|
|
Hem istikrar hem güçlü temsil
TÜSİAD'ın geçen hafta Ankara'da yapılan Yüksek İstişare Kurulu toplantısında gündeme gelen, seçimlerdeki yüzde 10'luk barajın düşürülmesi konusu, diğer gürültüler arasında pek dikkati çekmedi. Hatta bu gürültülerin çıkmasında tetikleme görevi yaptığı bile fark edilemedi. AB'nin gelecekte bizimle olan müzakere gündeminin başına koyacağı seçim barajının düşürülmesi ile ilgili tartışmalar daha başlamadan bir süre ertelendi. Hükümet ve TÜSİAD beyaz bayrak çektiler. Baraj tartışmalarını ileri bir tarihe bıraktılar. Genelde, seçimlerde arzulanan sonuç, istikrarlı bir hükümetin çıkması ve halkın tercihlerinin parlementoya yansımasıdır.
Adaletsiz ve istikrarsız Bizde uygulanan yüzde 10 oranındaki barajlı sistem, istikrarı bir ölçüde sağlasa da, ülkenin siyasal tercihini net bir şekilde ortaya çıkarmadığı kesin . "Baraj oranı yüzde 10 değil de, yüzde 5 olsaydı" varsayımı ile yapılan hesaplamalar, 2002 seçimlerinde AKP'nin bu kadar yüksek bir çoğunlukla TBMM'de temsil edilmesinin olanaksızlığını gösteriyor. Seçime katılan bazı partiler, sandalye sayıları az olsa bile, TBMM içinde yer almakla seçmenin tercihlerini yasama organına yansıtabilecekti. Oyların yüzde 35'ini alan bir parti, Parlamento'da yüzde 65 ile temsil edilmeyecekti. Öte yandan, bu yapının istikrarı sağlayacağı soru işaretleri taşıyor. Türkiye'nin içine düştüğü ekonomik darboğazların temel nedenlerinin başında koalisyon hükümetlerinin geldiği biliniyor. Bu hükümetler, bizi zor günlere taşıdı. Geçtiğimiz 30 yılda, çok özel şartların oluşturduğu zamanlarda iktidara tek başına gelen Özal'ın ANAP'ı ve Erdoğan'ın AKP'si dışında istikrarlı hükümetler ortaya çıkamadı. Ekonomide işlerin daha kötüye gitmesinin önlenebildiği ve belirsizliklerin azaltıldığı dönemler sadece bunlardı.
Başkanlık sistemi Bu tablo karşımızdayken, çıkış yolu ne olur sorusunun yanıtı, bir çok ülkede gözlediğimiz "başkanlık sistemi" oluyor. Başkanlık sisteminde, iki turlu ve yüzde 50'nin üzerinde oy alan kişi başkan olunca istikrar sorunu 4 ya da 5 yıl için çözümleniyor . Ayrıca, düşük baraja dayanan seçim sistemleri, parlementoda çoğulcu demokratik yapıyı daha iyi yansıtıyor. Seçmen oylarının temsil sorunu da aşılıyor. Yasalar yapılırken seçmen eğilimleri temsil edilebiliyor. Hükümetin hesap verilebilirliği ve şeffaflığı sağlanabiliyor. Bu sistemin de kendine özgü sakıncaları var. Ancak, halen mevcut sistem kadar adaletsiz ve istikrarsız değil .
|