerine göre mevduat faizlerinin getirileri yüzde 9 bandında. Mevduat faizindeki bu artış da, bankaların pazar payı rekabetinden, vergi etkisinden ve tasarruflara ihtiyacın artmasından kaynaklandı.
Fonlardanvasatgetiri Yatırım fonlarının getirisi hem bono faizinden hem de İMKB'nin getirisinin bir hayli altında gerçekleşti. A tipi fonlar borsa performansının, B tipi fonlar bono getirisinin yarısına varamadı. Bunda fon yönetim ücretlerinin yüksekliği önemli bir rol oynuyor. Yatırım fonlarının çoğunluğu halen yüzde 4-7 arasında bir komisyonla yönetiliyor. Volatilitenin az olduğu ve tamamen küresel piyasalardan kaynaklandığı, yüksek performansın da yabancı sermaye sayesinde gerçekleştiği bir yılı geride bıraktık. 2006'da benzer trendlerin sürüp sürmeyeceği başka bir yazının konusu.
Sonuç "Baldanötetatlızehir,zehirdenberiacıilâçtır"AydınSözü