|
 |
 |
 |
|
| Ateş etmek rahatlatır
|
|
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'tan ilginç açıklamalar... Cerrah bir kahvaltı sohbetinde her şeyi Savaş Abi'ye anlattı.
*Şehirde korumasız da gezerim. Judo ve boksta hala iyiyim.
*10 kişiye kadar hallederim Daha fazla gelirlerse ya silah ya demir çubuk...
*İlkokuldan beri çocuklara ateş etmeyi öğrettim. Onlara da gerekebilir.
*Kadir İnanır polisi oynayacakmış bana geldi. 'Beni 24 saat izle' dedim
*Polis arkadaşların çoğu Memoli tarzı. Bize gelmez. Polis polis gibi olmalı.
Kadir İnanır'ın tipi biraz bana benzer
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'la resim sergisi gibi bir kahvaltı sofrasında konuştuk. Judo ve boksta hala iyi olduğunu söylüyor. Stres atmak için arada atış talimi yapıyormuş. Kimseye torpil yapmayan Cerrah müdür, bugünlerde Beşiktaş'ın halinden dolayı canı biraz sıkkın.
Makama kahvaltıya gel ama kamerasız . Sohbet edelim, dertleşelim" dedi Cerrah Müdür. Fotoğraf makinemi cebimde unutmamış mıyım. Mecburen bir iki poz çektik. Aşağıda okuyacağınız sohbeti bitirip gazeteye döndüğümde gördüm ki önemli bir polisiye olay üzerine konuşuluyor. Beyoğlu'nda sivil polisler hapçı- tinerci bir genci aralarına almış dövüyorlar. Meğer Samanyolu TV ekibi oradaymış tesadüfen. Dayak olayını çekmiş, yayınlamışlar. Bu fotoğraflar o görüntülerden karelermiş. Gazete kurmayları
"Aç bu olayı da sor." Dedi, sordum. Şöyle yanıtladı Cerrah Müdür: - Olaydan haberim var. Beyoğlu Emniyet Müdürü'yle görüştüm detaylarını öğrendim. Yasalara göre gereken neyse yapılacak elbette. Bakın, yaklaşık 1500 dolayında hapçı tinerci var o bölgede. Gözleri hiçbir şey görmüyor. Ellerinde kesici delici aletler kadın, kız, aile, çocuk demeden çullanıyorlar insanların üzerine.
1500 kişi ha? - Evet. Vatandaşı ara sokakta, kuytuda sıkıştırınca biz yetişene kadar iş işten geçiyor. Polise bile mukavemet ediyorlar. Kaç tane polisimizin gözü çıktı, kolu bacağı hayat boyu sakat kaldı. Yakalıyorsun ama yapacak bir şey yok.
Barınaklar vardı galiba - UMATEM'e (Uçucu Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi) yatırıyoruz, Ayvansaray'daki özel korunaklara gönderiyoruz aynı gece kaçıyorlar. Ses çıkartmayıp mücadeleyi kesecek olsak o bölgeleri tamamen bu yasa dışı kişilerin eline bırakırız. Çok hassas bıçak sırtı bir konu bu.
KORUMASIZ GEZİYOR
Şimdi tekrar söyleşiye dönelim mi? Nerede kalmıştık ? Kahvaltı sofrasın da. Resim sergisi gibiydi valla. Bin dereden konuştuk ama bazıları mezara kadar sır. Bari şu aşağı yazacaklarıma ses etmesin diye dil döktüm, şirinlikler yaptım baş müdüre. İstanbul akranlarına, benzerlerine göre yine de çok huzurlu deyince sordum. -
Bunca korumayla gezip şehir güvenli demek kolay... - Korumasız da gezerim. Tek başıma gidemeyeceğim yer yok bu kentte. -
Tarlabaşı'ndan aşağı yaya iner misiniz? Ya da inseniz de hasarsız biter mi o yol? - Evvel Allah...
Güçlü kuvvetli, pehlivan yapılı müdürümüz var da, 5 kişi üstünüze atlasa ne olacak? - 10 kişiye kadar hallederim. Judo ve boksta hala çok iyiyim. Daha fazla gelirlerse ya silah olacak ya da demir çubuk
Silahı almayı unuttunuz. Demir filan da yok? - (gülüyor) Bazı müdürler taşımaz. Ama ben sadece yatarken belimden çıkarırım tabancamı. Arabada da daima
M 16 olur yanımda. Atış ustasıyım. M 16'yla nokta atışı yaparım. -
Son ne zaman ateş ettiniz? Poligonda ya da dere kenarında taşa toprağa değil ama. Son müsademeye nerede girdiniz? Vurdunuz, vuruldunuz mu? - En son Sivas'ta bir operasyona girdik. Hiç vurulmadım. (gülerek) Öte taraflarını daha çok karıştırma. -
Silah mesleki araç olmanın ötesinde tutku galiba? - Öyle. Eşim de kızlarım da iyi silah kullanır. - !!!! - İlkokuldan beri ateş etmeyi öğretirim çocuklarıma. Kendilerini korumayı öğrensinler. -
İlkokul çocuğu silahla kendini korumayı mı öğrensin? - Gerekebilir. Hem ateş etmek rahatlatır insanı. - !!!!!!!! - Kulak o sese alışıyor ya. Patlayan tabanca sesi huzur bizim gibilere. Stresini alır. -
Dizilerde, filmlerinde polisler var müdürler var. Hangisi gerçeğe en yakın? - Hiç biri. Gelip öğrenmeleri lazım bizden. Kadir İnanır mesela. Geldi,
"yakında bir emniyet müdürünü oynayacağım, ne yapayım?" dedi. Beni izle dedim. Zaten dikkat edersen Kadir bana benzer tip olarak. Otoriter, sert görünümlü, bakmasını bilen. 24 saat izlesen öğrenirsin Kadir Bey dedim. -
Kim en iyi artist polis? - Eskilerde "Dikkat Kan Aranıyor" filminde Ekrem Bora en iyisiydi. Şefkatli, dikkatli, özverili, hem sert hem babacan. -
Memoli gibi polis var mı? - Şimdiki arkadaşların çoğu Memoli. Giyinme, konuşma öyle. Ben seviyorum tarzlarını ama bize gelmez. Polis gibi polis olmalı. - !!!! - Yani 34 yıldan sonra ben  öyle olamam. Tavırlar farklı. Daha sertiz biz. -
Meslekte efsaneniz var mı? - Şükrü Balcı çok özel bir müdürümüzdü. Gider olayı anlatırdık.
