Türkiye by pass ülkesi olmamalı
Rusya ile Ukrayna arasındaki doğalgaz anlaşmazlığı Türkiye'ye inanılmaz fırsatlar sunuyor, ancak yeni olmayan bu gelişmeyi AK Parti Hükümeti'nin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın hiçbir doğalgaz üreticisi ülkeye angaje olmadan değerlendirmesi gerekiyor. Türkiye bu gelişmeler karşısında Doğu-Batı Enerji Koridoru Projesi'nin acilen devreye sokarak, Avrupa'ya alternatif doğalgaz kaynaklarının ulaşabilmesi için adım atmanın yollarını aramalı. Fakat bu yöndeki stratejiler zayıf görünüyor.
Ruslar büyük ilgi duyuyor Nedenlerine gelince; Rusya ile Ukrayna arasında meydana gelen doğalgaz sevkıyatındaki tartışmalar sebebiyle Ruslar, yeni, güvenli alternatif güzergah arayışına girdiler. Mavi Akım Doğal Gaz Boru Hattı da bu sebeple önemli. Fakat bu önem, ciddi bir pazar haline gelen Türkiye'nin bu hat üzerinden direkt gaz temininden ziyade, Ruslar'ın Batı Avrupa'ya gaz satışı için daha ehemmiyet arz ediyor. Ruslar Mavi Akım Boru Hattı'nın ikiz hale getirmek ve daha fazla gaz sevkıyatı yapabilmek için de hükümetle belli bir mesafe kat ettiler. Eğer bir anlaşmaya imza atarlarsa, Türkiye üzerinden Avrupa gidecek diğer doğalgaz kaynaklarının önü kesilecektir. Dikkatli olunması icap eder. Çeşitli kaynaklardan Türkiye'ye gelen doğalgazın, Yunanistan-İtalya üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması ve Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya üzerinden Nabuco Projesi'yle ikinci hattın devreye sokulması yönündeki planlara bilinen sebeplerden Ruslar ciddi ilgi duyuyor. Ama bunu bizim yetkililere fazla belli etmiyorlar. Eğer Türkiye, Baltık ve Balkan ülkelerini by pass eden ülke konuma düşerek, bu iki proje üzerinden sadece Rus gazının Avrupa'ya sevkine yönelik adım atarsa tarihi bir yanlışa düşmüş olur ki bunun acısını da uzun yıllara yaşar.
AB, Türkiye'ye minnettar olacak Acının iki cephesi var. Bir tarafta Balkan ve Baltık ülkeleriyle kötü komşu olma ilişkileri bozma, diğer tarafta ise Irak, Suriye, Mısır gazıyla birlikte asıl önemli olan Türkmen, Azeri, Irak ve hatta Kazak gazının yeni pazarlara açılmasının engelleme, gelişecek ikili ilişkilerin önünü kesme söz konusu. Ayrıca Türkiye'nin elini çabuk tutarak, Rusya'nın Almanya'ya direkt gaz vereceği Baltık Doğalgaz Boru Hattı devreye girmeden 2012 yılına kadar Yunanistan ve Nabuco Projelerini çalışır hale getirmesi gerekir. Bu durumda Avrupa Birliği (AB) ülkeleri de Türkiye'ye minnettar olacaktır, Türkiye de tek ülkeye doğalgaz da bağımlı olmaktan kurtulacaktır. Bütün bunların olabilmesi için, Azeri gazının Türkiye gelmesi yönündeki adımların hızlandırılması, Şah Deniz gaz kaynaklarını geliştiren şirketlerin şekillendirilmelidir. Azerbaycan'ın Türkiye pazarına yönelik gazdan ziyade, Avrupa'ya sevk edilecek miktara öncelik vermesi istenmelidir. Şah Deniz'deki yeni gaz kaynakları 2012 yılından önce faaliyete geçemeyeceği için Türkmen gazı devreye sokulabilir. Böylece Azeri-Türkmen barışına da katkı sağlanabilir. Türkmen gazı da Rusya'ya mahkum olmaktan çıkarak, iyi bir fiyattan Batı pazarlarına Türkiye kanalıyla pazarlanabilir..
Irak doğalgazı unutulmamalı İran'daki mevcut problemler sebebiyle Türkiye'nin bu ülkeden gaz temininde ve Türkmenlerin İran'la olan ilişkilerinde yakın zamanda problem çıkacağı ortada olduğundan Türkmen gazının Trans Hazar Boru Hattı ile Azerbaycan ulaşması Kazakistan'daki benzeri projelere hareketlilik kazandırabilir. Diğer taraftan Türkiye'nin 3 trilyon metreküplük Irak doğalgazını kesinlikle unutmaması ve sürekli gündemde tutup acilen Anadolu üzerinden Batı'ya pazarlayacak projeleri geliştirmesi için ABD destekli görüşmeleri başlatmalıdır. Bütün bunlar yapılırsa; Türkiye en az doğalgaza sahip ülkeler kadar keyfiyet arz eden hale gelir. 100 milyar metreküplük Avrupa pazarında etkin rol oynar. Orta Asya'nın istikrarında rol söz sahibi olur.
|