* Kuştepe'de özellikle halka yönelik bazı kurs programları yaptığınızı hatırlıyorum... 1997'den başlayarak bütün mahallenin gençlerine bilgisayar, İngilizce, yönetim becerileri kursları açtık. Gençler kendilerine yeni işler buldular sonra. Belediyeye kurslar düzenledik. Bugüne kadar sanıyorum, binlerce insan sertifika aldı. Hala da devam ediyor.
* En son Ermeni Konferansı'na ev sahipliğini Bilgi yaptı... Evet, çünkü bizim üniversitemiz bütün sivil toplum örgütlerine açıktır. Ermeni Konferansı'ndan sonra, şimdi bizim öğrencilerle dışarıdan daha değişik tezleri savunan öğrenciler başvurdu. Yine Ermeni meselesi hakkında başka bir konferans için. Onlara da salonlarımızı açtık.
* Ermeni Konferansı'nı yaparken tedirgin oldunuz mu hiç? Tedirgin olmadık. Çünkü üniversitenin özü budur.Gelişim öyküsü böyledir. Temel bilimlerde de bu böyledir. Dünyanın yuvarlak olduğu iddiasında da bu böyledir. Üniversiteler her zaman öncüdür. Üniversitelerde ortaya çıkan görüşler her zaman tepki çekmiştir. Her zaman öğretim üyeleri suçlanmış, mahkemeleri verilmiştir. Hapislerde yatmışlardır. Bu haklılık haksızlık meselesi değildir. Üniversite bir düşünce üretim merkezidir. Ancak yeni düşünceler ilerlemeyi sağlar. Üniversite özgürlüğü, ideali arayan, yanlış yapmaktan korkmayan bir kurum olmalı. Böyle insanlardan oluşmalı. O yüzden de düşünce insanı olmak, üniversite mensubu olmak risklidir. Devlet memuru olmak gibi değildir. Bu işse gönül veren, hayatını adayan insanlar da bilim için, yeni düşünceler için yaşarlar. Bu emniyet duygusundan daha önemlidir, bu tarz özgürlükler ve arayışlar.