"Şu bölgede, falanca mahallede şu şu noktalara bakın" derdi. Bakardık ki failler orada. Amiran sınıfını imtihan ederdi göreve başlatırken. Ona göre şubelere dağıtır ya da hafif görevlere kaydırırdı.
Sizi nereye kaydırdı? - Tunceli'den yeni gelmiştim. "Hangi Örgütler var orada anlat. Liderlerini tek tek say. Eylem yöntemlerini sınıflandır" dedi. Detaylarıyla anlattım. "Aferin"çekti. Birinci Şube'ye (şimdiki Siyasi Şube) verdi beni. Oysa yorgundum. Daha rahat bir yer arzuluyordum. Şube Müdürümüz Tayyar Sever'e sızlandım, fırçayı yedim.
O dönem Tayyar abiden fırça yemeyen astı da yok, polis muhabiri de. Size nereden düştü pay? - "Şükrü Balcı en güvendiği adamları verir buraya. Hem senin gibi bir polisin yol haritasında
'İstanbul 1. Şubede çalıştı' yazması ileride ne büyük referans biliyor musun çaylak? Yürü işinin başına" dedi. Şimdi müteşekkirim onlara. -
Şu koltuk her gönülde yatan aslan. Siz ilk ne zaman düşlediniz bu makamı? - Polis kolejine giren herkes ilk gününde hedefini belirler. Birinci hedef İstanbul Emniyet Müdürlüğü, ikincisi Emniyet Genel Müdürlüğü'dür. En kalabalık, en yoğun, en hareketli kent çünkü. İlk hedefi tutturursan, ikinciye kolay geçersin.
EŞİM HEDEFİ İYİ TUTTURUR
Bir gün emekli olsanız nerede oturursunuz? En güvenli yer neresi? - İstanbul'da. Semt olarak da Kadıköy'ü seçerim. Göztepe, Caddebostan filan. Sokak sokak bilirim oraları. -
Evin güvenliği nasıl sağlanır? Araba ne marka olur, nerede yemeğe gider eski müdürümüz? - Müstakil ev ya da apartman hatadır. Sitede oturmak lazım. Ev kapısından direkt sokağa çıkmak yanlış olur. Çelik kapı, sert plastik pencere, alarm sistemi şart. Opel Astra'ya biner, Rumeli Hisarı'nda salaş yerlerde yerim.
Polis adam çapkın olur ama sorsam da söylemesiniz ?.. - (gülerek) Ben evlendiğimde söz verdim hanıma. O gün bu gündür sözüm söz. -
Zaten o da iyi atıcıymış. - (gülerek) Yaaaa öyle de bir durum var. Bazen benden iyi tutturur hedefi. Hem hiçbir şeyim duyuldu mu. Olsa sizden kaçar mıydı? (gülüşmeler)
En başarılı icraatınız ne geçmişten bugüne? - Çok var da biri pek mutlu ettiydi beni. Adam gözleyip kocası işe giden kadınların zilini çalıyor, açılınca da dalıyordu içeri. Bağlıyor sonra ne var ne yok soyuyordu evi. 2,5 ay sokakta yattım onun yüzünden. Meğer karakolda arkadaşı bir polis varmış.
- Bak hele... - Güya ziyarete gider, tatlı filan götürüp çay içermiş. O arada telsizi dinleyip önlemleri, pusuları öğrenirmiş. Elinin üstünde örümcek dövmesi varmış. Galatasaraylı ve sinema meraklısı olduğunu tespit ettik. Bütün gişelere tembihledim. Şişli'de sinemanın gişesinden bilet alırken elini görmüş gişeci kızımız. Bize "Alo" dedi, geldik, çöktük üstüne. -
Şimdi en iyi icraat ne olur? - Uyuşturucu büyük dert. Ama şükür ki saat gibi çalışıyor narkotik şubem. Extacy'nin içine eroin koyuyorlar artık. Alıştırsınlar, pazar büyüsün diye. Var mı daha ötesi ? Okul önlerinde yaptığımız çalışmaları bir gün açıklarız, gurur duyarsınız.
Babam ve Oğlum filmi oynuyor sinemalarda. - Yani?
Yanisi eşinizi, çocuklarınızı alıp gidin. Görelim bakalım pehlivan müdür bile nasıl hüngürdermiş. - (gülerek) Yapmaaa. Zaten çocuklar yüzümü görmüyor, bir de onu izlersek aile boyu ağlarız. -
Büyük kızınız THY Genel Müdürlük'te. Torpille mi girdi, essah konuşun müdürüm. - Bende torpil olmaz. Polisimi de korur kollarım ama yanlış yaparsa onlara da torpil yok. Affım yoktur. -
İkiz patlamalarda medyayı suçlu göstermiştiniz, içimize oturduydu. - O olaylarda 2 şehit verdik ya. Onun da duygusal atmosferi vardı. Biraz sert konuşmuştum haklısın.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
